Hayata Dair Kalmak
Hayata dair söyleyecek lafı olanı önemserim. Yanaşırım böylelilerine, pür dikkat dinlerim sözlerini baştan sona. Sonra yoluma devam ederim...
Bu aralar Kürt Edebiyatıyla da ilgileniyorum. Kendi ana dilimle daha bir tanışmanın heyecanı içindeyim. Çocukluğumun sözcükleriyle tekrar merhabalaşmak anlatılmaz duygu oluyor benim için. Benim için bir dil bilmek yetmiyor. Allah’a şükür Türkçe ve Kürtçe’ye vakıfım. Vakıf olmasam da bu dillerden okuduğum eseri rahatlıkla anlıyorum. Bu bile tatmin ediyor beni. Yani yetiyor bana. Hedefimde en az iki üç dil daha öğrenmek var. Kısmet...
Okumak gerek yazmaktan çok. Okudukça daha güzel yazdığımı fark ediyorum. Okudukça kalemime kelimeler uğruyor. Okudukça kendimi her alanda daha iyi seviyede ifade ediyor ve görüyorum. Okudukça ruhum, mutedil dalgalara yakalanıyor.
Okudukça mutlu oluyorum. Okudukça huzurla uyuyorum geceleri...
Sadece şiir okumuyorum. Ruhuma nüfuz eden ne varsa dikkatimi çeker. Gözlerimi çalan yapıtla gece gündüz vakit geçiririm. Ayrım yapmam. Yazılan her neyse, emek verilmiştir penceresiyle bakarım...
Öyküler zaten kendimi bildim bileli adımlarımı kitliyor dünyasına. Olay, zaman ve kişiler yolculuğunda seyr-ü sefer yapmak muntazam bir yaşantı. Bu yaşantıda yüreğime heyecan konar. Bu yaşantıda yeni yeni dünyalarla temas kurarım. Bu da hikaye türünün bendeki kalıcılığı anlama gelir...
Roman ise edebi dostumdur. Kalbimi kırdığını hatırlamıyorum. Romanın kısa-uzun olmasına bakmam. Romanın çekiciliğine kapılırım. Romanın serüveni tecrübe kokar hep...
Hayata dair paylaşmak esasımdır. Hiç tanımadığım zatlarla tokalaşırım. Gitmediğim, uğramadığım yeri çok merak ederim. Ve ilk fırsatımda oraya göçerim. Yeni memleket demek, benim için yeni cennet tatmak demek...
...................................
Mehmet Selim ÇİÇEK
19 Eylül 2011,,,10.21
Çanakkale
YORUMLAR
Merakları olmak ve edebiyatı ilgi duymak insana "rahatlık" verir.Tıpkı Nizami'nin,"Dost,insana rahatlık veren bir merhemdir."sözündeki gibi...
Bir düşünür,"Meraklarınız varsa seyahata çıkınız."derken;bir başka yazar da "Edebiyat,daha büyük bir hayata yani özgürlük alanına giriş pasaportudur"demektedir.
Ana dilim Türkçe ve bundan bir şikayetim de yok.Ancak Kürtçeyi de bilip,"Mem û Zin"i aslında okumak isterdim ki "Tahir ile Zühre "hikayesiyle birlikte anlatayım.
Çünkü her ikisi de aynı yörelere aittir de ondan!Ve çok "ortak noktaları" da var.
İyiler ve aralarını "bozan" sembol kötüler.
Düşüncelerde özgürlük tohumlarının serpiştirilmiş olması yazıyı daha estetik hale getirmiş.
Okumak var ya;bütün zenginliklere bedel. Bütün hastalıkların bence birinci ilacı; okumak. Okuyan insan, hoş görülü olur. Okuyan insan, yaratıcı olur. Okuyan insan, yapıcı olur. Bütün başımızdaki husümetler, cehaletten kaynaklanmıyor mu ?..
Güzel yazıyorsun Mehmet'im. Tebrikler.
Selamlar.
meselci
Selam Ayhan Abiciğim.
Senden takdir almak onur verici.
Edebiyata bir katkımız oluyorsa ne mutlu bana ve bize.
en içten saygı ve selamlarım.
EYVALLAH.
degerli yazınızı bğendim...takdir ederim..ama her kezin anlayacağı dilden olursa daha iyi olur sanırım...selam ve saygılarımla..
meselci
Türkçe yazmışım yazımı, sıkıntı ne Mehmet Ali abi?
mehmet ali unsal
meselci
alınmadım.
Kürtçeye ön yargınıza üzüldüm.
Beklemiyordum sizden bunu.