Kim kimi seviyor kim sevmiyor çok bilinmeyenli denklem bile daha az kafa karıştırıyor.Denizde kum piyasada aşk; ortalık aşktan aşıklardan geçilmiyor,o kadar ki; çok olduğundan kıymet bilinmiyor ve bu şehirde her köşebaşında kolayca bulunabiliyor !Sen ben o biz siz onlar sevişmeye aşk dediysek, Ferhat’la şirin’e aşkın neresinde rol vermek gerek?dağları delen ferhat mı aptaldı, bir barda çakır kafaya kızlarla kahkaha atmak oysa daha kolaydı, üç beş biradan sonra tüm gece samimi olup, sabah iki yabancı olmak varken, bir tatlı bakış için dağları delmenin ne gereği vardı?
Yazık sana Ferhat aşkı anlamamışsın, aşk dediğin bir milyon kafaya sevişmek, sabah birbirine selam dahi vermemek. hem böylesi daha kolay kimse kimse için ağlamıyor,gözyaşı da olmuyor ve insanlar sadece sevişip gülüşüyor !Samanlıkların seyran olduğu zamanlar, cinlerin top oynadığı yüzyıllardı, işte aşkı o zamanlarda yaşayanların hepsi kahramandı.sevmek sevilmek galiba o günlerde hakkıyla yaşatıldı !Binbir gece masalları binbir yıl uzaklarda , ben burdayım ama,bugüne ait değilim aslında, bir karşı cinse merhaba derken utanıyorum hala ve ....olmadığım için tutucu geri diyorlar bana.Ama onlar haklı zaman onların ben sığıntıyım nasıl olsa..


Hz.insan üstünlüğü bedava verilirken,hiç bir ademoğlu çalışarak ADAM OĞLU sıfatını kazanmayı beceremiyor.Yaradılış gereği işte;nerde beleş,oraya yerleş,hatta bir adım ileri gitme.Mümkünse beleş cukurunda ölki;cenazen bile beleşe gelsin!
[VijjDan’sız şiirseL-i]