- 557 Okunma
- 2 Yorum
- 0 Beğeni
KADINI ERKEK YARATTI!!!
Bakıyorum söylemlere, “Doğru dürüst kadın yok- Doğru dürüst erkek yok!” Her iki cinste de şikâyet aynı. Hele de genç erkekler: Geçtim birinci, ikinci elden, kaçıncı eli eş diye alıp kabul edeceğiz kim bilir hayıflanışlarındalar. Hele o çirkin söylem hepsinin ağzında, “Kaşar”
Evet kadınlar da gün geçtikçe çığırından çıkmakta ve bir hayli kadına yakışmazlık sergilemekte lakin kadını suçlarken hele de o kaşar yaftalamasını yaparken düşünüyorlar mı acaba neden, ne oldu da kadın bu denli çığırından çıktı, neden erdemlerini, faziletini, onurunu, haysiyetini ayaklar altına aldı da dört nala umursuz koşmakta bu yanlış yolda?! Kim getirdi bu hale kadını? Kim attırdı tepesini ki bu denli şuursuzlaştı?!
Meşhur sözdür, “At sahibine göre kişner!!!”
Siz sahip çıktınız mı kadınınıza, siz insana, erkeğe yakışmazlıklarla, çirkin söylemler, yakıştırmalarla değil de, gerçek erkeğe yakışırlık, insana yakışırlık, saygı, sadakat ve sevgiyle yer aldınız mı kadınınızın yanında?! Beklentilerini verdiniz mi?!
Bir başka kadını evinize getirmediniz mi eş diye ve kadını “Kuma” diye adlandırmadınız mı?! O denli yürekli olamayanlarınız, gizli saklı, başka çatı altlarında eş kabul edip de, “Dost” etiketi yapıştırmadınız mı kadına?!
Siz değil misiniz kadını genel evlere, pavyonlara, randevu evlerine satan düşüren ama babası ama ağabeyi ama sevgilisi ama eşi sıfatınıza rağmen?! Yine siz değil misiniz, o zavallıları hiç gözünüzü kırpmadan, vicdanınız sızlamadan oralarda hayvani dürtülerinize katık eden ve de onları o ağza ve insana yakışmaz sıfatlarla yaftalayan ve de bu sıfatları her vesile küfürlerinde kullanan?!
Siz değil misiniz kadınınızı çocuklarınıza analık ederek tüm gün evinizin içinde oradan oraya koşturup çamaşırınızı yıkar, ütünüzü yaparken, sevdiğiniz yemekleri hazırlamakla bitap özlemle akşama dönüşünüzü beklerken, başka kadınlarla gününü gün eden, eviniz çoluk çocuğunuz aklınıza gelmeksizin, aç mı toklar mı, ne haldeler düşünmeksizin, özlemeksizin?!
Siz değil misiniz, o kadından o kadına koşan, her gün başka bir arayışta ve gündelik birlikteliğinizden bihaber olup sizi seven, size güvenip inanan, umutlara sevk ettiğiniz o kadınları da ardınızda gözü yaşlı bırakarak, ardınıza bakmaksızın bir başka kadına çekip giden?!
Siz değil misiniz, hayvani güdülerinize dökülmüş yem gördüğünüz, yollara sıralanmış kadınları fütursuzca kabullenen, bu davranışınızla da onları desteklemiş olan, hatta onları o yollara dizen de siz değil misiniz?!
Siz değil misiniz kadınları yalanlarınızla kandıran, kendine bağlayan, sevdiren, üstelik bazılarınız evli olduğu halde ve de birkaç gün hevesinizi aldıktan sonra, acımasızca terk eden?!
Siz değil misiniz sizden biraz ilgi, biraz sevgi ve güler yüzle birkaç güzel söz beklemelerine dayakla karşılık vererek hayatı onlara zehreden?!
Siz değil misiniz, insanlığınızla, erdemlerinizle, ruhunuzun güzelliği ve sevginizle kalplerini kazanmak yerine, hepsini bir kenara atıp sadece cüzdanını konuşturan?!
Olacağı buydu beyler, buydu! Hiç şikayet etmeyiniz!!!
p.r.alkan
YORUMLAR
Kadını meta gibi değerlendiren anlayış, kapitalizmin her şeyi para ile değerlendiren anlayışından kaynaklanmakta. Cebinde parası olmayana, insan gözü ile bakmayan bir toplum olduk. Soyguncular iktidarda olunca, herkes iktidar olmaya özeniyor(!) Kadını da soymaya çalışanlar çok.
Oysa gerçekten çalışan ve üreten toplumda emeğe ve üretene yaratana saygı vardır. Bir erkeğe dört karı felsefesi hâla savunulmakta. Kız çocuklarını okula göndermiyor. Medya afedersiniz ama orospuluğu(!) özendiriyor; modern pezevenkler ekranlarda kadın pazarlıyor. Analitik düşünemeyen insanlar bu medya bombardımanından nasibini alıyor. Ailevi değerler hızla toplumsal ve ekonomik değerlerimizin tümü gibi yokediliyor.
Milli eğitim amacından saptırılarak ''Atatürk ilkelerine uygun insan modeli yetiştirilmesi iktidar eliyle kaldırılırken, kuran kurslarına başlama yaş sınırı kaldırıldı.
Bir toplumda bilimin yerini inanç alırsa, o yolun sonu ortaçağ karanlığıdır. Perihan hanım yazdıklarınızda sonuna kadar haklısınız. Selam ve saygılarımla...
Şaban Aktaş tarafından 9/18/2011 12:34:59 PM zamanında düzenlenmiştir.
perihan reyhan ALKAN
Yinede bukadar acımasız ve tek taraflı bakmak nekadar doğru bilemiyorum... Elbette erkeklerin hataları var bu işte ve geleneklerin, törelerim, adetlerin. Ama anadolu kadını değilmi düşmana karşı savaşan, anadolu kadını değilmi ölüp yine başını eğmeyen ve bizim analarımız değilmi evlatlarını kendi gibi yetiştiren... Açlıkla, sefaletle, hastalıklarla ve daha binbir türlü felaketle savaşıp onurunu ayaklar altın sermeyen bizim kadınlarımız değilmi. Şimdi bu dönemde yaşadıları saçmalıkları erkeklein birkaç hatasına açıklamak çok doğru gelmedi bana. Ve unutmayalım ki tüm bu sorunları yaşattığını düşündüğünüz erkekleride yine o kadınlar yetiştirdi... Saygılar....
perihan reyhan ALKAN
Bahse konu kadınlar, sizin sözünü ettiğiniz kadınlar değil şüphesiz ve öylesi kadınlar her şeye rağmen günümüzde de halen var. Erkeklerin sergiledikleri, şüphesiz ki kendini bilen, onurlu, haysiyetli kadınlar için mazeret değil! " O beni aldatıyor, o halde ben de onu aldatırım" veya "O pek çok kadınla oluyorsa, ben de pek çok erkekle olurum" gibi bir zihniyeti aklı başında ve onurlu bir kadın kabullenemez de, uygulamaz da!
Zayıf kişilikli kadınlara özgü olduğunu düşünüyorum. Bir de günümüz olanakları ve kadınların daha bir özgür oluşunu hazmedememiş, ne anlam taşıdığını ve nerelerde, ne şekilde kullanılması gerektiğinin bilincinde olamayan bu kişiliksiz kadınları, günlerce kümese kapatılıp aç bırakılmış tavuklara benzetiyorum ben. Hani Kapıyı açtığınızda, yiyecek bulma telaşıyla delice oradan oraya koşar, her bulduğunu yiyecek zannıyla gagasına alır, bırakır ya da beğenmez, daha iyisine koşar, ondan ona çılgınca koşturur durur... Aynen onları görüyorum o kadınlarda ve çok üzülüyorum.
Evet, o erkekleri de kadınlar yetiştirdi, daha önce pek çok yazımda kadınları suçladım hep bu nevi konularda. Durum aynen "Yumurta mı tavuktan, tavuk mu yumurtadan..." durumu...
Ama yine de aklı başında, sağ duyulu, ilkeli, ahlaklı ve beyefendi bir erkek ne şekilde yetişmiş olursa olsun, aklı sayesinde doğruyu görebilmeli ve de annesi, kardeşi, eşi ve kızına yapılmasını istemediği hiçbir şeyi bir başka kadına yapmamalı diyor ve yazımdaki iddiamda ısrar ediyorum.
Selam ve saygımla efendim.
ERKAN ÇELİKOL
perihan reyhan ALKAN
Laf aramızda, geçenlerde özür dileyerek ifade etmek isterim, kendisi her haltı yemiş bir bey, pek çok hanımı da tuzağına düşürdüğünden övünçle bahsetmekteydi bir paylaşım sitesindeki bir arkadaşın sayfasında,iyi ve övünülesi bir şeymiş gibi... Ardından da, doğru dürüst bir kadına rastlarsam kurban keseceğim diyordu. Hani kendi gözündeki çapağı görmeyenlerden, çok sinirlendim düşünce biçimine. Kendi yaptıklarına bakmayıp önüne gelenle birlikte olarak, bir de onların doğru dürüst olmadığını ifşa ederek, tüm kadınları karalayışı çok çirkindi, tanımadığım birine yanlışını yazarak, hem arkadaşın sayfasında tatsızlık yaratmak istemedim, hem de öylesi birine bulaşmak pek doğru gelmedi, oturup bu yazıyı yazdım.
Yaparım bazen böyle... Bir yazı, bir söz... Çağrıştırdıklarından yola çıkar, yazarım, bu da onlardan biri...
Saygı benden efendim. İyi geceler ve iyilikler dilerim.