- 706 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
SEVGİ'YLE KONUŞABİLMEK
Geçenlerde bir arkadaşımla sohbet ederken şiirden açıldı konu. O başka şairlerin şiirlerinden bahsederken bana, ben kendi yazdıklarımı okumak istedim.
"Şair olma, şiir ol sen!" dedi. Güzel bir temenni.
Yoksa şiir olmak, olduğundan daha mı güzel yapardı insanı?
Yahut şairliğin kötü, şiirlere konu mu ol demekti mana’sı. Acaba bunu söylerken gerçekten ne söylediğini biliyor muydu?
Günlük konuşma dilimizde ne kadar da iğneleyici kelimeler var. Bazen o an’ki ruh durumumuza göre algılıyor beynimiz söylenenleri. Modern çağın etkileşimleri olsa da arabesk yanlarımızı saklayamıyoruz hiç.
Dedem tarladan eve her geldiğinde annanemin elini tutar öper "nasılsın sultanım?" derdi. Ben bu nezakete tanık olmuş olmaktan ve onların anılarıyla büyümüş olmaktan memnunum.
Hep ışıltılı hayatlara imrenirken, aslında içimizdeki asıl ışıldayan, ışıltılı taraflarımızı görmeden yaşıyoruz. Belki de onun varlığı bizi zayıflatacak diye, kusursuz güçlü bir benlik oluşturacağız diye dik ve sert bir duruş sergiliyoruz. Nezaket zayıflık mı? Bana göre hiç zayıflık değildi. Ama başka bakış açılarından bu duruş bir zayıflık ve boyun eğme gibi algılanıyor.
Hükmedene mi saygı duyulsun istiyoruz yoksa? Emek gösteren, üreten, düşünen, araştıran ve öğreten, seven vb. kişilere değerli olduklarını göstermek çok zor değil. Bunun yolu sadece güzel dilimizi usulünce kullanabilmektir. Bu da özümüzde olan birşey bana göre. Bunun yolu sadece yaşamdaki herşeyi sevebilmekte yatıyor, sevebilirsek aklımız da yol gösterecektir bize.
Yarınlara sevebilen insanlar yetiştirebilmek ümidiyle...
YORUMLAR
"Yarınlara sevebilen insanlar yetiştirebilmek ümidiyle..." Öncelikle hoş geldiniz...Güzel,akıcı bir dille anlatmışsınız olmamız gereken durumdan,olmamamız gerek duruma düşüşümüzü...Bizler,yedi düvele sevgiyi,sevilmeyi Yunusla,Mevlanayla,Hacı Bektaş ve niceleriyle anlatan toplumduk...Şimdi esir olduk,esir ettiklerimize..Selamlarımla