Kayıp Düşler Atlası... III
Okuduğunuz yazı Günün Yazısı olarak seçilmiştir.
Gidişler, sürgün...
Kalışlar, kaybolmak...
Dudaklarım titriyor Aralık ayının ayaz gecesinde... Pencere kenarını mesken tutmuş bir yürek şehri izlemekte...
Uzakta belli belirsiz ışık huzmeleri yanıp yanıp sönüyor... Aslında ışıklar çok ama ben en sönükleri seçiyorum sanırım...
Daha bir dikkat kesiliyorum böyle zamanlar da... Hani yıldızlara bakarsın ya, kimisi daha parlaktır, kimisi daha sönük...
Sanırım öyle bir şey...
Ruhum bedenimden sıyrılalı çok oldu zaten... Kayıp şehrin sokaklarında dolaşıyor şimdilerde...
Kaldırım taşları kırık, sokak lambaları eğrilmiş, bellerini bükmüş, parklar bomboş...
Şehir de gayri nizami bir şeyler var hissedebiliyorum...
Karanlıklar da kayboluyor yürekler, sonra bir daha dönmemecesine yoruluyorlar, yığılıp kalıyorlar bir duvar dibine, ağaç kovuğuna ya da sığınıyorlar bir dikili taşın altına.
Bilirsin söylerim; "En huzurlu olduğum yer yüreğindir..."
Hala öyle...
Ölümlü uykum da bile rahatım artık... Çünkü içim yüreğinde...
Şimdilik elveda diyorum tozlu rafları süsleyecek olan günlük...
"Kayıp şehirden sana tek bir nota gönderiyorum, o da çığlık!.."
16/12/2007