- 722 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
FİKİR ÇATIŞMASI
-HASAN: İnsan alışıyor.. ’’O’’nsuzluğa, eksik ve yarım yaşamaya, yangın yeri bir havada delik deşik olmuş bir gönülle o havada buz kesmeye ...alışıyor biz alışıyoruz :) aşılıyoruz...
-BEN: Böylesi durumlarda gönül bağının boynuna dolanıp seni boğarcasına ne kadar sıktığını, tükenen nefesinin kalp atışlarındaki artışlara neden olduğunu ve hayatın renksizleşip sıkıcı bir kısa filme dönüştüğünü en az benim kadar iyi biliyorsun... NEDEN ’’O’’nsuzluğa, eksik ve yarım yaşamaya alışmak?
-HASAN: O kişinin sendeki yeri değişmiştir artık... Noktayı koyduysan,laga luga yapıp yalama posizyna getirip kalp kapılarnı sürekli gıcırdatmaya ne hacet... Kalbinde değil de sırtında taşımaya başladığın zaman; bu, sevdalıktan çıkıp yük halini alır hamallık yapmış oluruz.
-BEN:İstem dışı gelişen olayların arasında sıkışan zihnimin kurcalamaktan bıkmadığı hayaller ve yaşanmışlıklar beni çok rahatsiz ediyor, üzüyor. Dayanılmaz... Yâr da ’’O’’ , yara da ’’O’’... Çözümlenemez...
-HASAN:Düşüncesiz yaşadıklarımız zaman gelir düşündürttürür bizi bi çözüm bulmak için... Bunları yaşayacağız, halen kara birer cahiliz önümüzde gidecek yol uzun, aşacağımız tepe fazla... Şapkamızı önümüze koyalım düşünelim.
-BEN: Cahilliğimize söz yok fakat önümüzdeki o uzun yolda yanımızda istediklerimiz!.. ’’O’’nlar olmazsa eğer ne aşılacak tepenin bir önemi var ne de önümüzdeki şapkadan çıkacak düşüncelerin renginin...
-HASAN:Bırak önündeki arkandaki yanındakini,hepsi geçici hepsi doyumlu... İçine bak sen içine başka bir yere değil. Dışa bakıp da hayaller kurmanın yaşı geçti, içe bakıp uyanış yaşamanın vaktiyse gelip geçiyor, trenin son vagonu da geçmeden bir silkinelim... Hayatnda yanında iyi, kötü eski-yeni hep birileri olacak. Mutlak olan sensin, senin kendin ve milletin için ne istediğindir... Geçici objeler geçer gider, somut bir toz tanesi soyut ise senin içinde olduğun dünyan...
-BEN: Sözüm bitmiştir vesselam...
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.