- 1244 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
Bayrağım
Okulda soğuk bir kış günüydü…
Ortaokul öğrencisiydim.
10 Kasım atamın, o yüce değerin ölüm yıldönümüydü. Kalbimde üzüntü ve heyecan çocuk yüreğime yüklenmiş duygulardı.
“Esin Harikalar Diyarında”
Oynayacağımız oyunun adı…
Son provalarını sahnede yapıyorduk.
Sevgili öğretmenimle birlikte sahne üzerinde, piyes için gerekli dekoru yaratmaya çalışıyorduk. Bende yapabildiğim kadarıyla yardım etmeye çalışıyordum.
O zaman ki imkanlarla dekoru istenilen konuma getirdik. Artık her şey hazırdı.
Seyircileri tam salona alacağımız zaman öğretmenim “Yavrum en önemli şeyi unuttuk” dedi.
Ben durumu algılamaya çalışırken, öğretmenim içeriden büyük bir bez bayrak getirerek bana “Sahnenin ortasında durur musun” dedi. Ben hemen yerimi aldım. Bayrağı açarak kollarımın altından geçirip, bedenimi yere kadar örtecek şekilde sımsıkı sardı.
Ben o heyecanın verdiği telaşla “öğretmenim neden böyle bir şey yapıyor sunuz” diye sordum. Öğretmenim de “üzerinde tahminimden de güzel durdu, piyesin sonunda, bayrağı üzerine iğnelerle tutturup, elbise görünümünde olmasını sağlayacağız ve bu şekilde sahneye çıkıp selam vereceksin” dedi.
Böylece 10 Kasım anısına hem atamı hem de vatanımın simgesi olan ay yıldızlı bayrağımı sergileyecektim. Bu bir rüya mıydı ne! …
Nihayet oyun başladı başlamasına da, piyes boyunca Esin rolünü ben mi oynadım, başka birisi mi oynadı anlayamadım. Sadece bayrağımı giyeceğim o anın heyecanı yüreğimi sarmıştı…
Ve işte o an geldi…
Sahnede seyircilerin karşısında, heyecandan titremeye başlayan bedenimle selam veriyordum…
Hayatımda ilk kez, gerçekle hayal aleminde dans eder gibi rol giyiniyordum…
Üzerimdeki giysinin yarattığı duyguyla, toprağımın, ülkemin, atamın, bağımsızlığımın ve milletimin ay yıldızını, büyük bir onurla ve gururla taşımak, bir mucizeye sarılmaktı…
Sanki Elif’in kağnısıyla cephaneleri yurdu için taşırken duyduğu gururu, ben bayrağımla örtülen bedenimde yaşıyordum…
İçimdeki sevginin dışa yansıması kesinlikle bu olmalıydı…
Hayatımda hiçbir şeyden bu kadar onur duyduğumu hatırlamıyorum.
Onur duymak, gurur duymak…
Ne kadar yüce değerler…
Alkışlar…
Birden babacığımla göz göze geldik, bana bakarken içinden “seninle gurur duyuyorum” diye düşündüğünü yüreğimde hissettim.
Evet…
Bu küçücük kalp tarihime en güzel 10 kasım anısı, sürpriz asil giysim olan bayrağımla kazındı.
ATAM…
Sana olan aşkım çocukluğumda, ailem tarafından gönlüme ekilen en yüce sevgiydi. Kimse benim hayatımdan silemedi, asla silemeyecek…
Bitek toprağa tutkusuyla canını veren yüce Türk evladı……..
Göklerde ve yerde asla sönmeyecek olan tek meşalesin…
Şükranlarımı gönderiyorum.
Sevilay Çartık