- 788 Okunma
- 2 Yorum
- 0 Beğeni
KORKAK (7)
KORKAK
YEDİNCİ BÖLÜM
2003 yılı yaz ayı ortasında bir Cuma günü işyerime geldiğimde bir kalabalık vardı, O’nun taşra bölge müdürlüğünde çalıştığı , bizim üst kattaki Finans Kuruluşuna devletin el koyduğunu, faaliyetinin durdurulduğunu öğrendiğimde içim burkuldu, yine işsiz kalmıştı… Bu ekonomik buhranda iş bulması çok zordu.. Odama çıktım O’nun işyerini aradım,cevap veren olmadı.. Cep telefonunu aradım, çalmasına rağmen açılmadı… Beni araması için mail kutusuna ileti attım , beklemeye başladım, arayan soran olmadı… Aradan günler, günler geçti…
2004 yılı başında gittiğim iş görüşmesinde plastik mamulleri imalatı yapan eşinden benim gibi ayrılmış oğlumun adaşı Arda …. ile tanıştım, yakışıklı, hali vakti yerinde idi, arkadaşlığımız flörte döndü bir süre sonra, evlenme teklif etti bana, bende olur dedim; onunla birlikte çıktığımız Akdeniz turunda Arda ile birlikte oldum…
O’nu ara sıra düşünsem de, kendime yeni bir yol bulmalıydım, kızım tepki verdi önce evlenmeme , oğlum daha sonra, zaman içinde kabullendiler, bu arada hiç aklıma gelmeyen bir olay oldu, en küçük kardeşim ısrarla karşı çıktı, O’nu aramamı söyledi bana… Aramadım… Çok istememe rağmen Arda kızları ile beni tanıştırmıyordu, içime bir kurt düştü, küçük kardeşimi tanımıyordu, yardım isterdim kardeşimden , yeni bir hat satın alarak Arda’yı arattırdım, sahte bir isimle arkadaşlık , ilişki teklif etti , O’da teklif etti, buluşmaya karar verdikleri gün ve saatte bende buluşalım deyince işi olduğunu falan söyledi… Buluşma yerine giden kız kardeşimi uzaktan izledim, yanlarına giderek, ilişkinin bittiğini söyledim,.. Arda tehditlere , tacizlere başladı, zor kurtardım kendimi ondan, gerçi ara sıra taciz ediyordu ama önemli değil artık …
2005 yılındaki bir sabah evden çıktığımda kapıda güllerle doldurulmuş bir vazo çiçek buldum, anlamıştım… O buradaydı.. Vazoyu aldım, eve döndüm, kapıyı açmak için çantamda anahtarı ararken, arkamdan gelip kucakladı beni, kapıyı açıp içeri girdiğimizde, dudaklarımdan öptü beni, İşe gitmem gerektiğini söyledim ona, servisi bırakıp, arabam ile gidecektim, O’nuda gideceği yere bırakacaktım… Bu arada kızımın Hukuk Fakültesini kazandığını da yazmayı ihmal etmeyeyim… Konuşmaları duyan kızım aşağı indiğinde O’nu görünce sevinçle boynuna atıldı, üzerinde gecelik vardı sadece… Yine korktum… Kal gitme bu gün okulum yok, birlikte takılalım demez mi ? Akşama birlikte çıkabileceğimizi , halletmesi gerek işleri olduğunu söyleyince rahatladım… İş arıyormuş, iş görüşmesi için gelmiş İstanbul’a, klasik konuşmalarımızı yaptık, birbirimizi özlediğimizi, unutamadığımızı falan … akşama kızımla birlikte Taksim’de buluşmak üzere randevulaştık… O’nu Bakırköy’e bıraktım… Bütün gün O’nu düşündüm… Boyum kadar çocuklarım vardı, ama ilk aşkımı unutamıyordum, değişikti çok değişik… Güven veriyordu yanındakilere… Akşam Taksimde buluştuk ne yapalım diye ayaküstü konuştuk… İş görüşmesinin olumlu geçtiğini, önümüzdeki ay işe başlayacağını belirtti.. Müzikli bir yere gitmeye karar verdik, ama vakit erkendi, İstiklal Caddesi’nde yürüyelim dedim, Benim elimden tutmuştu, kızım’dan çekiniyordum, ama elimi de bırakmıyordum, kızımın da koluna girdiğini görünce yine korktum, çünkü kızım benim bire bir kopyamdı.. Çiçek pasajına girdik, birer bira ve hardallı cips söyledik, kızıma dönerek ”- benim hakkımda ne düşünüyorsun, annen sana beni anlattı mı ?
Kızımın bütün ısrarlarına rağmen anlatmamıştım… Kaş göz işareti yapsam da aldırmadı, bütün gerçeği anlattı… Kızım ses çıkartmadan dinliyor, ara sıra suratıma bakıyordu, bir yandan birasını içerken.. Benim O’nu terk etmeme kadar… Benim riske girmediğimi, korkak olduğunu söyleyince müdahale ettim,… Asıl korkak olanın kendisi olduğunu, “Askere gidiyorum , Eşekler gibi bekleyeceksin “ bile demediğini, ısrarcı olmadığını anlattım… Kimin korkak olduğuna karar veremedik , ama kızım bu gizemli adamı ve geçmişimdeki yerini öğrenmiş oldu… Sadece “-seni tanımamış olsaydım, anneme hak verir, seni terk etmesini anlardım, ama sen terk edilecek bir erkek değilsin, annem büyük bir fırsatı kaçırmış” dedi sadece kızım …..
Gelin sizi değişik bir yere götüreyim diyerek , otomobile bindik, kızım kullanıyordu arabayı, Beylerbeyinde güzel bir müzikhol olduğunu, Mustafa Keser’in sahne aldığını söyledi… Tutku şarkısı geldi aklıma, hep onu düşünürdüm , o şarkıyı dinlerken, bu adam benim düşüncelerimi okuyordu adeta … Hoş bir geceden sonra birlikte karşılıklı kafa çektik, dönüşte kızım kullandı arabayı, teklifimizi dahi beklemeden, evin bireyi imiş gibi davranıyordu, eve girerken… Her zamanki gibi O aşağıda , biz yukarıda yattık… Sabaha kadar ikimizde uyuyamadık, telefonlaşmaktan, sabah olduğunda yine kahvaltıyı hazırlamıştı…
Birlikte çıktık görüşmediğimiz süre içinde neler yaptığımızı konuştuk..
-“seni çok özledim, kokunu, cazibeni, kadınlığını, gel izin al bugünü birlikte geçirelim”
dedi,
-Ben de seni çok özledim kadınlığımı çoktandır yaşamadım , neden olmasın” dedim, gerçekten çok özlemiştim onu, birde kadınlık duygularım kaybolmaya başlamıştı, hastalık günümde yakındı, ayrıca korunmama ihtiyaç yoktu…
Aksaray’da temiz bir otele gittik, otelden çıktığımızda gece olmuştu. Ayaklarımızda derman kalmamıştı, yaşlanıyorduk ikimizde…
Otomobile bindik, Onu bırakacağım otele doğru giderken, birden durdu, -niçin çocukça işler yapıyorsun ? diye sordu, anlayamamıştım,
-“ne oldu anlayamadım dedim
Direk olarak
- Arda ….. kim ? dedi
- Niçin sordun bu soruyu ? dedim
- Mail kutusuna kendisinin okul arkadaşı olduğunu belirten bir mail geldi, hayatımda Arda isminde oğlundan başka bir tanıdığım yok, bu maili senin attığını düşünerek, senin kim olduğunu biliyorum, çocukluluk yapma, arayacaksan doğru dürüst ara diyerek cevap verdim… Bu şahsın tüm back raundu benimle örtüşüyordu, senin olduğunu düşündüm “ dedi…
Ondan saklamayacaktım .,
-Arda ….. diye biri ile tanıştığımı, bir süre birlikte olduğum, evlenmek üzereyken vazgeçtiğim fakat beni rahat bırakmayan başka dostlarıma da bu şekilde yaklaşmaya çalışan” biridir dedim…Kısık bir sesle, “-ne iş yapıyor?, seni veya çocuklarını hala rahatsız ediyor mu ? ” diye sordu , “plastik işi ile uğraşıyor, İzmir’de oturuyor, geçmişte rahatsız etti, ama şimdi çok ender olarak taciz ediyor “ dedim… Kırmızı ışıkta durmuştum, suratına baktığımda , avını bekleyen bir vahşi bir hayvan ifadesi gördüm… Evet işte bu adamdan korkumun sebebini anlamıştım… Beni çok kıskanıyordu… Marco Polo’da hiç acımadan adamın burnunu kırmıştı.. Korkmaya başladım, keşke anlatmasıydım diye düşündüm.. Burnundan derin derin solumaya başladı, arabayı müsait bir yere çek dedi, korktum , kriz falan mı geçiriyordu… Müsait bir yer buldum ve arabayı park ettim… “Gözlerimin içine iyice bak şimdi, derken çenemi tuttu, dişlerimi sıkan o değilmiş gibi, bak evleneceğin bir adam çıkarsa karşına ondan önce benim haberim olacak, bir daha da kimse ile birlikte olmayacaksın yoksa” dedi… Dişlerimi öyle bir sıkmıştı ki, yerinden oynatmıştı, kanatmıştı canım çok yanıyor ve korkuyordum artık… Hiçbir şey söylemeden yağan yağmura aldırmadan , arabadan indi , arkasına bila bakmadan çekti gitti…
On gün kadar onu arayamadım, o da beni aramadı, on gün kadar sonrac Arda’nın Erkek kardeşi işyerinden beni aradı, samimiyetim yoktu pek onunla, “bağlayın” dedim;
“Arda önceki gün sabah evden çıkarken tabanca ile erkeklik organından vuruldu, akşamı da evinde yangın çıktı, bu olanlarla ilgin var mı ?” diye sordu, O’nun yaptığını anlamıştım.
“ilgimin olduğunu nasıl düşünebilirsiniz ? öncelikle geçmiş olsun , acil şifalar dilerim “
Diyebildim sadece …
Artık sevgim korku halini almıştı…
Yine birbirimizi aramaz olmuştuk; konuşmuyorduk... Ama kendi kendime konuşmalarım devam ediyordu...
Galiba bu sefer tamamen bitmiş(miy)di ilişkimiz ? ne dersiniz ?