7
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1271
Okunma
AH! ŞU ÖN YARGI
Son yıllarda, eleştiri türünde okuduğum yazılarda karşı cinslerin birbirlerini insaf ölçüsünü aşacak derecede suçladıklarına tanık oldum. Sakın yanlış anlaşılmasın ama en fazlada bayanların, erkekleri suçlamaları ve onları kötü, hatalı, sürekli yanlış yapan, hiç iyi bir davranışı olmayan bir varlıkmış gibi göstermeye çalışmaları.
Şahsen, erkeklerin suçsuz olduğunu savunmuyor ve de iddia etmiyorum. Böyle bir hataya da asla düşmek istemem. Ancak; Allah aşkına! Erkeklerin hiç mi iyi yanları yok? Bayanların hiç mi hataları yok?
Her insanın bilmesi gereken gerçekler var. İnsan olarak hepimizin hata yapabileceği ve de hata yapmaya müsait varlıklar olduğumuz gerçeğidir. Kusura bakılmasın, hiç kimse sütten çıkmış ak kaşık gibi değildir. Genelde hata yapma işi etkiye tepki şeklindedir. Her insan, yaşamı boyunca daima mutlu ve sıkıntılardan uzak yaşamak ister. Tabi ki doğal hakkıdır. Şimdi bırakalım birbirlerimizi karşılıklı suçlamayı da işin özüne dönelim.
Bizler, birbirlerimize karşılıklı yapmamız gereken dini, ahlaki ve sosyal yönden, görevlerimizi ne kadar yapıyoruz diye kendi kendimizi hiç sorguladık mı?
Karşılıklı oturup, iki medeni insan gibi huzursuzluğun nedenlerini kırıp, dökmeden tartıştık mı?
Sıkıntıların huzura dönüşmesi için asgari müştereklerde birleşip çare aradık mı?
Yapılan hatalardan vazgeçmek için birbirlerimizden özür dileyerek hayatın devamı yolunda çaba harcadık mı?
Birtakım zorlukları aşmak için karşılıklı birbirlerimizi suçlamadan, çözüm üretmeye çalıştık mı?
Birbirlerimize ön yargıdan uzak, merhametle yaklaştık mı?
Bu soruları kendimize sorup, cevabını kendimizde aradık mı?
Bunların hiçbirini yapmadıysak ve karşımızdaki insanı suçladıysak ve suçlamaya da devam ediyorsak, insaf ölçüsünün dışına çıktığımızı hiç düşündük mü?
Karşımızdakinin de bizim gibi insan olduğunu, onunda bir gururunun olduğunu ve de incineceğini hiç düşündük mü?
Bunların hiç birini yapmadıysak, yapmıyorsak, yapmaya yanaşmıyorsak; hiç kimseyi suçlamaya da hiç hakkımız yok diyebildik mi, diyebiliyor muyuz?
Kendi dışımızdaki muhataplardan bazı şeyler bekliyorsak, beklediğimiz beklentiyi önce kendimizin hak ettiğine vicdani olarak inanıyor muyuz?
Tüm bunlardan hareketle; kendimizin yapmadığını bir başkasından kesinlikle isteme hakkımızın da olmadığını kabul etmemiz gerekir.
Ön yargı: tüm insanlar için en büyük tehdit ve tehlikedir. İnsanı suçlamak çok kolay ancak insaf ölçüsünü aşmamak gerekir. Bugün darıldığımız ve dargın hale geldiğimiz insanlarla ileride tekrar dost olacağımızı, olabileceğimizi de göz ardı etmememiz gerekir diye düşünüyorum. Ne olursa olsun, kötülükten ve insanı kötülemekten hiçbir insana asla fayda gelmez diyorum.
Değerli okuyucu dostlarım, yakındığımız hatalar kendiliğinden ortaya çıkmış değildir, bir çıkış nedeni vardır ve de tek taraflı değildir. Bir taraf çok masum, diğer tarafta çok zalim değildir. Düzeltmeye çalışmak gerekir. Düzelme yolunda adım atmayan, fedakarlık göstermeyen tarafın karşı tarafı suçlamaya da kesinlikle hakkı da yoktur. Bunların hepsinin temelinde eğitimsizlik ve kültür noksanlığının olduğu da apaçık ortadadır. Bizler, toplum olarak çok az okuyan bir toplum haline geldik. Hiç bir zaman bir soruda ve sorunda iki gerçek yoktur, gerçek tektir. Ön yargıdan kesinlikle uzak durmak gerekir diyorum…
Kıymetli okuyucularıma saygılarımı sunuyorum.
20/09/2011
Salı
Mete Ekici