- 2368 Okunma
- 17 Yorum
- 1 Beğeni
Sevdama mektup-9
Bir dal karanfil
Diğer gecelerden farkı yoktu dün gecenin de… Akşam yemeğinden sonra bilgisayarımın başına oturup birkaç paragraf yazı yazmaya çalıştım ama aklımda hep sen olduğun için bir türlü yazıya kendimi veremedim. Bir önceki paragrafla bir sonraki uyumlu olmuyor, aralarında hissedilir derecede kopukluk oluyordu.
E, aklımda sen olunca bunlar normaldi. Baktım ki, yazı yazamayacağım, kalktım. Bana hediye ettiğin kitabı elime alıp divana uzandım. Her seçimin gibi, kitap seçimin de harikaydı. Kitabın konusu; bir avukatın yaşamı, davaları, müvekkilleri arasında geçen sürtüşme ve konuşmalardan ibaretti. Kitaba kendimi öyle kaptırmıştım ki, neredeyse bütün hukuk terimlerini öğrenmek üzereydim. O, gözüme takılıncaya kadar…
Bir dal karanfil…
Bana hediye ettiğin o bir dal karanfil, bütün mağrurluğuyla öylece duruyordu çevirdiğim sayfanın arasında. Kurumuştu. Karanfilin ince bedeninden tutup aldım. Kokladım. Hâlâ verdiğin günkü kadar güzel kokuyordu. Kucağımdaki kitap düşmüştü. Tak diye ses çıkarınca düştüğünü anlamıştım ama eğilip almadım. Aklım yine sana takılmıştı. Bu defa başka türlüydü. Özlem yüreğime çöreklenmişti bir anda.
İkimizi düşündüm. Seninle benim yolumu kesiştiren neydi? Biz, iki yüz kilometre hızla giden iki yolcu iken hayat yolunda, yolumuz bir soluklanma anında kesişmişti. Kader miydi, yoksa rastlantı mıydı karşılaşmamız? Bilmiyorum. Karşılaşmıştık işte...
Ne geri dönebilmiş, ne de ileri gidebilmiştik gözlerimiz çakışınca. Bir süre soluklanmıştık göz göze.
Ah o gözler… Neler anlatmıştı bana neler… Hayatta isteyip de sahip olamadığım çok şey vardı gözlerinde. Sevgi, kocaman bir sevgi… Gözlerimizden, gönüllerimize akan sevgi, nasıl da büyüyüp serpilmişti yüreklerimizde. Sımsıkı kenetlenmişti ellerimiz.
Artık birbirimizi görmeden duramaz olmuştuk. İşte o ilk buluşmamızda gözlerime bakıp, “Sana bir şey getirdim.” Demiştin. O bir dal karanfili bana uzatırken, elinin titrediğini görmüştüm. Kim bilir yüreğin nasıl titremişti. Karanfili uzatan eline elim değince, sıcaklığını ta yüreğimde hissetmiştim.
Seni sevdim masum bakışlım. Şu an gecenin yarısı, elimde bir dal kuru karanfil, kalbimde bitmeyen aşkın, işte ben de titriyorum. Hissediyor musun?
18.09.2011 Emine UYSAL
YORUMLAR
Harikasın arkadaşım. Yazmak sana çok yakışıyor. Kutlarım. Sevgilerimle.
efe6767
Valla Emine döktürüyon valla. Bu gidişle kara sevda olup çöllere düşecen ha. Aman dikkat et...
Şaka bir tarafa kalemin özgün ve özgürlüğü ile çok güzel eser çıkarmışsın ortaya.
Tebrikler.
Selam ve saygılar efendim.
Emine UYSAL (EMİNE45)
Teşekkürler Ayhan Bey
saygımla
offff:(
hissediyordur....
hissederek okudum ablam..kalemin saglık sevgimleee
Emine UYSAL (EMİNE45)
sevgimle
AHİR ZAMANIN, AHH DEDİRTECEK AŞK DOLU, RUHUN AĞRISIZ DUYGU DOĞURDUĞU ,TEKNOLOJİK İMKANLARINDAN UZAK BİR KAGIT KALEM DOSLUĞU ÖRNEĞİ..KUTLU-YORUM :)
Emine UYSAL (EMİNE45)
sevgimle.
Emine UYSAL (EMİNE45)
Teşekkür ederim canım. Sevgiler.....
Hissetmiştur mutlaka... Yine yüreğe dokunan, hasret kokan bir mektuptu Emine ablacığım. Sevgilerimle
Emine UYSAL (EMİNE45)
Değerli hemşerim döktürmüşsün... Yazarken doldu mu gözlerin? Bir an öyle hissettim. Sanki yıllar bir fondoten gibi dokunmuş ama yüzüne değil ellerine:)Tebrikler..Sevgiler.
Emine UYSAL (EMİNE45)
Çok teşekkür ederim.....saygı ve selamlar
Anıların/sevdalarınnın/sevmelerin satırlar ve yürekler arasında 'ZİRVE' yaptığı; güzel, akıcı ve duygusal anlatımlı bir YAZI olmuş değerli Şair ve Yazar dostum/ablam Sevgili Emine UYSAL Hanım...
Okudum, mest oldum... Anı/deneme tarzındaki bu yazın gerçekten hoşuma gitti. Kalemin ve yüreğin hiç susmasın istiyor/diliyor;
Selâm, sevgi ve saygılar sunuyorum...
Hoşça ve dostça kal, duygu esintisinde kal...
----------------------
İsmail GÖKTAŞ
(MeteoR)
Emine UYSAL (EMİNE45)
selam ve saygılar.