- 1293 Okunma
- 3 Yorum
- 0 Beğeni
Moda Sanat Tiyatrosu ile yapılan talihsiz görüşme
Herkese merhaba…
Bir görüşmeye gittim bugün, gördüğüm en talihsiz görüşmeydi sanırım. Moda sanat tiyatrosu modası diyebiliriz bu görüşmeye kısaca…
İsim vermeyeceğim moda sanat tiyatrosunun yetkilisi ile görüştük. Kendileri Yeşilçam filmleri ile ilgili bir proje gerçekleştiriyorlar ve bu proje içinde oyuncu ihtiyaçları varmış. Neyse lafı fazla uzatmayalım çünkü ben görüşme sonlandığı halde hala oyuncu mu, salak mı aradıklarını anlayamadım.
Görüşme süreci önce telefon ile başladı, telefondaki bey efendi son derece nazik ve sıcakkanlıydı. Ve bana telefonda bilgi veremeyeceğini, yüz yüze yapılacak görüşmede gerekli bilginin verileceğini söyledi. Randevulaşıldı ve talihsiz günün saati geldi çattı.
Gittim Kadıköy’de bir tiyatro, girdim içeriye bu arada da kafamda hımm… Burada özel bir tiyatro açılmış, ne güzel, gibi iyi ve idealist düşünceler var. İçeriye girdim telefondaki bey efendi aynı nezaketi ile karşıladı beni, küçük ama şirin bir yer olmuş içerisi. Merhabalaştık ve kiminle görüşeceğimi sordum o nazik beyefendiye. İçeride sandalyede oturan, insana teraziden bozma bir gözlükle bakan ve elindeki sigarasını tiyatronun içerisinde tüttürmüyormuş edasıyla oturan bayanı gösterdi bana.
İsim vermek istemediğim için kendisinden bayan diye söz etmek istiyorum ama bana aynı zamanda moda sanat tiyatrosunun yetkilisi olarak takdim edildi kendisi. Bu bayan yerinden hiç kalkmadan bir tiyatro sahibi olmanın sanırım verdiği ağır edayla lütfedip küçük bir hareketle selamladı beni. Bende kendisini selamladım…
Aslında içeride görüşme yapıyorum ama sigaramı içeyim öyle geçeriz içeriye dedi kendileri, oysa zaten tiyatronun içindeydik ve tek eksiğimiz içeride görüşmeler için hazırlanan özel bölümde olmayışımızdı. Peki dedim… Hemen arkasından ama isterseniz burada da görüşebiliriz dedi kendileri… Belli ki sigara keyfini sürdürmeyi ve bir oyuncu için istifini ve rahatını bozmak istemiyordu kendileri.
Olur dedim ve gördüğüm en rezalet görüşmenin fitili ateşlendi. Bana oyunculuk geçmişimle ilgili birkaç soru sordu arka arkaya ve kısaca cevapladım. Ama kendisine önce proje ile ilgili sorular sormak istiyordum çünkü bu projenin içerisinde yer almak isteyip istemediğimi henüz bilmiyordum. Bu ilk girişimim başarısızlıkla sonuçlandı ve kendisi bana; Biz projeden şimdilik söz etmiyoruz, ancak sizinle çalışmaya karar verirsek projeden bahsederiz dedi. Sanıyorum devlet sırrı kadar önemli bu proje onların hayatları kurtaracak yegâne tiyatro hareketiydi.
Ben kendilerine projede yer almak isteyip istemediğimi bilmediğimi, oraya bir şey sallamadan gittiğimi, çünkü telefonda gerekli bilgiyi orada vereceklerini söylediklerini anlatmaya çalışıyordum ki; Bu yüce ve tiyatro duayeni insan benim seviyesiz olduğumu ve görüşmeyi uzatmanın bir manasının kalmadığını anlatmaya başlamıştı bana. Bir oyuncu olarak tiyatro tanrısına oyun metnini ve belki oynayacağım rolü kimdim ki ben soracaktım.
Tabi bukadar aptalca ve saçma bir muameleyi yaklaşık 20 yıllık tiyatro geçmişimde en amatör tiyatro gruplarında bile görmediğim için ilk önce kendimden şüphe ettim ve sanıyorum ben yanlış anlamışımdır deyip bir hamle daha yapıp tekrar sordum. Siz benim şu andaki çalışmalarım nedeniylemi görüşmenin sonlandığını söylüyorsunuz, yoksa beni ukala mı buldunuz?
Hayır, sizi seviyesiz buldum dedi kendileri… Seviyesiz ve saygısız… Gelip buraya sallamadığınızı söyleyip projeyi soruyorsunuz dedi… Kendileri bir bayan olduğundan, her ne kadar benim seviyemi sorgulayacak ehliyete sahip değillerse de gerekli nezaketi gösterip, o nazik bey efendiye ve orada bulunan diğer bayana saygısızlık olmasın diye iyi günler dileyip oradan hızlıca uzaklaştım.
Aslında orada o sayın yetkili ve seviyeli bayana aklımdan ve içimden geçenleri söylemeyi çok isterdim ancak öyle bir durumda kendisinden bir farkım kalmazdı. Ayrıca nereden bileyim kendi seviyesinin bukadar yerlerde olduğunu ve tiyatrodan içeri girerken bu tiyatro duayeninin seviyesinin üzerine basarak içeriye girdiğimi.
Bu makaleyi kendilerine de bizati mail olarak yollayacağım çünkü kendilerinin pek araştırmacı olduğunu ve okuduğunu düşünmüyorum. Lütfeder de okursa belki birkaç şey öğrenir tiyatro adına değilse bile nezaket, hoşgörü ve insanlık adına.
Tiyatro yöneticilerin kendilerini tatmin edecekleri ve oyuncular üzerinde saçma sapan egolarını tatmin edecekleri bir yer değildir. Tiyatro oyuncuları önce oyunu okur, yönetmeni tanır ve şartlarını öğrendikten sonra tiyatronun o proje içerisinde yer alıp almayacağına karar verir. Tiyatro yetkilisi adı üzerinde yetkili, yetkili kimsenin de yetkin olması gerekir, Böyle kazara yapılacak bir iş değildir. Her şey bir yana bunca sanatı içerisinde barındıran tiyatro, beklide sanatların en zengini, estetik kaygılarla yapılır. Nezaketten uzak, saygısız, tanımadığı insanları seviyesizlikle suçlayabilecek kadarda küstah insanların ben estetik anlayışlarını bir kaba koyup mikro dalgada ısıttıktan sonra sıcak, sıcak yediklerini düşünüyorum.
Moda sanat tiyatrosunun yetkilisini orada tiyatroculuk oynamakla, çirkin egolarıyla ve ulaşılmaz seviyesiyle bırakıp ayrıldıktan sonra şöyle düşündüm. Yahu zaten az tiyatro var bu ülkede, az oyuncu var ve insanüstü bir çabayla tiyatro yapmaya çalışıyoruz hepimiz. Nekadar acıdır ki bir oyuncu olarak ben bu makaleyi yazmak zorunda kalıyorum. Nekadar acıdır ki bir oyuncuya bile saygı duymayan insanlar bu ülkede tiyatro sahibi olabiliyor. Ve Nekadar acıdır ki birbirimize destek olmak, omuz vermek zorunda olduğumuz halde insanlar bu çirkin egolarının altında böyle ezilebiliyor ve oturduğu dalı kesebiliyor.
Bir oyuncu olarak orada yaşadıklarım beni utandırdı, çünkü seyirci önünde hepimiz tiyatro yapan insanlarız ve ben moda sanat tiyatrosunun yetkilisi ile aynı kabın içerisinde bulunmak zorundayım. Bu talihsiz olayı sizlerle paylaştığım için hem üzgünüm hem de belki benim yaşadığımı yaşamasınız diye sevinçli…
OLAYIN KAHRAMANI KENDİM GİBİ ANLATTIM OYSA SADECE TÜM BU OLAYA TANIK OLAN HEMEN BİR YAN MASALARINDAKİ KONUKTUM. TEŞEKKÜRLER...
YORUMLAR
ERKAN ÇELİKOL
bu tür bencil ,egolarını tatminsizlikten gün boyunca kurban arayan kişiliksiz şahsiiyetler her meslekte her dalda var ERKAN bey. Bu üzücü olayı sizin yaşamamanızın sevincini hissetim yüreğimde.Az zaman oldu ama öz olarak yansıttıgınız kadarıyla kişiliği oturmuş,kalemide hakikaten sağlam bir oyuncusunuz.
Lakin keşke bu gibi acınası durumları keşke hiç kimseler yaşamasa rencide olmasa.Ama işte büyüklenme ve horgörme olgusu gün gectikce büyük bir hızla cığ gibi artıyor.Çünki kişilik bozuklukları ve ne oldum delisi büyük sorun ülkemizde.
tevazu dur insanı insanca değerli kılan..
Neyse efendim...saygıyla kutluyorum !
ERKAN ÇELİKOL
Sevgili Erkan hoş olmayan bir gün yaşamışsınız..
oyuncuların ne kadar zor şartlar altında çalıştıklarını anlıyoruz..
Paylaşım için teşekkürler..