- 857 Okunma
- 10 Yorum
- 0 Beğeni
Ellerimi anlattırma bana
Bana ellerimin tercümanlığını yaptırma ey yâr. Ellerim gülistandan almış kokusunu.Sinenin içine sar da sar. Vakit yok solumaya…Ne gece ne gündüz, ırmaklar taşmış zaman mekan kendinden bir sonrasına göz ucuyla bakıp el yordamıyla aramış kendini.
Sen bilmezsin haram olduğunu sensizliğinin.Dokunmamın güç olduğunu.Izdırabın tüm gücüyle nefesini ellerime üflediğini.Soğuk değil sevgili .Soğuk değil ama üşüyor ellerim.Sıcaklığınla harmanlanmak için kuşun kanadından ayrılıp düşüyor ılık ılık dudak kıvrımlarına.Zekatını vermeye takatim yok.Öpüyorum usulca adımlayarak...
Kaç mevsim geçti üzerinden.Kaç acıya nüksetti sancılarım.Ah be yiğidim.Dokunalısı kuru yaprakların damarlarında gibiydi ellerinin yüzümde gezişi.Saçlarımı okşayıp tel tel tarayışı.
Şimdi sırılsıklam .Kendime anlattığım sözcüklerimin arasındaki gelgitlerde nöbete duran sancılarıma vurduğum gemler.Ne sıcak ne soğuk ayaza doğru vuruyorum sevdamı.Islık çalıyor eylül.Sen diyor illa ki sen! Kokunla çarpışıyor, ellerinle sarılıyorum hayata.Ellerin mateminden en çok ağladığım.Ellerin yüz kıvrımında en çok hazzına vardığım.Ah yar ah sevdam.Işık ışık düşseydin şafak vakti gün döşeğime.Sen’li sabaha hoşça bakabilseydim.Mahmurluğumla uyanmadan yine sana sarılsaydım.
Ellerim bugün daha bir ağlıyor.Sensizliğin ardında bıraktığın gölgen bana umut veriyor.Çıkmazlara varan adımlarımı hep geri atıyorum.Zor be sevgili zor be sevdam. Sensizlik içinde acılara gark oluşumda bir tek ellerimin cesaret verici bakışları gezindi saçlarımda.Bir tek tepelerden bakan erimeye korkan kar’ın esrarıyla irkildim.Zaman sükuta ilerlerken ben hep sana teslimiyetimin, acılaşıp boğazıma canımı almaya gelen Azrail korkusunda ki, hıçkırık gibi ellerimin arasında dövünüp duruyorum başımı.
Kaç kadehti bilmiyorum içtiğim.Artık parmaklarım titrer oldu.Göz pınarlarım sükuta uğrattı kendini.Ağlamadı, ağlamaya yaş kalmadı ki ne çare.Ya ellerim ? Ellerim nasıl bırakır ağlamayı ? Vefasız mı sanırsın? Seni hala sıcak avuçlarımın içinde hapsedişimi görmez misin? Ben artık geçtim benden. Sevdamın ağırlığıyla takatsiz , zamansız esen rüzgar gibiyim.Nefesim gücünü kaybetti artık. Seni anarken bile aralanmıyor dudaklarım.Tenim soğudu.Bedenimi teneşire bıraktılar.Hiç kımıldamadım.Sustum dedim ya işte.Ben sana sus-tum.
Bir tek ellerim terk etmedi seni .Bir tek o hasret ölecek sana.Yana yakıla, göz pınarları kurumadan.Avuç içi kokunu hep içimde tutarak. Giz’li sevdiğim olduğunu bilmeyerek.Umut ettiklerimi hissettirmemek için yumuyorum ellerimin gözlerini.
Üzülme sevgili, ellerimi senden koparışım, sana olan hasretimden yanışıma gebe halindendir…
YORUMLAR
Çok uzun zamandır beklediğim bir yazıydı, kavuştum şükür:) Sabah okuduğumda yoruma kapalıydı, çok üzülmüştüm:( Çok büyük beğeniyle, iki defa algılayarak okudum. Ve her sahnesinden ayrı keyif aldım. Çok bağımsız bir çalışma olmuş. Özgür ve en başından kendisine saygı duyan bir çalışma. Tebriklerim çokça... Güne düşmesi dileğimle...