- 478 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Gariplikler Pusulası...
Hayatın kırılma noktaları ölüm gibidir. Siz hiç ölümle yüzleştiniz mi? Hangimiz yüzleşmedik ki! Hayatta hep bir yanımız ölümün yoluna gitmiyor mu? Biliyorum, ölüm deyince herkesin içi titriyor; ama titretmemeli içinizi o en büyük gerçek ve siz ona yürüyorsunuz... Ben elime aldığım kitabı kolay kolay bırakmam evet bu kitabı da bırakmadım, iki günde ayırdığım bir iki saatte bitti. Elime almış olmanın zevkiyle okudum ilk başta... Çünkü olay şu ki ben bu kişiyi az çok biliyordum. Tanıyor değilim; ama yazısına aşina olduğum insanların kitaplarını daha bir seviyorum galiba ve ölümle başlamak korkutucu gelse de en vurucu noktaydı benim için, esasen kitabı anlatmak istemiyorum, isteyen okur değil mi? Ama bu kitapta her şeye yer verilmiş, bir hayatın akışı anlatılıyor, irdeleniyor. O kadar içine giriyorsun ki bir yerde ağlayacakken diğer yerde kahkalara boğulabiliyorsun. Sanırım bu mizaçta kitap uzun zamandır okumuyordum ve bu yüzden bazen gözyaşlarım akamadan yüzümün tebessümü kahkaların içine girerek bana ayrı bir umut verdi. Umut demişken hayatta penceler vardır, bu benim fikrim esasen ama diyeceğim. Başlangıç Başlangıcın adımları ve başlangıcın sonundaki dönüm noktaları... Bu sonda da aynı şekilde tekerrür edip ardına ölümü getirir. Hayat tekrarlardan ibaret ve hiç birimiz birbirinden farklı değiliz. Bunu üstüne basa basa söylüyorum. Çünkü farklıyım diye gezen en sonunda çok büyük yanılgılara uğruyor. Bir de şu var ben bu kitapta itirafın önem taşıdığını anladım. Ertelemenin ve saklamanın hiçbir yarar sağlamayacağını... Anın içinde ne oluyorsa yaşamak gerektiğini... Bir de kader var tabi ona inanmak istemesem de inandırdı. Çünkü hayatta hiç olmadık şekilde benzer yönler vardır, bende içinde kendimi gördüğüm yazıların akıcılığına kaptırdım kendimi... Aslında bunların hepsi farazi biliyor musun? Yazının kalıcılığı bugüne değil yarınadır. O yüzden nesilden nesile aktardığımız kitaplar ve ansiklopediler var... Konudan sapmayayım. Ben bu kitabı aldım, okudum okudum doyamadım. Her şeyden bir parça kattı, beni bir kere daha ben yaptı. Bir de şu var ki! Hayatta inançtan önemli iyileştirici yok. Bir de ruhunuzu emmen ya da sizi yok etmeye çalışan etkenler de hep olacak hayatınızda; ama siz onlarla savaşamazsanız yeniliyorsunuz. Bu yüzden neyi istiyorsanız onu yaşayın değil esasen yazın, yeni düşünceler sizi ürkütmesin aksine daha da umutlu kılsın. Yanlış yapmadan doğruya hiçbir şekilde ulaşılmıyor sanırım, kitapta buna dair de çok güzel kanıtlar var, kanıt dediğim varsayım olsun. Ne farkeder? Bilmiyorum eleştiri yazısı yazmayı sevmem, esasen kendimi kaybettiğim yazılarda yazamıyorum; ama umuttan bir parça garipliklerin içine konmuş ve sonunda apayrı bir başlangıçla son bulmuş. İyi ki düşündürmek için yazan insanlar var ve ben iyi ki bu kitaba sonunda ulaştım. Bitti; ama hayatımda hep bir yerlerde çıkacak. Benzeri değil farklısı; ama hayat rutindir. Çünkü burası fani, biz sonunda ki sonsuzlukta bugünleri nasıl yarın yaptığımızı anlatacağız. O yüzden hayatta hep size davranılmasını istediğiniz gibi davranın ve gülümsemekten, yaşamaya adım atmaktan veya hayatın içindeki gerçeklerden kaçmayın... Sevgi her yerdedir ve en büyük sevgiyi size inancınız getirir.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.