...
Anodolumun insanı gibi insan daha warmıdır acaba? helede yaşı biraz ilerlemiş görmüş-çekmiş-geçirmişine can kurban can...Ağızlarından çıkan her laf bana sandık dolusu hazinenin anahtarını werir gibi heyecanlandırır,nasıl heyecanlandırmasınki ilginç cümle yapıları Osmanlıdan kalma ağızları we daha bir sürü şey...
Wakit bir hayli ilerlemişti, sıcak yaz günü güneş kaybolur gibiydi ama etkisi hala dewam ediyordu, her yer kawruluyor gibi,şehirde de yol yapım çalışmaları wardı etraf tozu-duman hastane önü her zamanki gibi ana-baba günü malum köyden gelenlerin minübüsleri kaçırmamaları lazım bu saatlerde hep böyle olurdu zaten.Herkes gözlerini sadece bir noktaya dikmiş nereye mi elbetteki ofis’e(toplu taşıma aracına)...
Rojbin’in stajından bir gün daha eksilmişti, hemen çantasını aldığı gibi kapıp hastaneden kendini dışarı atmayı başara bilmişti, derin ohhh çektiye kalmadan durağa gözü kaydı we olamaz sözünü uzun uzadıya uzatarak durağa doğru isteksiz adımlarla yaklaşmaya çalışıyordu.Başına geleceklerden bi haber denilse yalan olur, neler olacağını bir bir kafasından geçirdi her zamanki gibi,derin nefes aldı bu kısa yolculuğun keyifli yönünü düşünmeye başladı...aslında Rojbin ofisi sewmiyor değildi,hatta zewk alırdı,yorgun olsa gerekki bu kadar canını sıkmıştı...
Neyseki uzaktan ofis göründü herkes birbirini şimdiden çekiştirmeye,itmeye,dürtmeye başlamıştı.Rojbin de araya kaynaşmak isediki tam, bir teyze tarafından nasibini aldı teyze kürtçe çı dımmériye bıssé hébki ha(ne geberiyorsun dur biraz ha)lafını yapıştırmıştı bile...
Rojbin:temem xolte meqore yaa...(tamam teyzem kızma ya)
Rojbin yaşlıdır bişide denilmez diye geçirdi içinden en gerilere çekildi...
Nihayet o büyük karmaşa-henganame yerini sessizliğe bırakır gibi oldu, araba hınca hınç dolu,Rojbin kendine kuytu bir köşe arar oldu we bulup sıkıştı hemen...
Kısa bir yolculuk başlamıştı,deminki tatsızlıkları kafasından atarak dur bakalım bugün neler olacak diye geçirdi içinden Rojbin...
Hakikatten bizim bu şehrin toplu taşıma aracında yok yok hani, bazen bana sıkıntı basınca keşke şimdi ofiste olsaydım kim bilir nelere tanık olur neler öğrenirdim dediğim zamanlar çok olmuştur...
İlk durakta inen olduda yer açıldı biraz daha rahat bir nefes alındı.Hoş Rojbin hala ayakta kendine yer bulamamış cama yapışmış durumda yine olsada...
İkinci duraktada inen bir hayli oldu nihayet oturacak bir yer buldu kendisine Rojbin...
Arkadan bir ablanın sitemini herkes duyabilirdu bir şofür hariç, abla kürtçe:
üfff weyhéé çıbu welle corki nefesémı derneket esés mıkır bıfetése ee qe woqessi nabe tıjji kıriyé erebé(üff biran nefesim çıkmadı boğulacak gibi oldum ee ama o kadarda olmazki arabayı doldurmuş)...
Yaşlı bir teyze aslında yaşı pek yok ama erkenden yaşlanan bir teyze denilse daha doğru olur,inecek ama bir türlü sesini şofüre ulaştıramıyor çünkü müzik son seste gibi bişiydi...teyze şofüre hitaben:
hışş kuro bıse lo,hele hele dengémı néyemı,low bısse tı derbaz buyi qurmıçii ha ha,kurré keré(hışş hey dur lo,hele hele sesim gelmiyor mu,lo dur yeri geçtin yolanasıca,eşeğin oğlu)neyseki son laftan sonra duyar oldu şofür we durdu teyze inip yoluna dewam etti...Rojbin için bir eğlence çıkmıştı keyfi gayette yerinde...
Araba köşeyi dönmeden on dokuz-yirmi yaşlarında bir genç arabayı durdurdu,durdurdu ama çocuk bir türlü kapıyı bulamıyor arabanın etrafında şöyle bir gezindi ama yok kapıyı bulamıyor hoş çocuğun suçu değildi pek çünkü araba yarım otobüs, her tarafta kapı war gibi bi hawası wardı arabanın, hala kapıyı bulamayan genç zaman kaybetmeden şofürün gazabına uğradı şofür gence:
lo ma qe tı genci na keri té qapiki nowiniye tera bémçıki nızzome...(lo sen gençsin qe eşşek değilsin sana daha ne dim ki bi kapıyı bulamadın...) Rojbin de bi on dokuz-yirmi yaşlarında genç işte keyfine diyecek yok sesli gülmektende kendini alamıyordu...
Bu kısa yolculuk son sürat eğlenceli geçiyor Rojbine göre ,arka koltuklarda da baya olay oluyorda hele onları geçiyoruz...
Ewet yolculuk bitecek gibi son durağa pekte bişi kalmadı derken araba tekrar durduruluyor demin sorunlu inen teyzenin yaşlarında bir teyze bir ayağı yerde diğer ayağınıda arabaya atmış waziyette şofüre:
oxıl wo erebe lı pera mı teriyé(oğlum araba parayla mı gidiyor)
şofür:
no em xero xér bofixe terıne(yo kendine babamızın hayrına gidiyoruz)
teyze:ee wele Xodé te rozibe oxıl(ee walla oğlum Allah senden razı olsun)
teyze böylece arabaya bindi daha fazla gülmekten kendini alamayan Rojbin çareyi arabadan inmekle buldu ...
YORUMLAR
Geceme gülümseme kattınız çok güzeldi. Yurdumun insanı ne kadar renkli. Şive lehçe farklı sözcükler.. Darb-ı mesel tadında konuşurlar ,bayılırım o Anadolu şivesine. Ağızda eriyen akide şekeri tadındadır her hikaye..Üniversiteyi yeni bitirdiğimde uzak bir Anodolu kasabasında ilk molayı verdiğimde, çok komik olaylar gelmiştir başıma. Her günüm öykü tadındaydı. Ne çok şaşırırdım.Ne çok öğrenirdim onlardan... Ne dersler vermişlerdir bana..Onu getirdiniz aklıma . Yüreğinize sağlık.
rıkya
sağlıcakla kalınız...
saygı we selamlarımla...
:) Rıkya... şairliğinin yanı sıra yazar olduğunu, hem de böylesi hoş bir yazıda imzan olduğunu bilmiyordum. Hay çok yaşıyasın emi,,, Sayende Kürtçe'yi de öğreniyorum,, sen hep devam edesin,, yazasın. Çilekeş Anadolu insanın hazırcevaplıkları, doğalllıkları , yurdum insanın bulunduğu her yerde aynı demekki,,, Bir gözlemin ürünü güldürürken düşündüren yazını beğeni ile okumuşam :) ölmüşlerine rahmet ola,, iki gözüm, hep böyle yaz emi,,
Kalemin hep çağlasın,, ŞOFÖR bey'i de otobüs yolcularını da pek sevdim,, hele ki en son binen ve paralı mı diyen teyzeyi de,,, Ofis'in otobüs olduğunu da yeni öğrendim kürtçede.. Hep böylesi yazılar yaz da kendimi geliştireyim...
çok yaşıyasan sen kurban :))))