Bu haksızlık!
Bu haksızlık!
’CAYIR CAYIR YANDILAR
Van’dan İstanbul’a mahkûm götüren cezaevi aracı aniden alev aldı. Şoför ve jandarmalar kurtulurken, bulundukları bölümün kilidi açılamayan 5 mahkûm yanarak can verdi.
İstanbul’dan, Van’daki bir davanın duruşması için getirilen tutuklu Akif Karabalı (24) ve Abdülsettar Ölmez (35) ile Van Cezaevi’nde yatan ancak İstanbul’daki bir davanın duruşmasına katılacak hükümlüler Medeni Demir (47), Sinan Askan (18) ve İsmet Erin (33) adlı mahkumlar önceki gün 34 BL 2564 plakalı cezaevi aracı Van’dan 1642 kilometre uzaklıktaki İstanbul’a gitmek üzere yola çıktı.
İki şoför ile 2’si rütbeli 10 jandarma ve 5 tutuklu ve hükümlünün bulunduğu cezaevi aracı 500 kilometre yol aldıktan sonra gece Elazığ’a ulaştığında motor bölümünde teknik arıza çıktı. Şoförler arızayı giderip yakıt ikmali yaptıktan sonra yola devam etti. Dün sabaha karşı Malatya’dan geçen cezaevi aracı saat 06.00 sıralarında Sivas’ın Gürün ve Kayseri’nin Pınarbaşı ilçeleri arasındaki Karakuyu Mevkii’nde geldiğinde arkadaki motor bölümünden dumanlar çıkmaya başladı. Aracı sağa çekip aşağı inen sürücünün motordan alevler çıktığını görüp içerdeki jandarmalara haber verinceye kadar alevler aracı sarmaya başladı.
Diri diri yandılar
Yakıt deposu da alev alan cezaevi aracındaki 2’si rütbeli 10 jandarma, yakıt deposu da alev alan araçta bir anda kendilerini can pazarında buldu. Mahkumların bulunduğu bölümün kilidini açmayı başaramayan jandarmalar kendilerini dışarı atarak canlarını kurtardı.
Kilitli bölümde kalan 5 tutuklu ve hükümlü “İmdat” çığlıkları atarken alevler tüm aracı sardı. Haber verilen Pınarbaşı İtfaiye ekibi olay yerine ulaşıncaya kadar cezaevi aracındaki kilitli bölümde 5 kişi diri diri yanarak yaşamını yitirdi.
DNA testi yapılacak
Yaklaşık yarım saat içinde tamamen yanıp demir yığınına dönen cezaevi aracında tutuklular Akif Karabalı ve Abdülsettar Ölmez ile hükümlüler Medeni Demir, Sinan Askan ve İsmet Erin’in kömürleşmiş cesetleri, savcının incelemesinin ardından öğle saatlerinde çıkarılabildi. Hastane morguna konulan cesetlerin DNA testiyle kimliklerinin belirlenmesinin ardından ailelerine teslim edileceği belirtildi.
Olayda bazıları yaralanan bazıları da şoka giren jandarmalarla şoförler 112 Acil Servis ambulanslarıyla Pınarbaşı Devlet Hastanesi’ne götürüldü. 1 şoför ile 1 asker yataklı tedaviye alınırken, 9 asker ve 1 şoför ayakta tedavi gördükten sonra taburcu edildi. (Kaynak: Milliyet)
Sözün bittiği yerdeyim...
YORUMLAR
Ben de!.. Kaleminizin yetkin avazı artarak daim olsun Sn.Kahraman. Selam ve saygımla...
Esma KAHRAMAN
Takdir-i İlahi şüphesiz
Allah taksiratlarını affetsin,rahmey eylesin
Saygılar sayın yazarım
Esma KAHRAMAN
Empati;mahkumlardan biri olsaydık,arka bölümdeki jandarmalardan biri veya,veya itfaiye şöförü...Aynı yorumları mı yazardık..."Bu hakızlık!"....
Esma KAHRAMAN
sert-oyuncu
Esma KAHRAMAN
Esma KAHRAMAN
teşekkür ediyorum Sayın Yazarım.
sevgilerimle.
Birileri kimseciklere söylemeden "idama" mahkum etmiş onları demekki...
Sevgiler...
Aynur Engindeniz
Kritik olayları ele alışını ve kamuoyu oluşturma çabanı seviyorum. Yazarken dahi dik duran kalemini öpmek lazım...
Esma KAHRAMAN
cezaevlerinde diri diri yaktılar
ringde yakmalarına şaşırmadım
insan hayatına verilen değerin kriteridir
duyarlı yüreğinize tebrikler yazarım
Esma KAHRAMAN
Bir çok insanın umurunda bile olmayacağı bir konuyu sayfanıza taşıdığınız için sizi tebrik ederim Esma hanım...
O yolculuk bir bakıma bu toplumun insanlık ve medeniyet yolculuğudur.Ve içinde yanan insanlar ve onları ölüme terk edip kaçan insanlar bu ÜLKE, nin insanlarının vijdanını, DEVLET,in acımasızlığını ve onun güvenlik kuvvetlerinin ne kadar aciz bir yapıda olduğunun göstergesidir.
O cezaevi nakil aracının içinde neler yaşandığını orayı görmeyen bilemez.Bakanlık emri vardır.Yolculuk boyunca diğer cezaevine teslim edilene kadar,trafik kazası da olsa mahkum kalp krizi geçirsede, intihar etsede, araç yansada, bir nehire düşsede ve yansada o kapı kesinlikle açılmaz.Mahkumlar aç, susuz,bir şekilde tuvaletini dahi o aracın içinde yaparak yolculuğunu sürdürür.2.Dünya savaşının trenlerle toplama kamplarına gönderilen yahudilerinden farksızdır mahkumlar.Hele günümüz cezaevi şartları o kampları da aratmaz.Ama bizler dışarıda 2011 yılını yaşıyoruz.
Oraları görmeyen hiç kimse bu devleti ve toplumu, insanlarını kesinlikle tanıyamaz.
Esma KAHRAMAN
Allah C.C. 'merhamet etmeyene merhamet etmem' buyurmuş.
duyarlılığına teşekkür ediyorum Sayın Yazarım. Sevgiler.
Esma KAHRAMAN
buradaki olay gerçekten çok üzücü...
sevgilerimle.
Bu defa kola istemez, soğuk bir su kafi:((((
Umut Kaygısız
Bir panpiş:)
Yani o kilitleri açmak o kadar mı zordu.
Şimdi bir de geride kalanları düşünelim.Kaç tane insan etinden daha koku geliyor benim burnuma...
Kaç okulu yarım bırakıp ayakkabı boyacılığına başlayan çocuk kokusu yükseliyor bulutlara...kaç kadın yeniden evlenip, kundaktaki bebeğini yakıyor...!
Yok bu kez bayram iyi bir bayram değil Esma.
ah sorma!
inan ki insan deliye dönüyor..
sofrada dinledim haberi ve inan bana lokmalar düğümlendi boğazıma..
insan hayatı bu kadar mı değersiz ve ucuz mu yaaa..
onlar mahkum ya, rütbeli olan...... ler kendi canlarının derdine düşmüştür tabi mahkumu mu düşünecek.
içime oturdu inan ..