- 484 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
Güzel Sonuç Müminlerindir
Tarih boyunca inkar içindeki idareciler ya da toplulukların ileri gelenleri Allah’ın peygamberlerine, elçilerine ve onlarla birlikte olan müminlere acımasız baskılar uygulamıştır. İşkenceler yapmış, türlü tuzaklar kurarak yollarından engellemeye çalışmış, onları yurtlarından sürmüşlerdir. Bu konuda tarihteki en önemli örnek Firavun’dur. Firavun Mısır’da muhteşem bir zenginlik içinde yaşarken, o dönemin Müslümanları olan İsrailoğulları’na şiddetli baskı ve zulüm uygulamıştır:
Sizi, dayanılmaz işkencelere uğrattıklarında, Firavun ailesinin elinden kurtardığımızı hatırlayın. Onlar, kadınlarınızı diri bırakıp, erkek çocuklarınızı boğazlıyorlardı. Bunda sizin için Rabbinizden büyük bir imtihan vardı. (Bakara Suresi, 49)
Yukarıdaki ayette önemli bir sır vardır. Firavun’un uyguladığı zulmün iman edenler için Allah’tan bir imtihan vesilesi olduğu sırrı... Geçmişte ve halen günümüzde tüm dünyada eziyet gören Müslümanlar Allah’ın imtihanına tabidirler. Dünya üzerinde var oluş amacı Rabb’inin hoşnutluğunu kazanmak olan ve bu yönde ciddi çaba gösteren bir mümin için tüm bu sınamalar ecir vesilesidir. Bu ‘göz açıp kapama süresi’ kadar kısa dünya hayatında, zorluk zamanlarında müminlerin gösterdikleri sabır ve tevekküllerinin, Allah katında çok üstün bir karşılığı olacaktır. Geçmişte de birçok mümin topluluğun aynı sıkıntıları yaşamış olması, müminler için bir ölçüdür, Allah’ın sünnetidir.
Yoksa sizden önce gelip-geçenlerin hali başınıza gelmeden cennete gireceğinizi mi sandınız? Onlara öyle bir yoksulluk, öyle dayanılmaz bir zorluk çattı ve öylesine sarsıldılar ki, sonunda elçi, beraberindeki mü’minlerle; "Allah’ın yardımı ne zaman?" diyordu. Dikkat edin. Şüphesiz Allah’ın yardımı pek yakındır. (Bakara Suresi, 214)
Zorlu dönemlerde iman edenler büyük imtihanlar yaşamışlar, ancak her zaman Allah’ın yardımı onlarla olmuştur. Dahası, ayetteki gibi, o yardım her zaman çok yakın olmuştur. Kafir ve müşrikler istemeseler de Allah nurunu tamamlayacak, İslam’ı tüm dinlere üstün kılacaktır.
Onlar, Allah’ın nurunu ağızlarıyla söndürmek istiyorlar. Oysa Allah, kendi nurunu tamamlayıcıdır; kafirler hoş görmese bile. Elçilerini hidayet ve hak din üzere gönderen O’dur. Öyle ki onu (hak din olan İslam’ı) bütün dinlere karşı üstün kılacaktır; müşrikler hoş görmese bile. (Saf Suresi, 8-9)
Allah’ı birleyerek, şirk bulaştırmaksızın, katıksızca iman edenlerin yeryüzüne mirasçı olacakları da “Andolsun, biz Zikir’den sonra Zebur’da da: "Şüphesiz Arz’a salih kullarım varisçi olacaktır" diye yazdık. (Enbiya Suresi, 105) ayeti ve benzer ayetlerle müjdelenir.
Kur’an ahlakının hakimiyetiyle müjdelenmek kuşkusuz tüm müminler için çok büyük şereftir. Ancak bu büyük şeref, büyük bir sorumluluğu da beraberinde getirir. Her Müslüman’ın fikir mücadelesi yapabilecek bilgi donanımı ve kararlılığa sahip olması gereklidir. Zayıf bırakılanlar, masum ve savunmasız insanlar açlık ve sefalet içinde yaşarken, eziyet ve işkence görürken vicdanlı insanlar bunları görmezden gelemezler.
Şu bir gerçektir ki, yeryüzündeki bozgunculuğun temelinde dinsizlik vardır ve her samimi insan dinsizliğe karşı fikir mücadelesi yapabilir. Gerçek adalet, merhamet, sevgi, özveri, bağışlayıcılık gibi üstün ahlak özellikleri yeryüzüne hakim olduğunda, adil, barış, huzur ve güven dolu mutlu bir dünya oluşacaktır. Vicdanlı inanan insanların birlik ruhuyla gösterecekleri çaba, Allah’ın dilemesiyle başarıya ulaşacaktır.
Dinsizliğin insanları ve dolayısıyla toplumu yıpratıcı, yıkıcı etkilerini ortadan kaldırarak, din ahlakının güzelliklerini yerleştirmek, tüm inananların sorumluluğudur.
Hayır, Biz hakkı batılın üstüne fırlatırız, o da onun beynini darmadağın eder. Bir de bakarsın ki, o, yok olup gitmiştir… (Enbiya Suresi, 18) buyurur Allah. Şefkat, sevgi, barış ve kardeşliği esas alırsak Yüce Allah batılı yok edecek, hakkı hakim kılarak dünyayı cennete çevirecektir.
Yardım, zafer ve fetih yakındır. Unutmayalım; “Allah, kafirlere mü’minlerin aleyhinde kesinlikle yol vermez.” (Nisa Suresi, 141)
Fuat Türker