Deşifre!
( Bu yazı bir bilgilendirme yazısıdır. Hiç kimseye etki etmek, yönlendirmek ya da taraf olmasını arzu etmek adına değil sadece ve sadece ilk ağızdan bazı gerçekleri paylaşmak amaçlanmıştır.)
Bazı işleri yapmak meşru, hukuki ve ahlâki olsa da insana çok sevimli gelmiyor maalesef!
İnsanların hatalarını bulup çıkarmayı, onları mahcup etmeyi sevmesem de bazen bu bir zorunluluk oluyor. Günümüzde değişen değer yargıları ve bozulmuşluk öyle bir hâl aldı ki, hırsızlık suç olmaktan çıktı ama hırsıza: “- Çalma, yaptığın yanlış! “ Ya da “ hırsız! “ demek kabahat oldu âdeta. “ Bana dokunmayan yılan bin yaşasın “ felsefesi artık yılanların çok rahatlıkla herkese dokunur hâle gelmesine, üstelik bu dokunmayı meşrulaştırmasına neden oluyor.
Elbette bu rahatsız edici!
Birkaç ay önce, “ vuslat05 ” mahlası ile adını duyduğumuz ve birçok şiiri hakkında özelden eleştiri ve düzeltme yaptığım Esra Derel adıyla bilinen bir hanımefendi yıllar önce yazdığım bir şiirdeki “ beyin yürek cengi “ imgesini kullanınca kendisini özelden uyarmak, ya tırnak içine almasını ya da kaynak göstermesinin etik olacağını bildirmek için mesaj attığımda beni yasakladığını anladım. Aslında aldığı imge benim için çok da önemli değildi ama alışkanlık olmaması adına yönetime bildirdim ve yönetim ne yaptıysa bu sorunu çözdüremedi. Hanımefendi ne kabul etti, ne inadından vazgeçti. Hatta, o şiiri hiç okumadığını iddia etti. Ben de direttim. Bu konularda duyarlı davranmayı, “ emeğe saygı “ prensibine kayıtsız kalmamayı amaçlayan yönetim çok haklı olarak o şiiri silmek zorunda kaldı. İşte bundan sonra ne olduysa oldu kıyamet koptu!
Hanımefendi, muhtelif edebiyat sitelerinde ve muhtelif mesaj ve sözlerle “ kendisine haksızlık yapıldığını, emeğine saygı gösterilmediğini, sitenin taraflı davrandığını ve kendisini kaybettiğini “ defalarca ifade ederek kamuoyu oluşturmaya çalıştı ve hâlâ bu konuda yoğun bir uğraş içerisinde. Öyle ki, benimle hiç sorunu olmayan, hiçbir tartışma yaşamadığım bazı üyelerin gerek şiir gerekse yorumlarla bazı dokundurmalar içinde olduğunu hissediyorum. Elbette her söze, her saldırıya ve hakarete gerek edebî gerek anlayacakları dilde verecek en uygun cevaba sâhibim. Lâkin, söz ile sözün sâhibi arasındaki Mevlânâ bakış açısı hep aklımın bir köşesinde durur.
Bir ara vicdani olarak kendimi sorguladım; “ değer miydi ” diye! Acaba hiç ses çıkarmasa mı idim?
Mesleğim gereği suç bilimcileri ile bir hayli haşır - neşir olan biri olduğumdan onların şu sözü hep aklımın bir köşesinde durur: “- Eğer suçlu bir suçu ilk defa işlemiş ise yakalandığında mahcup olur. Eğer pişkin ise, yüzü kızarmıyorsa, mâzeretler ortaya koyup haklılığını iddia ediyor ve arsızlaşıyorsa mutlaka öncesinde aynı suçu işlemiştir! “
Ve, hanımefendinin Edebiyat Defterindeki şiirlerine şöyle göz ucu ile bir baktım. Doğrusu, gördüklerim beni oldukça şaşırttı! Okuduklarım içinde ( ki ancak bir bölümüne bakabildim) alıntısız ve çalıntısız, imge araklaması olmayan, orijinal olarak ona ait çok az şiiri var. Demek ki hanımefendide bu artık alışkanlık hâline gelmiş.
Gerçekten çok üzüldüm. Her insan duyarlı olmak zorundadır elbette ama özellikle bir hanımın daha duyarlı olmasını beklerdim.
Birkaç tanesini paylaşmak istedim ki, hanımefendinin mesajlarına ya da birebir sözlerine şâhit olanlar konuyu daha sağlıklı düşünebilsinler…
1)
( www.edebiyatdefteri.com/siir/214057/---sakliyorum-sevdani-gozbebegimde----.html )
...SAKLIYORUM SEVDANI GÖZBEBEĞİMDE..../ Esra Derel
Şimdi uzaklarda çok, muhakkak uyuyorsun;
O şehrin geceleri kabusca üzerinde.
Gördüğün düşlerin en güzeli olmalı,
Ölüm sessizliği var güzelim gözlerinde..
....Günün nasıl geçmiştir yalnızlıklar içinde,
Gece gözlerin nasıl koyulaşır hüzünden.
Duvarlar üzerine yıkılmıştır eminim;
Ben gibi sevin sende,gitti bir gün ömründen..
....Kolay değil avunmak yalnızken anlasana
Kapanmış yaraları sızlatır hep geceler
Şiirlerde her gece hasret kokar baksana,
Sancı sancı yürekte can çekişir sevgiler..
.....’Artık çok şey değişti’diyorsun anlıyorum,
Senelerdir içime otağ kurdu acılar.
Bak sensiz hayatımda değişen hiç bir şey yok;
Gelip geçti yel gibi,nice çok yabancılar..
.......Bağrını nasıl yakar,hasret denen o azap;
Nasıl yalnızlık dolu bilirim gecelerin.
Binbir türlü derdini anlarım çeker gibi;
Ne çok şeyler anlatır,bilemezsin gözlerin..
........Şimdi çook uzaklarda uyuyor olmalısın;
Yalnızlık geceleri kabus gibi üstünde.
Gördüğün düşlerin en güzeli bunu bil;
Saklıyorum sevdanı,gözümün bebeğinde..
Yarınlarda / Ümit Yaşar Oğuzcan
Şimdi uzaklarda evinde uyuyor olmalısın
Gördüğün, düşlerin en güzelidir yavrum
Saçların dağılmıştır yastığın üzerine
Göğsün hafifçe açılmıştır, biliyorum
Kimbilir nasıl geçmiştir akşam saatleri, gece
Gözlerin nasıl da koyulaşmıştır hüzünden
Duvarlar üzerine yıkılmıştır birer birer
Bensiz bir gün daha eksilmiştir ömründen
Kitaplar, plaklar, şunlar, bunlar hepsi boş
Severken kolay değil avunmak, baksana
Yine kör karanlığında bir gecenin
Oturmuş özlem şiirleri yazıyorum sana
Dudaklarını anımsıyorum ekmekten sudan aziz
Ellerini anımsıyorum saçlarımda sevecen
Sonra gözlerin, dupduru, yalansız, kuytu
Seni andıkça bir imbat esiyor Ege’den
Yaşanacak yıllarımız olmalı diyorum seninle
Uyuyacaksan kollarımda uyumalısın
Vaktin olursa sevişmekten deli gibi
Başını omuzlarıma koymalısın
En güzel sözcüklerle, öpüşlerle, şiirlerle
Sana sevgimi anlatmalıyım uzun uzun
Pencereden gökyüzü görünmeli, yıldızlar
Tek tanığı olmalı mutluluğumuzun
Uyanmalısın doğan günle birlikte
Yeniden sevişmeye durmalıyız, yeniden
Ve yepyeni bir dünya yaratmalıyız
Her anı aşktan, mutluluktan, sevgiden
***Dikkat çekenler:
Şimdi uzaklarda evinde uyuyor olmalısın ( Ümit Yaşar)
Şimdi uzaklarda çok, muhakkak uyuyorsun; ( vuslat05)
Gördüğün, düşlerin en güzelidir yavrum(Ümit Yaşar)
Gördüğün düşlerin en güzeli olmalı,(vuslat05)
Gözlerin nasıl da koyulaşmıştır hüzünden( Ümit Yaşar)
Gece gözlerin nasıl koyulaşır hüzünden.( vuslat05)
Duvarlar üzerine yıkılmıştır birer birer( Ümit Yaşar)
Duvarlar üzerine yıkılmıştır eminim;( vuslat05)
Bensiz bir gün daha eksilmiştir ömründen( Ümit Yaşar)
Ben gibi sevin sende,gitti bir gün ömründen.. ( vuslat05)
Severken kolay değil avunmak, baksana( Ümit Yaşar)
....Kolay değil avunmak yalnızken anlasana( vuslat05)
- - - - -
2)
(www.edebiyatdefteri.com/siir/262794/--------c-e-v-a-p--------.html )
........C E V A P ......./ Esra Derel
Ölümle beraber düşündüm demin;
Varlığıma her zaman, KEDER gibisin...
Şimdi yalnız senle dolu kalbimin,
Azabını bırakıp, GİDER gibisin.....
.....
Gözbebeğim....Bozulmaz yürek yeminim;
Ne demek’unuttun beni,eminim’?
Kalbinde olmasa kalbime kinin,
Der miydin bana: ’ELLER gibisin’?
Herkes Gibisin / Nazım Hikmet
Gönlümle başbaşa düşündüm demin
Artık bir sihirsiz nefes gibisin
Şimdi ta içinde bomboş kalbimin
Akisleri sönen fener gibisin
Maziye karışıp sevda yeminim
Bir anda unuttum seni eminim
Kalbimden kalbine yok bile kinim
Bence artık sen de herkes gibisin...
***Mısra sayıları ve kafiyeleri aynı olan bu şiirde dikkat çeken mısralar:
Gönlümle başbaşa düşündüm demin (N.Himket)
Ölümle beraber düşündüm demin; ( Vuslat05)
Şimdi ta içinde bomboş kalbimin(N.Himket)
Şimdi yalnız senle dolu kalbimin, ( Vuslat05)
Maziye karışıp sevda yeminim(N.Himket)
Gözbebeğim....Bozulmaz yürek yeminim; ( Vuslat05)
Bir anda unuttum seni eminim(N.Himket)
Ne demek’unuttun beni,eminim’? ( Vuslat05)
Kalbimden kalbine yok bile kinim(N.Himket)
Kalbinde olmasa kalbime kinin, ( Vuslat05)
- - - - - -
3)
(www.edebiyatdefteri.com/siir/230907/-----s-e-n-i--c-o-k--o-z-l-u-y-o-r-u-m-----------.html )
....S E N İ Ç O K Ö Z L Ü Y O R U M ........../ Esra Derel
İmkansız şeyler vardır bilirsiniz;
Yaşlanmamak gibi,ölmemek gibi...
İşte öyle bir şey,
Benim için annemi görebilme ihtimali...
....
Yok ki hiç bir yerde,
Yalnızca düşlerde benimle..
Aslında, canımda can benim
Onun bir parçası olmak tek tesellim...
...
Aynaya her baktığımda
Annemi görüyorum biraz kendimde..
Ve biraz O’na benzetiyorum kendimi...
Nasıl mı?
...
Yirmidört saat kesintisiz
Sürüyor hizmetim...
Ne istifam kabul ,ne var emekliliğim...
Bazen ahçıyım bazen hastabakıcı..
Ne iznim var, nede ücretim...
Yoğun olarak verici konumda biriyim
Yani sen gibiyim
ANNEYİM...
......
ANNEM;
Seni kaybettiğim kıştan bu yana;
Ne özel günler,ne bayramlar
Ne de mevsimler umrumda....
Bir insan yedisinde nasıl muhtaçsa
Yetmişinde de öyle muhtaç anasına...
Onun sıcak kucağına,
Şefkat dolu kollarına...
....
Artık gözyaşlarımı
Dünyanın en derin sevgisi ile silen
Ellerin yok ki öpeyim....
O en kutlu eller ve yanakların...
...
Anne olana dek,
Bu kadar derin bilememiştim
Şefkati,rahmeti,kahır çekmeyi...
Ta ki o kutsal emanet bana
Sunuluncaya kadar...
...
Tüm hücrelerime dağılmış
Şefkat damlaları ile,
Şimdi bende
Evlatlarımın tutan eli ,
Konuşan dili
Yürüyen ayağıyım....
Sencileyin..Senin gibiyim...
Ve elbette kederleri ile üzülüp,
Sevinçleriyle sevinen biriyim.....
...
Sen yedi taneyi sunarken bu hayata;
Ben iki tomurcuğumla
Yılları yorgun deviriyorum....
Ne yaparsam yapayım
Ödeyemiyeceğimi bildiğim hakkını
Helal et ANNEM...
Satırlara dökülüyor yağmur gibi yaşlarım;
Sen bir yerlerden görüyorsun biliyorum,
Ne çok şeyi sensiz göğüslüyorum..
Tek sen destek olsan yeterdi bana,
SENİ ÇOOOK ÖZLÜYORUM....
İMKANSIZ ŞEYLER / Ümit Yaşar Oğuzcan
İmkansız olan şeyler vardır bilirsin
Yaşlanmamak gibi, ölmemek gibi
Ve seni sevmemek çigan gözlüm
Mümkün değil ki
Çıkarıp atamam içimden
Neyleyim yer etmişsin bir kere
Ne zaman elime bir kağıt alsam
Siner güzelliğin kelimelere
Yumsam gözlerimi seni seyrederim
Devamlı bir musiki kulaklarımda sesin
Mevsimler seninle başlar, seninle biter
Yıl oniki ay benimlesin
Ne zaman bir gemi görsem limanda
Alıp başımı seninle gitmek isterim
Umurumda değil bu oyunlar, bu düzenler
Anlasana; seni arıyor ellerim
İmkansız düşünmemek gecelerce seni
Ve sevmemek ömür boyunca, bir gün değil
*Başka çaremiz yok, beni unut* demiştin
Mümkün değil çigan gözlüm, mümkün değil.
***Dikkat çeken dizeler;
İmkansız olan şeyler vardır bilirsin (Ümit Yaşar)
İmkansız şeyler vardır bilirsiniz; (Vuslat05)
Yaşlanmamak gibi, ölmemek gibi ((Ümit Yaşar)
Yaşlanmamak gibi, ölmemek gibi(Vuslat05)
- - - - -
4)
( www.edebiyatdefteri.com/siir/237134/-------u-m-u-t--------.html )
.......U M U T......../ Esra Derel
Merhametsiz karanlıklar içindeyim;
Soğuk..nemli...kimsesiz...
Kederli kaldırımlarda
Geceler sessiz...
..
Bir hayal bile yok konuşacak;
İsterdim sıcak bir somun gibi
Acıları paylaşmak...
Ve sevinçleri birlikte kucaklamak.
Dolu dizgin yaşamak heyecanları
Soluk soluğa kalmak...
...
Bir çocuk kadar masum,
Bir bebek kadar muhtaç;
Sevgiye ruhum..
Gelsen bana ,umutla bekliyorum,
Gözlerine sevgiyle bakmak diliyorum..
Kollarında uyuyup geceleri
Sabahlara birlikte çıksak diyorum....
BILDIGIM BIR SARKI VAR / Ümit Yaşar Oğuzcan
Merhametsiz karanlık içindeyim
Ne zaman güneş doğacak bilmiyorum
Mavi denizlere mor dağlara karşı
Bildiğim bir şarkı var onu söylüyorum
Bildiğim bir şarkı var onu söylüyorum
Bütün şarkılar gibi kederli
Sokaklar, caddeler, evler bomboş
Yokluğun sırtıma saplandı bir bıçak gibi
Yokluğun sırtıma saplandı bir bıçak gibi
Akıtır taşa, toprağa kanımı
Dünya seninle aydınlık ve güzeldi
Şimdi bin güneş doğsa götürmez karanlığımı
Şimdi bin güneş doğsa götürmez karanlığımı
Yanmaz elinin değmediği ışıklar
Gel, o şarkıyı beraber söyleyelim
Tut ellerimden beni aydınlığı çıkar
Tut ellerimden beni aydınlığa çıkar
Yumdum gözlerimi seni düşünüyorum
Mavi denizlere, mor dağlara karşı
Bildiğim bir şarkı var onu söylüyorum
***Dikkat çekenler:
Merhametsiz karanlık içindeyim( Ümit Yaşar)
Merhametsiz karanlıklar içindeyim; (Vuslat05)
---------------------------------------------------------------------------------------------------------
5)
www.edebiyatdefteri.com/siir/246676/-----s-u-r-g-u-n-l-e-r-d-e-y-i-m---------.html
Sürgünlerdeyim / Esra Derel
Acı, yüreğimden beynime sızarken....
Tekrar sevmek, aşık olmak mümkün mü?
Seni kendime fazla bağlamamak içindir
Çırpınışlarım anlasana...
Yakıp, yıkmak değil asla sevgili...
Yoksa zor değil tutmak,
Sevgiyle uzanan bir eli...
..........
Gündüz geceye karışmışken,
Vazgeçmiş gönül
Hem bahardan,hem sevdadan..
Her adını anışta
Titrerken gönül teli;
Bilirim göyaşımı
Şefkatle silen ellerini
Öpmek...
Sanırım,
Sevdaların en güzeli...
...
Düşmesin rüyalarına hayalim..
Bilirsin,
Acınası hayatım,
Ne vahimdir ahvalim
Ah olmasaydı bana
Geç kalmışlığın..
O zaman belki çarpardı yürek
Deli-deli...
Sürgünlerde bu yürek
Bilmesende sen
Gittin gideli....
Yüreğimin güzel yüzü; İlknur İpek
Belki yazılacak hiç bir şey yok,belki de yaşanmamışlıklara adanacak binlerce satır var yüreğimde.Mutluluğu anlatmamı istedin benden,oysa mutluluğu artık satırlara bile yansıtmaktan uzak bir yaşam sürmeye başladım ben.Geçen günlerden birinde birisine sordum mutluluk nedir dedim.Adımsız bir yolculuktur dedi.Ve ben adım atmadan yürüyemem...Sonra bir kelebek kondu omzuma,evime hangi açık pencereden girebilmeyi başardı diye düşündüm,dokunsam incitirdim belki de zaten kısa olan ömrünü ellerimde sonlandırırdım.Sadece baktım,evimdeki varlığı derinlerde bir yere gizlenmiş mutluluğu hissettirdi bana.Mutluluk yaşamı oluşturan her şeyde gizliydi,biliyordum.Yüreğimin uzaklıklar söylencesindeydi mutluluk uzun bir yolculuktu.Tanrının kıvılcımını hissettiğim her duyguda vardı.Ağlayabilmekti,özleyebilmekti,hasretti,yokluktu,ölümdü mutluluk.Soğuk bir yük gibi omzumda taşıdığım ayrılıklardaydı,mutluluk.Suskunlukların kanadığı yerde gizli bir yaraydı mutluluk.Sonsuz bir yalnızlıkta,sonsuz bir ıssızlıkta bile yüreğimin bir köşesinde gizli gizli kanardı,sevmek derdi buna...
Bir dost sesi,karanlığı bölüp gülümseyiş çizdiğinde dudaklarıma,yağmurun ıslaklığı tenime dokunduğunda içimde ki ürpertiydi mutluluk.Gece sokaklara düşen yüreğimin, belki bu son gece derken duyumsadığı,hiç büyümemişlikti,mutluluk.Hayatı duymaktı yorgunluğumda.Düşe kalka yürümekti bilinmez yarınlara.Dudaklarımda ki sessiz çığlıkta saklı yakarışlardı yaradana..Acı yüreğimden beynime sızarken kavuşmaz uzaklardan gelen bir selamdı...Bir sürgüne sevdalanmaktı...Ölümü taşıyan her nefesti mutluluk..Mutluluk yaşamaktı kısacası...
Yine de sen bilmediğim bir şeyler söyle, mutluluğu anlat mesela....
İlknur İpek
***Dikkat çekenler:
Acı yüreğimden beynime sızarken( İlknur İpek
Acı yüreğimden beynime sızarken (Vuslat05)
- - - - -
6)
( www.edebiyatdefteri.com/siir/253987/-------g-o-z-y-a-s-l-a-r-i-m-----------.html )
.......G Ö Z Y A Ş L A R I M........... Esra Derel
Bir sitem şarkısı olsa;
Çocuk kadar masum,
Uzun uzun söylerdim sana..
....
Bulutlar uzak kalsa;
Güneşi alıp yollasam kapına,
Sıcacık ne güzeldir bilirsin..
Açar mısın perdeni;
Isıtır mısın duygularını?
Hani sıfır derecede
Donmuş umutlarını...
.....
Yanmak varken
İri gözlerinde güneşin;
Kuytuların hazin gamzelerinde,
Üşümesin yüreğin..
Bir sahilden daha ıslak
Kirpiklerin..
Ve kumsallardan
Daha yanık bağrın..
Düşünsene kim duyar seni?
Hüzün dolu hayat hikayeni,
Yazabilir mi kalemin?
...
Korkularını sakladığın kalbinde..
Bilmem..Bir dua eder misin?
....
Sen iyisin..
İyi birisin..
Fedakarlık vefadan,
Ders alıyor yıllardır..
Bak şimdi pencerene,
Camlarına vuran;
Yağmur değil inan
Gözyaşlarımdır!
Bir Dua / Arzu Çetin Ermiş
(www.antoloji.com/bir-dua-10-siiri/)
Bir güvercin şarkısı olsa
En az çocukluğum kadar uzun
Bulutlar öyle uzak kalsa
Güneşi alıp yollasam sana
Duâlar ne güzeldir, bilir misin?
Yanmak var ya hazin gamzelerde
Bir sahilden daha ıslak kirpiklerim
Ve kumsaldan daha yanık bağrım
Duâm var ya senden başka,
Duâlarım var ya ruhuma tanık.
En olmayan arzuların peşinde
’Amin! ’ dediğim içli nefesin içinde.
Kalbleri tanımayanların öldüğü
Ve yine dualarla gömüldüğü.
Bir kutlu sevda başlar boz tepelerde
Bilmem bir duâ daha olur mu serde?
Asil gölgeliklerin perdesinde
Yitmemiş sevda kim bilir nerede?
Duâlar ne güzeldir oysa, bilir misin?
Gece gibi bakar mısın yıldıza,
Peki, annem gibi ağlar mısın?
En uzak çocukluğa dahi düşse seher
Bir duâ da sen okur musun?
Bir duâm da sen olur musun?
***Dikkat çeken dizeler;
Bir güvercin şarkısı olsa ( Arzu Çetin)
Bir sitem şarkısı olsa; (Vuslat05)
Bulutlar öyle uzak kalsa ( Arzu Çetin)
Bulutlar uzak kalsa; (Vuslat05)
Güneşi alıp yollasam sana ( Arzu Çetin)
Güneşi alıp yollasam kapına, (Vuslat05)
Duâlar ne güzeldir, bilir misin? ( Arzu Çetin)
Sıcacık ne güzeldir bilirsin (Vuslat05)
- - - - -
7
(www.edebiyatdefteri.com/siir/252227/------o-k-y-a-n-u-s-l-a-r---k-a-d-a-r--------.html )
......O K Y A N U S L A R K A D A R........../ Esra Derel
Fırtınalı deniz misali ,
Yüreğim kabar kabar..
İçimde denizliğini yitirdi yokluğun;
Artık okyanuslar kadar...
..
Ve..Hergün belki bin gemi,
Açılıyor yokluğuna sonsuzun.
Ruhum ben olmaktan usanmış sanki,
Bir yolculuğa çıkıyor uzun mu uzun..
..
Yokluğunun okyanuslarında batan,
Her ümit gemisiyle boğuluyorum..
Anladım yitirdi denizliğini,
İçimde okyanuslar kadar yokluğun!
Bilerek Yaşıyorum / Zübeyde Gökbulut
( www.antoloji.com/bilerek-yasiyorum-siiri/)
--Yok başka çıkar yolu,
--Yüreğim ana dolu.
--İnsan olan her kulu
--Bilerek yaşıyorum.
--Sabır ekmeğim aşım,
--Bırak aksın gözyaşım.
--Kaynatırım bir taşım
--Pişerek yaşıyorum.
--Yüreğim kabar kabar,
--Gazeli ettim bahar.
--Bundan öte yol mu var?
--Taşarak yaşıyorum.
Dikkat çeken;
Yüreğim kabar kabar,(Zübeyde Gökbulut)
Yüreğim kabar kabar..( Vuslat05)
- - - - -
Sonuç itibarıyla şunu hissettim. Hemen her şiirde bu türde; bazen mısraın / dizenin tamamı, bazen bir iki yer değişimi ile mısra / dize, bazen can alıcı bir imge, bazen şiirin ruhu hanımefendi tarafından araklanmış!
Bunu normal karşılayabilir miyiz?
Ben karşılamam ve karşılayamam!
Çünkü sehven olmuş şeyler değil bunlar. Olayın adına ŞİİR HIRSIZLIĞI yapana ise HIRSIZ denir!
Ve, bunca sâbıkadan sonra sağda solda hâlâ kendini temize çıkarmak ve başkalarını suçlamak adına onca uğraş veren bu hanımefendi aynaya baktığı zaman acaba ne görüyor?
Ya siz?
Referansını gerek semâvî dinlerden alsın gerekse insan kaynaklı olsun âdil olma iddiasındaki her hukuk sistemi iddia için delil ister ve iddianın ispatı yanında suçlanan kişinin kendini savunmasına müsaade eder. K.Kerim bu konuda Hucurât Sûresi 6. âyette bizleri uyamıştır. “ Emin olmayan kişi size bir haber getirdiğinde sonradan pişman olacağınız şeyler yapmamak için o haberi iyi araştırın “ Hakkımdaki söylentileri duyup araştırma gereği duymadan hüküm veren arkadaşların yarın âhirette yüzleri kızarmasın ve bana borçlu kalmasınlar diye yaptığım bu izahı ciddiye alacaklarını ümit ediyor, önyargısız olanlara hakkımı helal ediyorum.
“ – Söyle bana arkadaşını söyleyeyim seni “ diye büyüklerin söylediği bir söz vardır hani. Bu cihette kiminle yakın olduğumuza, muhabbet ettiğimize, bir arada göründüğümüze ve kimi savunduğumuza çok dikkat etmeliyiz ki, onun yaptığı yanlışlarla anılmayalım!
Saygı ile...
YORUMLAR
Yazan kardeşlerimizin ve yazarlarımızın okuduğu bir eserin, bir şiirin etkisinde kalması kadar doğal bir durum olmayacağını farz ederek istemeden alıntı yapabileceklerini düşünmemiz gerekir kanaatindeyim.
''Söyle bana arkadaşını söyleyeyim seni “ diye büyüklerin söylediği bir söz vardır hani.'' sizden alıntı yaparak şunu söyleyebilirim hani sizin arkadaşınızdı hani şiirlerinde düzeltme ve düzenlemeler yapıyordunuz sizin düzeltme ve düzenleme yaptığınız şiirlerin de yarın birilerinin çıkıp bu şiirler ''oflu'' dan alıntıdır demeyeceği ne malum? Bir gerçek var ki; oda sizin arkadaşınız olduğuydu.................
Emek ve zaman harcayarak incelediğiniz konu takdire şayan ancak; bu kadar katı olmamanız gerekirdi bence....... (ama bence)
Agahi - Dursun Bayrak tarafından 9/27/2011 12:57:15 PM zamanında düzenlenmiştir.
Oflu
Arkadaşım olduğunu nerede söyledim?
Bu sitede olan üyelerle birşekilde mesajlaşmalarımız elbette olacaktır ama hekes birbirinin arkadaşı değildir. Burayı yanlış anlamışsınız.
Velev ki arkadaşımız, dostumuz olsun. Ya da ailemizin bir bireyi olsun, yaptığı yanlışa "yanlış " demeyecek miyiz? Onun suçlarını suç olarak görmeyecek, ne yaparsa yapsın " haklıdır " mı diyeceğiz?
" Esinlenme " çok ayrı şeydir ama "alıntı " ve " çalıntı " çok çok ayrıdır. İsterseniz bir daha inceleyin.
Mehmet Emin Bey, yazınızı baştan aşağı dikkatle okudum. Benzer alıntıları ben de gördüm ve üzgünüm. Bazen istemeden bizlerde alıntı yapabiliriz. Şöyle ki; hepimiz insanız ve sevgiyi, öfkeyi aynı şekilde yaşayıp, aynı şekilde tepki vermiş olabiliriz ve bu tepkilerimiz, yürek sesimiz satırlara aynı geçmiş olabilir.
Bu şekilde yazdığımız bir yazıya ve ya şiire başka bir arkadaşımız mesaj yollayarak bizleri uyarırsa ona teşekkür edeceğimiz yerde engellersek bu büyük bir ayıp olur kanısındayım.
Ayrıca, hırsızlığın her türünü kınıyorum. Hele yürek hırsızını… Ben, şiir çalanlara yürek hırsızı diyorum. Çünkü çalan kişinin yüreğinden dökülmemiştir yazdıkları. Duyarlı davranışınızdan ötürü sizi kutluyorum. Gördüğümüz yerde hepimiz yaparsak sanırım kimse hırsızlığa yeltenemez.
Saygılar
Saskinlik icerisinde yazinizi okudum ilk once Hocam rast gele bir yaziyi basit bir seyi bizlerle paylasmaz , gerekeni birebir yapar muhattabi ile diye dusundum .Demekki buyuk bir ciddiyet bir konuya dikkat cekme var isin icinde dedim .
Belki farkinda olmadan biryerlerden okursunuz aklinizda kalir ve farkinda olmadan siirinize misra yaparsiniz diye olaganustu cok birsey yok diye yuregim iyi tarafindan telkin etse de yazinin ilerleyen bolumlerinde inanamadim bu kadar yapilabilir mi olabilir mi , hic mi kendinize , kaleminize , yureginize hitap eden kendinizi kendiniz yapan duygulariniz yok diye.
Aslinda cok uzuldum , uzgunum neden diye , ruhumuzu siirlerimizde yuregimizi satirlarimizda gormek isteriz her bakisimizda , okuyusumuzda ki ; Bize ait bizden olana sahip olmak guzeldir . O halde elde var sifir ..Verilen onca emekle baskalarindan alinan 10 tane eserle oturup yurek dilinle kendin yazsan 3 tane siir, sanirim o keyf hic birseyde olmazdi .
Cok yazik diyorum kendi adima . Insallah buradan bu yazidan yola cikarak hepimiz kendi payimiza alacagimiz bir seyler olacaktir .
Tesekkur ederim Kiymetli Hocam paylasiminiza , detayli aciklamalariniza ki ; Ilk kez bu konu hakkinda bilgim oldu , iki gun once Çakma diye bir siir okumustum Sayin Çetiner 07 sayfasinda , olabileceklerdendir siir dunyasinda demistim ama isin ciddi boyutunun derecesi aklima gelmemisti.
Selam ve hurmetlerimle.
:)))))))))))))))
Aziz dostum.
Bu hanımefendi bir ara bana da kafiye öğretmeye yeltenmişti:)) Hem de şiirimdeki bir zengin kafiyenin yanlış olduğunu iddia ederek. Edebi ilimlerde ne kadar usta olduğunu siz ortaya dökmüşsünüz.
Bu tür gerçeklerin ortaya dökülmesi gerekiyor efendim. Bilenler sustukça bilmeyenler filozof olduklarına inanmaktalar.
Benzeri konularda yazacağım çok şey var ama ne yazık ki, zamanım yok.
Saygılar.
Muhterem Mehmet Emin Bey,
"Gerçeklerin mutlaka ortaya çıkmak gibi bir huyu vardır."
Siz ortaya sermişsiniz.
Oldukça uzun bir araştırma, inceleme ve mukayese sonucunda ortaya koyduğunuz bu yazı ile şimdilerde "etik" diye adlandırılan "ahlâk" değerlerimiz üzerinde bir kez daha düşündük.
Edebiyat Defteri gibi bir sitede "Edep" kelimesinin manası üzerinde kafa yorması gerekenler var maalesef.
Bu aydınlatıcı çalışmanızdan dolayı tebrik ediyor, saygılar sunuyorum.
Aylar önce bir şiirim çalınıp sadece ismi değiştirilerek paylaşıldığında verdiğiniz tepkiden biliyorum bu konuda ne kadar hassas olduğunuzu, dürüst olduğunuzu. İnşallah gerçekler anlaşılmıştır.Doğru tektir çün ki insanlar ne kadar çarpıtmaya çalışsada.Şuda bir gerçek ki taklitler aslını yaşatır ve taklit edene verir zararı.Saygılarımla.
Ben bu sayfayı ,isim ve linklere takılmadan konunun içeriğini herkes okuyabilse keşke diyorum...tabiiki insanlar çok okudukları şairlerden ister istemez esinlenebilirler.bilerek veya bilmeyerek benzerlikte olabilir.Ama bütün şiirlerde de olmazki.kalemini çok sevdiğim ve defalarca sayfalarında olduğum şairler var..ama her yazacağim şiir arefesinde hiç bir sayfada gezinmem.korkarım...istemeden benzerlik yaparım diye...insan kedni dizelerini başka bir sayfada gördüğü zaman hemen tanıyor zaten...
Böyle bir şey başıma geldi, başka bir arkadaş ortak bir arkadaşımızı benim daha samimi olduğumu bildiği için uyarmamı istedi.böyle bir şeye göz yummamız ona kötülüktür alışkanlık yapar diye...ama ben yapamadım, uyaramadım.onu kırmaktann korktum...sürekli takip ettim.çok şükür son şiirlerinde alıntı yapmıyor.yada ben bulamıyorumki, inşallah yapmıyor....
Aslında biz daha yolun çok başında olan yazdıklarımızı şiir sananlar için,sıcağı sıcağına hemen uyarılmamız çok önemlidir.
insanlar dürüst ve gerçek eleştiriler sayesinde hatalarını en aza indirebilirler.
Hocam sağolun,harika bir emek örneği..
Bir şiirin bende doğuşu gerçekten çok sancılıdır.bunu bilirim.aynı sancıyı başka birininde çektiğini bilirim...korkarım...
gerçek emek veren insanlar korkar...arkadaşı tanımam,hiç de okumadım..yada hatırlamıyorum...keşke hiç olmasaydı bunlar...
saygılar hocam.....
Saygıdeğer Hocam;
Bu yazıyı daha önceleri bekliyordum sizden "Bir açıklama adına"
Adı geçen bayan şiirlerimi takip eden ve şiirlerini takip ettiğim birisiydi, Konu ile ilgili banada mesaj yazmıştı;
Sizin gibi detaylı araştırma yapmadığım "yapamadığım" için bir şey diyemedim
Bu yazı karşısında hâlâ haklı olduğunu iddaa ediyorsa ispat şart olur,
Yaklaşık 20 yıldır şiir yazıyorum,
tabiki üstadlardan etkilenmişmdir çok şiirimde ama bir cümleyi birebir kullanmamışımdır
İnsan olduğu gibi görünmesi lazım...
"Taklitler aslını yaşatırmış"
Bu açıklayıcı bilgi ve araştırmaya teşekkür ederim,
Selâm ve Saygılarımla...
Mehmet Emin Bey
Bu olayın romanlara konu olacak daha farklı vahim boyutlarını yaşarken bizler söylemeye utanıyoruz kimseyi üzmemeye çalışarak anlatmaya uyarmaya çalışıyoruz iyi niyetlerle özelden mesaj atarak
ya onlar..???
iyi niyet kötü olumsuz yüreklerde oluveriyor akıbet ..!
onlar ortalığı ayağa kaldırarak haksızlıklarına taraftar aramaya koyuluyorlar göz önünde elektronik ortamda paylaşılan (bir kısmı henüz zorda bırakmamak adına duyurulmayan) yasal bilgi-belge tarihlere rağmen hem suçlu hem güçlü .!!!
(daha önce bu linklerde yaşanan ve takip edenlerce bilinen bu konuları ekledim maalesef bu tür durumlar farklı farklı boyutlarda da olsa yaşanıyor hayatın acı ama gerçek yüzü.. her şerde bir hayır vardır derler ki yaşarken anlıyorsunuz aslında böyle acılarla farkındalıklarımız insani boyutumuz gelişiyor )
http://atolyeler.edebiyatdefteri.com/konudetay/108/1820
http://www.edebiyatdefteri.com/siir/407158/----aforizma.html
http://atolyeler.edebiyatdefteri.com/konudetay/12/1777
kimbilir daha niceleri neler yaşadı- yaşayacak bildiğimiz ve henüz bilmediğimiz duymadığımız…
sizin yaşadıklarınızı da gündeme taşıyan “Deşifre” yazınızı üzülerek okudum günümüzün insaniyetten uzak iç kanatan hazin tabloları eskiden yoksullar cahiller yaparken günümüz de hırsızlık hem zengin hem eğitimli hem de üst düzey eğitimliler tarafından medeniyetin tüm nimetleri kullanılarak sistemin kılıfına uydurularak yapılmakta ne yazık ki… yeni devir yeni sistem hırsızları bunlar.. devrin hırsızlık modası noter onaylı hırsızlık belgeleri ile ortalarda arsızca arz-ı endam etmekte sanal ortamlarda çekincesi z hayasızca dolaşmaktalar hem de sizinle aynı ortamlarda işin ilginç yanı dürüstlük üzerine söylevler yazmakta hırsızlık yapanlara çatarken kendilerini bile şaşırtmaktalar şüphesiz (!)…
meselenin en üzücü yönü
başkalarının fikirlerini yürüterek yeni isimler altında kendilerine mal edenler kendi çıkarları uğruna acımasızca insanları zaaflarından çıkarlarından yakalayarak kuklaya dönüştürenler erdeme insanlığa en büyük zararı vermekte yeni nesle çok kötü örnekler teşkil etmekte ve günbegün çoğalmaktalar..
ve inanıyorum ki ilerde öyle bir zaman gelecek ki gelecek zaman teknolojileriyle bu gerçekler hem yazı hem ses hem görüntü olarak tesbit edilebilecektir…
ve gerçekler er ya da geç mutlaka ortaya çıkacaktır..
vah adem vah kendini ölümsüz mü sanırsın !
ilahi adalet şaşar mı bre gafil
“görelim Mevla’m neyler neylerse güzel eyler”
isim zikretmeyi pek sevmiyorum ama çıkış yolu kalmamışsa en son seçenek gerektiğinde (hatasını idrak için eğitim amaçlı) kullanılabilir...
tebriklerim hayata kattığınız erdemli eşsiz cümle güzelliklere iyi ki varsınız değerli hocam...
sevgim saygım selamlarımla...
Efendim.. naçizane şiir yazmak adına burdayım.
Daha işin başındayım, ilk yazmaya başladıgımda ki çok eski değil daha bir yılımı bile doldurmadım .Bazı ustalarla karşılaştım bana şiirlerimi düzenlemem için uyarıldıgımda olmaz dedim şiirimde başkasının bir kelimesini istemem dedim kızdılar bana..oysa demek istedikleri o değilmiş neyse ki sonradan konu açıklığa kavuştu..
Ben çok okuyan biri olarak iyi de bir gözlemci oldum..Bir çok şairimizin kuralları öğrenmesine rağmen kendisini hiç geliştirmemiş basit basit sözcükleri kullanmaya devam ettiğini gözlemledim.. Çünkü okumuyorlar şair olduk sanıyorlar..
Şiirden,şairden ilham alınır bu kesin..ama aynı sözcükleri kulanmak şaire bir şey kazandırmaz kendini aldatır ancak..
Aslında kabahat toplumun aaaa süpersin, harikasın, yüreğine kalemine derken alkışlayandadır suç..Ahbap dost meselesi! Millet olarak gelişemememizin sebeblerinde biri de budur.. Geçenlerde bir şiir okudum gerçekten güzeldi altına tebirk mesajımı yazdım..Aradan bir saat geçmeden mesaj aldm derhal yorumunu sil bu şiir çalıntı koşa koşa gittim sildim..megerki ünlü bir şairimize aitmiş şiir ufak tefek değişikliklerle kendi şiiri gibi lanse etmiş yazan..
Burda ki konu başka merhalelere taşınmış bir karalama kampanyası oluşmuş muhatabıda haklı olarak savunmasını yapmıştır.. Buna kimsenin itiraz hakkı yoktur..Samimiyseler sade bu yazıya değil yazdıranada bir kaç soru sormaları gerekmez mi?
Vaktini çok daha iyi bir şekilde değerlendireceğini bildiğim bir üstadı bu tür şeylerle meşgul ettirmek etik olmasa gerek...
Şairler gönül insanıdır,şiir ruhtur..kavramları benim olmazsa olmazlarımdır...ama gelin görünki sayfama yorum yapanlara mesaj atarak sizin için şöyle dedi..o şiirleri o yazmıyor diyebilecek kadar insani sıfatlardan uzak kendine şair diyenleri bile gördüm... Kavgacı gürültücü birbirinin peşindne koşan başka bir camia varmıdır diye düşündüm ne yazık ki..
Şiiri çok seviyorum.. bazen hiddetlensem de yazmaya devam edeceğim...
Herkesin eğrileri doğruları görmesi lazım...işin ucunda trilyonlar bile olsa vicdanlardan asla taviz vermeden, aynaya bakarak yazmalı kendini geliştirmeli...
Konuya muhatap olan kardeşimizin iyi bir insan oldugundan şüphem yok ama hani bakanlara,görenlere.duyanlara mahçup olmama açısından böyle bir yol izlediğini tahmin ediyorum..İç muhasebesini yaparak yaptığı yanlıştan geri dönecektir..
Sevgi saygılarımla
mziya tarafından 9/23/2011 7:40:42 PM zamanında düzenlenmiştir.
Bugüne kadar yazmış olduğu şiir ve nesirlerimde bile kendimi tekrar etmekten hoşlanmam. Her defasında farklı bir konu ve anlatım denerim. Hiç bir öykümde, daha önce kullandığım bir cümleyi kopyala yapıştır yapmadım. Neden çünkü o zaman yerimde sayar kendimi geliştiremezdim. Hal böyleyken vatandaşın birinin gelip başka bir kişiye ait düşünceyi alıp götürmesi çok çirkin bir şey.
İnsan kendi gibi olmalı. Duruşuyla, konuşmasıyla, tavrıyla, giyimiyle, yazısıyla ve imzasıyla.
Sizin tepkisini çok normal ve yerinde buluyorum. Ben de olsam aynı şekilde davranırdım.
Tebrik ederim. Saygılarımla.
Yazının ilk kısmını okuduğumda çok abartılacak bir şey olmadığını düşündüm sonuç itibariyle şairlerin birbirlerinden etkilenmesi gayet dogal bir olaydır. Buğün Yahya Kemal veya Necip Fazı lgibi ustaların şiirlerini incelediğimizde Fransız şair Charles Baudlaire'den etkilendiklerini görmek çok da zor olmayacaktır.Ki herhangi birinin çıkıpta ben öyle bir şiir yazdım ki bütün imgeler orjinal tür olarak orjinal konusu orjinal diyebileceğini düşünmüyorum açıkcası...
“ beyin yürek cengi “ gerçekten orjinal bir imge , benim de bir şiirimde 'aklımın kalbime açtığı savaş' şeklinde bir mısram var hemen hemen aynı anlama geliyor.Ve daha öncesinde de aynı anlama gelen sözlerin sarf edilmiş olması çok doğal bir şey fakat doğal olmayan kısım daha sonraki şiirlerde Sayın Oflu'nun yaptığı tespitler bunun bir defa mahsus yapılan bir şey olmadığını alışkanlık haline getirildiğini gösteriyor.
'Ya olduğun gibi görün;ya göründüğün gibi ol' ...Bir insan neden kendine inandıramadığı bir olayı başkasına inandırmaya çalışır ki burada 100 kişi sizi alkışlasa dahi siz yastığa başınızı koyduğunuzda yaptığınızın doğru olmadığını bildikten sonra ne haz verir ki bu olay insana...Şiir yetenek işidir yeteneğinizin var olduğuna inanıyorsanız oturup mücadele edeceksiniz çalşacaksınız, kafa yoracaksınız ha yoksa da kendinizi yeteneğinizin olduğu bir alana yönelteceksiniz.
Sonuç olarak Oflu değerli bir şair şiirlerini okuyup beğenmiş olabilirsiniz,etkilenmiş olabilirsiniz,şiirilerinden birinden esinlenerek şiir de yazabilirsiniz ama imgeleri aynen alıp kendinize aitmiş gibi kullanmak doğru değil.
hani insanların çoğu alın teriyle, canla başla çalışarak ekmek parası peşinde koşturur durur da
kimileri de gözünü bağlar, ayağını paçasına sokar, el açıp oturur ...
biz de bilmeden yenik düşeriz vicdanımıza ...
önüne attığımız her kuruşun aslında boğazına bir düğüm olacağını bilmeden ...
vebali boynuna !
Merhabalar OFLU Kardeşim,
Teşekkür ederim, tespitleriniz ve değerlendirmeleriniz için.
Her şeyi (isim dahil) açık açık yazmanız bence de en doğrusudur.
Bu yazı vesilesiyle de sanatınızdan ve tecrübelerinizden yararlandım.
...........
Yazıda bir yer dikkatimi çekti.
Sanırım olumlu bitmesi gereken cümleyi zuhulen olumsuz bitirmişsiniz.
.........
“- Eğer suçlu bir suçu ilk defa işlemiş ise yakalandığında mahcup olur. Eğer pişkin ise, yüzü kızarmıyorsa, mâzeretler ortaya koyup haklılığını iddia ediyor ve arsızlaşıyorsa mutlaka öncesinde aynı suçu işlememiştir! “ .. İŞLEMİŞTİR olmalı.
................
Bir fıkra ile bağlayalım mevzuyu.
..........
Ormanlar kralı arslan uzanmıış güneşlenirken, yanından geçen tavşan, vücudundan ve başının üzerinden boylu boyunca atlayıp zıplayarak geçerken, aslan bir pençe vuruşuyla tavşanı öldürmüş.
Oradakiler:
- Sayın kralım bu zavallı tavşanı niye öldürdünüz demişler.
Aslan:
- Sonra yol olur, demiş.
............
Teşekkürler, selam ve sevgiler.
Allah gözünüze acı yaş değdirmesin.
aşık obalı tarafından 9/27/2011 11:34:28 AM zamanında düzenlenmiştir.
Oflu
Bu tür şeyleri çok sevmediğimi bilmenizi isterim.
Lâkin, eğer yazmak zorunda kalıyorsak mutlaka delilli, adresli yazmak zorundayız. Yoksa söylediklerimiz havada kalır...
Verceğimiz adreslerde isim zaten belli olacağına göre direk yazmakta bir sakınca görmedim.
Keşke hiç gerek olmasaydı...
AZAP
Emeği emeği bilen çalmaz!
İsim olmadan yazı paylaşılsa daha mı iyi olurdu diye düşünüyorum...
Ama bazen insanların bir çeşit yaptırım görmesi gerekir ki yapacaklara da yol göstersin!
Ayrıntılı ve açıklayıcı yazınız umarım bazılarına ders teşkil eder...
Saygılar...
Oflu
İsim vermeden, kaynak ve adres göstermeden nasıl bir iddia ortaya atılabilir ki?
Dedikodo mu yapacağız?
Ya da; " hanımın biri " diyerek bütünm hanımları, " üyenin biri " diyerek bütün üyeleri mı zan altına bırakacağız?
Bu yazıyı kaleme almak inanın çok hoşuma gitmedi ve bana çok sevimli gelmedi. Çok bekledim ki, bir vesile olsun ve bunlar hiç olmasın. Ama buna muvaffak olamadığım gibi hanımefendinin saldırıları, insanları kışkırtması ve yalan yanlış bilgiler vermesi her geçen gün artarak devam etti.
Mecbur kaldım!
Bu iddiaları delilsiz ortaya koyamazsınız.
Bu site dışındaki çalışmalardan bahsedemezsiniz.
Bir link vermek zorundasınız.
O linklerde zaten isim belli olacağına göre burada isim vermemek çok anlamlı gelmedi.
Zaten yönetim de böyle bir durumda linkler veriyor. Veriyor ki üyelerin kafasında istifham olmasın...
Keşke yaşanmasaydı!
Mehtap ALTAN
Haklısınız da keke yaşanmasaydı!
Saygılar...
Ben ne diyeceğimi bilemiyorum.Şaşkınlık içindeyim.
Bu kadar mı olur dedirtti resmen .Yazık çok yazık..
Çok mu lazım sana şair demeleri çok mu lazım sen iyi şiir yazıyorsun demeleri....
Nedir bu ilk önce kendini kandırmacanın sonrasında başkalarını bu yalana inandırmanın adı...
Keşke sizin olsaydı.. kendi ruhunuz, yüreğiniz sesi olsaydı da insanlar kötü de dese onu sahiplenecek karakteri taşıyacak kadar güçlü olsaydınız.Sadece yazık diyorum...
Sayın hocam, bahsettiğiniz konu ile ilgili ilk kez haberim oldu.
İnceleme ve değerlendirmeleriniz şüpheye meydan vermeyecek derecede aleni ortada...
Selam ve en derin hürmetlerimle.
Üstâdım eğer bu kardeşimiz Ümit Yaşar'dan, Nazım Hikmet'ten şiir tırtıklıyorsa aklıma şöyle bir soru geliyor:
Acaba bu arkadaşın kendine âit bir şiiri var mı?
Kendimce cevap veriyorum:
Bence bu kadar fazla ç/alıntı yaptığına göre kendine âit şiiri yoktur.
Şiir yazabilen biri olsa emeğin kıymetini bilir ve bunları yapmaz.
Selam ve saygımla.
BU yazıyı birçok kişi okuyup belki de sessiz kalacak. Çünkü içinde isim var. İsimler hassas konulardır. Ben isme yorum yapmayacağım. Yazıda çok şey söylenmiş.
Yukarıda emek verilmiş incelemeler mevcut. Şiir incelemelerinde gösterdiğiniz emeğinizi kutluyorum.
Yine de acaba siz isim vermeyip şiirli bölümleri yayınlasanız nasıl olurdu acaba demeden de geçemedim. Hani isimle yönetim ilgilenseydi.
Selamlarımla.
Oflu
Bu yazıyı kaleme almak inanın çok hoşuma gitmedi ve bana çok sevimli gelmedi. Çok bekledim ki, bir vesile olsun ve bunlar hiç olmasın. Ama buna muvaffak olamadığım gibi hanımefendinin saldırıları, insanları kışkırtması ve yalan yanlış bilgiler vermesi her geçen gün artarak devam etti.
Mecbur kaldım!
Bu iddiaları delilsiz ortaya koyamazsınız.
Bu site dışındaki çalışmalardan bahsedemezsiniz.
Bir link vermek zorundasınız.
O linklerde zaten isim belli olacağına göre burada isim vermemek çok anlamlı gelmedi.
Zaten yönetim de böyle bir durumda linkler veriyor. Veriyor ki üyelerin kafasında istifham olmasın...
Keşke yaşanmasaydı!
Angie
Çok zor ve hassas bir durum olduğunun farkındayım. Emek dolu incelemelerinizin kıymetinin de... Susmanın da bu anlamda etik olmadığını biliyorum her şeyden önce edebiyat adına. Link verilince de isim bilinecekti elbette. Yine de link verilseydi dedim. Biz bulsaydık ismi. Siz kaleminize ismi değil tavrı alsaydınız dedim. Kusura bakmayın sesli düşündüm.
Lütfen yanlış anlamayın. Konuyu "hırsızın hiç mi günahı yok" durumuna getirmek değil niyetim. Örnek olmak açısındandır inanın. Çünkü biliniz ki kıymetli bir kalemsiniz ve mutlaka örnek alanlarınız vardır. Bir yerden sonra geriye detaylar değil isimler ve olaylar kalıyor. Her önüne gelen kızıdığı zaman isim vermek isteyebilir diyedir endişem. Takıldığım nokta buydu.
Yoksa içerik ve emeğiniz tartışılmaz.
Tekrar selam ederim.
Oflu
Elbette haklılık payınız da var.
Keşke diyelim...
Angie
Yine de geçmiş olsun diyelim. Ve herkes payına düşeni alsın.
Çok selamlarımla efendim.