- 972 Okunma
- 1 Yorum
- 1 Beğeni
Aşk-ı İmtihan
]Bir Salı akşamındayım
Hava bulutlu
Aklım Yorgun
Bugün bir hüzün sızıyor gönlümün boş sokaklarına
Bir hâr düşüyor ıssız limanlarına
Ne oluyor böyle
Hasretin yakıyor bendimi
İnceden inceye ..
Bu denli sevebilir mi insan
Bu denli yanabilir miyim Ben
Oysa Sen hiç benim olmamıştın
Tuttuğunda kalbimin ritmini bozacak ellerimi
Hiç tutmamıştın
Gecenin yarısı düşüme melodi olacak sesini
Hiç duymamıştım
..
Bir Eylül akşamında nakşetmiştin aşkını ilmek ilmek Gönlüm’e. Sıkı sıkı kapatırken kapısını saniyelik bir bakışla nasılda girdin İçerim’e..
Ben Ben’i işte o an kaybettim ..
Susuyorum
Sustukça daha bir yanıyorum..
Yandıkça ağlıyor ağladıkça kendımden geçiyorum
Meçhul bir hisle darmadağın oluyorum
Fikrim Sensin
Zikrim Sen
Şu fani bedenim Sen’sin
Ruhum [Sen] ..
Halimi anlatmaya cür’et edemezken dilim
Kalemim yakıp geçiyor kağıdı ..
Bin parçaya bölünüyor sabrımda tek ah etmiyor
Aşk’tan .. Hâr’dan ..
Özledim Seni Yâr ! ..
Yüzünde beliren tebessümü Özledim
Gözlerinin kahvesini
Ruhunun hayasını Özledim
...
Şimdi Sen yoksun buralarda
Zor gelir bana nefes almak
Seni gördüğüm yollara dalmak
Adının geçtiği semtte olmak
Zor Gelir
Zor
..
Sen bu semtten gittin gideli
Ben’de Ben’den gittim
Şimdi ne Sen’den eser var
Ne de Ben’den ...
Leyl-i Nur