Ankara Gecesi 4 .Sezon 4. Bölüm
Adanalı hasan tanfer i tanıyordu daha önce den bombayı koyduğunda onu beyhan ın yanında görmüştü o olay günü ayrıca hastanede de onu görmüştü tanfer zaten kara kuru ve çelimsiz yapısı ile hemen dikkat çekmiyordu belki ama bir kere tanınınca akılda kalıyordu savcının telefonu ve beyza ya ulaşamaması ekibin dikkatini dağıtmış ve bu da adamın onları fark etmesini sağlamıştı adam cepten kimle konuştu bunu öğrenmek ve ne yöne gittiğini anlamak için hakan teknik takip ekibini aradı ancak adamın ne konuştuğu numara görünüyordu kayııtı nede ne yöne ilerlediği belli oluyordu çünkü Adanalı polisleri görünce acilen kayda girmeyecek kadar kısa konuşmuş ve telefonu hemen fırlatıp atmıştı hakan hemen hava alanı polisini aradı ve telefonu bulmalarını istedi ayrıca anlamıştı adam başka bir yol ile kaçaçaktı iş artık adamı kaçırmadan takip edebilmeye kalmıştı bu da İstanbul trafiğinde ne derece mümkündü kaldı kı taksideydiler ve taksiciye mahkûmdular ancak taksicide sıkı şöfördü bu üç polisin arabasına binmesi onu daha da şevklendirmiş olacak öndeki arabayı nerdeyse bir araç mesafesine yakın bir uzaklıktan takip eder hale gelmişti.
Hasan taksiye bindiğinde arkasındaki polisleri biliyordu ve ve hava alanından tarifeli seferle kaçamayabileceğini de o yüzden tekrar Bakırköy e ilerlemeye çek çabuk demişti taksiciye ve tırnak makasını çıkarıp taksicinin şah damarına bastırmıştı taksici boğazına bastırılan şeyin onu ölüme götürebileceğini anladığından deli gibi kullanıyordu arabayı ve Bakırköy iskelesine doğru ilerliyorlardı Hasan iskeleyi görünce hemen taksiciye dur dedi kendisini sahilden yat limanından bir motorun almasını istemiş bunu da sadece sorun var ve motor ile demesi yetmişti iyi ki bu teröristlerle hapiste arkadaş olmuştu adamlar bu işlerde çok iyilerdi yakayı kurtaracaktı galiba yine sırıttı ve taksiciye imzamı bırakıyorum deyip sah damarına tırnak makasını batırdı kan fışkırırken adam deli gibi bağırarak yola atladı herkes etrafa kaçışıyordu çıkan panik hasanın limana ve sürat motoruna ulaşmasını daha da rahatlattı doğal olarak ve arkadaki taksi geldiğinde motor limandan uzaklaşmakta idi berkant hemen inip taksiciye koşarken tanfer ve hakan oradan bir motoru a atladılar ancak her ikiside tekne kullanmayı bilmediklerinden tekne sahibine kımlık göstermek ve hadi cabuk şu giden motoru takip ete demekle de zaman kaybetmek durumunda kaldılar.
Ama buldukları motor hem çok yavaş hemde maramara denizinin dalgaları onlara engeldi hoş bu dalgalar diğer motoruda engelliyordu ama ….
Marmara denizi böyle bir takibe hiç rastlamamıştı belki ömrü hayatında ve denizin tam ortasında bir helikopter üstlerinde belirdi onları geçip hasanın motoruna yaklaştı ve bir merdiven attı hasanın motoru yaklaşık 20 metre ilerde idi ve durmuştu hakan hadi kaptan dedi yakala su motoru adam deli gibi motora gaz verdi 10 metre 5 metre ancak hasan çoktan merdivenden tırmanmaya başlamıştı bile ve helikopter hızla yükseliyordu artık hakan ın ve tanfer in yapabileceği bir şey yoktu ikisi de ümitsizce silahlarını çekip şarjörleri hasanın peşinden boşaltılar ama bu ümitsiz bir cabaydı.