HANGİ VATAN

• 20 Eylül 2011 Salı 20:04:04

HANGİ VATAN

Bir zamanlar sömürgeci olan devletler günümüzde terörüst devletler oldular .Irak’ta Satdam’ın cehennem silahı ürettiği baskıcı bir rejimle ülkesini yönettiği insanlık için tehlikeli olduğu gerekçesi ile dünyayı ve bizim saftirikleride yalan ve dolanla kandırarak ABD Irak’ı işgal etti.

Demokrasi havarisi kesilerek orada milyonlarca masum insanların ölmesine, binlerce kadınlara tecavüz edilmesine, halkın perişan edilmesine nihayet devletin parçalanmasına sebeb oldular. Kim bunlar terörüst ABD ve destekçileri bizim gibi yalakaları AB ve Türkiye.

Bu arada bizim her dediğinin tersini yapanlar kırmızı çizgilerimizden söz eder oldular. Musul ve Kerkük’ün statüsünü değiştirtmeyiz Irak’ın kuzeyinde bir kürt devleti oluşumuna karşıyız ve kurdutturmayız diye. Ama ne oldu bu gün o şehirlerde kürt hakimiyeti var. Kürt valiler görev yapıyor. Türkmen nüfus hızla tasfiye ediliyor. Irak’ın kuzeyinde ise kurulmuş bir kürt devleti varlığına devam ediyor.

Bu gün kuzeydeki kürt devletinin başında dün terörüst olan bir nevi Irak’ın Aposu sayılacak Barzani, Yine Irak’ın aposu sayılacak Talabani ise Irak cumhurbaşkanı. Ne garip gelişme ve yok olan kırmızı çizgilerimiz. Kimin sayesinde Terörüst emperyalist devletlerin maşası olan diplomasiden ve devlet yönetiminden bi haber idarecilerimiz sayesinde.

Irak’a demokrasimi geldi. Halk kendi aralarında birbirlerine düşman edildi. Devlet parçalandı.İktisadi değerleri emperyalist terörüst devletler tarafından sömürülüyor. Bizim ise yaptığımız yalakalık kesemize kar kaldı.

İçinde bulunduğumuz süreçte bu terörüst ABD ve AB ülkeleri bizim yalakalarıda peşlerine takarak arap baharı uydurmacılığı ile Tunus , Mısır, Libya gibi ülkelerde ajanları ile halkı devletine karşı isyan ettirdiler. Oraların halkına birbirini kıydırarak bir nevi soy kırım uygulatmaya başladılar. Son günlerde buna Suriye’yi de dahil ettiler.Sözde buralarda demokrasi yoktu. Faşist dikta rejimleri vardı. Oralara demokrasi getireceklerdi. Sanki kendilerinde sözüm orada demokrasi var. İnsan hakları var. Hepsi göstermelik. Sırada İran var orasıda hal edilince çıban başı sözde büyük devlet olan Türkiye ‘ye sıra gelecek. BOP eş başkanının gayretli hizmetleri ile.

Dün onlardan sözde diktatör Kaddafi’den madalya alıyoruz. Essad ile kardeşim deyip kolkola giriyoruz. Bu gün ise ABD emri ile kaba tabir ile bu devletlerin yönetimine kıç atıyoruz. Bu ne uluslar arası diplomatik ciddiyet.

Bu yıkım kervanına sömürü katarına bizim diplomasiden bir haber devlet yönetimi ciddiyetinden uzak demokrasinin ve insan haklarının ayaklar altında bulunduğu gazetecileri bilim adamları parti yöneticileri subay ve generalleri sırf koltuk ve iktidar hırsı faşit ve dikta sevdası ile değerlerin bir bir ortadan kaldırıldığı, cumhuriyetin ve devletin temel değerlerinin Atatürk ilke ve inkilapları etrafındaki aydılığın yok edildiği gözlemleniyor. Hal böyle iken arap baharı kervanına yalakalığı elden bırakmamak için kendi içimizdeki bu bozukluğu görmezden gelerek bizde katılıyoruz. Atatürk’ün yurtta sulh cihanda sulh veciz sözünü düstur edinmemiz gerekirken dün dost olduğumuz komşu ülkelerle düşman oluyoruz.

Biz ne yapıyoruz düşünmemiz lazım. İç işlerimiz karma karışık. Maliyemiz iflasın eşiğinde bakmayın penbe tablo nutuklarına. Cari açık almış başını gidiyor. Dış borçlar ödenemeyecek vaziyette. İhracat başarıları ile göz boyanırken % 50 açık veren hızla artan ithalat rakamlarının açıklanmasından korkar olduk. Hiç bir resmi iktisadi yatırım yapacak iş gücü yaratacak ödenekten yosun düzenlenen bütçeler. İşsizlik düşüyor uydurmaları. Her gün işsizler ordusuna yenileri katılıyor. Halk borçla yaşıyor.

Diğer taraftan terör belası zirve yapmış her gün şehit haberleri.Yöneticilerden dinleye dinleye gına getiren şehidimizin kanı yerde kalmayacak sözleri. Biz terörün bitirilmesini istiyoruz. Oy ve iktidar çıkarı için kullanılmasını devam ettirilmesini istemiyoruz. Bırakınız palavraları işinizi yapınız. Halk siyasileri hizmet ediniz diye seçer. Yoksa saltanat sürün ,saltanatınızı sürdürmek için her türlü rezaletin yolsuzlukların çevrenizi zenginleştirin devlet kadrolarını parti militanları ile doldurun ona buna yalakalıkların içinde yer alın diye seçmiyor. Kendi halkının karşısında gerçekleri söyleyemeyenler arap halkının ve dört milyonluk İsrail karşısında dahi varlık gösteremiyen sahte kükremeler gürleyip yağmayan yöneticiler istemiyoruz.

En çok üzerinde durulacak sözlerden biriside bir şehidimiz olduğunda cenazelerinde yakınlarının vatan sağ olsun sözleri. Vatan hepimizin. Sağolsun ama hangi vatan. Zenginin kalbur üstü kişilerin çocukları bedelli beklerken Anadolunun fakir insanlarının çocukları asker olup şehit olurken. Asker kaçağı vatan hainleri servetlerine servet katarken, İktisadi değerlerimiz emperyalist ülke para babalarına peşkeş çekilirken fabrikalarımız bankalarımız topraklarımız el değiştirirken bizlere zamanla bir mezar yeri bile çok görülecek bir noktaya gelirken hangi vatan sağ olsun.Yazık oluyor gencecik baharında göçüp giden dünya nimetlerinden dilediğince sefa sürüp yaşayamayan fidanlarımıza.

Analar ağlamsın. Güzel de hangi analar fakir anadolunun anaları. Zenginin ağa babalarının Amerikalarda Avrupalarda okuyan başımıza üç kağıt ekonomisi ile dönen bedelli bekleyenlerin anaları değil.

Büyük insan devlet adamı M.Kemal ne diyor söylevinde memleketin bütün kaleleri zaptedilmiş tersanelerine girilmiş diyor. Bu gün ise bütün değerlerimizi tersanalerimizi iktisadi kıymetlerimiz ve hatta vatan topraklarını kendi ellerimizle emperyalist güçlere peşkeş çekiyoruz. Bizim olmaktan maalesef çıkmak üzere olan bir vatan. Bunun için yinede içimizde bir vatan sevgisi var bunun içindir ki vatan sağ olsun diyoruz bütün acımıza rağmen. Bizleri bu duruma getirenler utansın.

Benim halkımın arap ülkelerine hamasat nutuklar atarak hindi vari koltuk kabartmalara ihtiyacı yok. Halkımın yapacağı tek şey düşünüp aklını kullanarak titreyip aslına tekrar gerçek benliğine dönmesidir. M.Kemal’in insanlarınada vatan tamamen elden gitmeden bu yakışır.

Durmuş Karabağlı
2011