- 1182 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
KAPİTÜLASYONLAR VE GÜNÜMÜZDE DURUM
KAPİTÜLASYONLAR VE GÜNÜMÜZDE DURUM
Kelime manası olarak kapitülasyon bir memleketin içinde yaşayan her çeşit görüşe sahip,değişik kökenden olan fakat bir bütün olarak milleti oluşturan halkımız aleyhine idare edenler tarafından başka devletler lehine ekonomik , idari , kültürel bazda , içte ve dışta oluşan gruplara ayrıca dini yönden tanınan ve adli ayrımcılıklara,korumacıklıklara kapitülisyon denir.
Zaten Latince bir kelime olan CABUT kökünden gelir.Türkçesi teslim olmak,bir nevi boyunduruk altına girmek ve baş eğmek olarak devlet aleyhine millet zararına anlaşmalar yapmak anlamına gelir.
İşte Osmanlıların yabancılara tanıdığı bu hakların genel çerçevesini şöyle sıralayabiliriz.
1-Osmanlı devleti topraklarında serbestçe dolaşmak ve seyahat etme .
2-Osmanlı şehirlerinde serbestçe örgüt kurma ve örgütlenme.
3-Osmanlı sularında ve limanlarında serbest dolaşım, gemicilik işletmeciliği.
4-Her türlü taşıma ve satış serbestliği.
5-Yabancıların kendi arasındaki Osmanlı topraklarındaki uyuşmazlıkların kendi konsolosluklarına tanınan yargılama yetkisi ile halli.
Avrupa’ya tek ve karşılıksız Pazar haline gelen Osmanlı toprakları sanayisi olmayan fakir Anadolu köylüleri tarafından tarımla uğraşan hiç mamul mal üretmeyen,şimdiki gibi biz size daha ucuz veririz diye tarımı bile yok ettiğimiz gibi bizleri sömürmeye bizi yönetenler tarafından maruz bırakıldı.
Avrupaya karşı borçlanmada hızlanınca Düyun-u Umumiye’ye teslim olunmuştur. Yabancı şirketlere büyük imtiyazlar tanınmıştır. TCDD yolları işletmesi bile onlara bırakılmıştır. Hatta devletin maliyesi bile kurulacak bir maliye komisyonunun denetimine bırakılması sevr anlaşmasının 232 .ci maddesi ile kabul görmüştür.
Gördüğümüz gibi ortada ismen bir devlet var ama,her yönüyle bir müstemleke, sömürüye tamamen teslimiyet içeren,değerlerin saltanat uğruna yok olmasına meydan bırakan bir durum.Beceriksiz yönetimin acı sonuçları ve Osmanlının dağılışını hazırlayan faktörler.Memleketin bu tek dişi kalmış canavarlar tarafından iç mihrakların da destekleri ile işgaline kadar varan bir sonuç.
Bu teslimiyet 28.03.1921 tarihinde kurtuluş savaşı sonunda Ruslarla yapılan anlaşmanın 7.ci maddesi ile geçersiz sayıldı ve kaldırıldı. Lozan anlaşması ile tamamen kaldırılarak tarihin derinliklerine gömüldü.Masada günü geldiğinde bunları tekrar çıkarıp önünüze koymak için cebimize koyuyoruz diyen batılılar şimdi adı kapitülasyon olmasada bizim dirayetsiz ve beceriksiz idarecilerimizin dış güçlere tanıdığı sınırsız uygulamalarla önümüze koydurmuşlardır.
Bu konuda örnekler saymakla bitmez.Yabancılara satılan sigara fabrikaları. Tütün eken Türk köylüsünü perişan etmiştir. Çünkü adam kendi tütününü getirip işliyor bize satıyor.Sizde maliyet yüksek onun için ben size daha ucuz şeker veririm diye şeker fabrikalarını satıyoruz.Pancar ekicisi Türk köylüsünü perişan ettik.Pancar fiyatları halen 5 sene önceki seviyede.Akaryakıt fiyatları üç kat fazla değerle satılıyor.Gübre fabrikaları satıldı ve gübre fiyatları üç kat fazla değerle satılıyor.Zirai mücadele ilaçları aşırı yüksek.Türk köylüsü bu pahalı girdilerle rekabet gücünü kaybetmiş adeta yabancı güçlerin kucağına atılmıştır. TMO.kapatılmış.köylünün mahsulünün beşte birini alır duruma indirgenmiş köylü esnafın insafına terk edilmiştir. Hububata verilen taban fiyat politikası işlememektedir. 2009 da 540 kuruş olan fiyat 2010 da 550 kuruş olarak açıklanmış TMO. nun kısıtlı alım politikasının devam edeceğinden esnaf yine 400-450 kuruşa malı götürecektir. Çünkü köylü boçludur ve satıp borcunu ödemek zorundadır. Tohum ıslah ve ifrit tohum üretme işlemlerine son verilmiş İsrailden milyonlarca dolar karşılığı ithal edilmeye başlanmıştır. Ne acı bir durum değimli sizce.
Diğer taraftan canlı hayvan destekleri tamamen yok olmuş ,bir zamanlar Güney doğu ve Doğu Anadolu sığır üretim merkezleri gibi iken,yemin çok pahalı oluşu, üreticiliğin ve besi desteğinin olmayışı ve yetersizliği hem büyük baş hem küçük baş hayvancılığımızı tüketmiştir. Et için ithalat yapmaya başladığımız bunun en güzel delilidir. Bu arada et balık kurumu tesisleri o bölgelerimizde kaldırılmış,yok edilmiş ve çiftçimizin güvencesi ortadan kalkmıştır.
Kurumlar özelleştirilirken devlet ve millet yararından çok satalım para gelsin bu günü kurtaralım gidişatı vardır. Elektrik fiyatları çok aşırıdır. Dağıtım özelleştirilmiş faturalarda çeşitli vergi ve sayaç okuma gibi özele çıkar sağlayan nakti değerler yer almaya başlamıştır.
Telekom yabancılara peşkeş çekilmiş,o yetmezmiş gibi vergi dahil ister konuş istersen konuşma sabit ücret her ay 15 TL.faturada yer almakta ve vatandaş soydurulmaya bilerek devam ettirilmektedir. Eskiden adına milli sanayimiz denirdi. Şimdi sanayimizin milliyeti bile belli değil.Bankaların %58 i.Sigorta şirketlerimizin %70.i satılmıştır. İşsizlik % 21,her 100 dolar ihracatın % 70.i ithalattan kaynaklanıyor.Nüfusumuzun % 21 .i açlık sınırının altında yaşıyor,eğer buna yaşamak denirse.
Dini açıdan baktığımızda yanılmıyorsam Peygamberimiz Hz. Muhammet öyle zaman olacak ki dini 72 fırkaya bölecekler demiş.Eğer bu gerçek hadis ise gerçekleşmek üzere. Bakınız tesbit ettiğim tarikat ve cemaat oluşumlar listesi.Fettullah hoca cemaati,İsmailağa cemaati,Kadiri Muhammediye Tarikatı,Menzilciler, Halveti Tarikatı,Cerrahiler, Hizb-ut tahrir, Nurcu kırkıncı hoca grubu,Galibiler,İcmalciler,Hakikatçılar, Ussakiler, Tilocular,Hazneviler,Hizbullahçılar, Işıkcılar, Nurcular,Süleymancılar, İskender paşa cemaati, Erenköy cemaati, Melamiler Adıyamanlı hoca Grubu,Belli büyük mezhepleri falanda sayarsak 72 sayısına az kalmış görünüyor. Af edersiniz ama böyle uydurma dini grupların peşine takılıp acaba nereye kadar gidilir siz düşünün. Bizleri yönetenler de çıkar,oy ve saltanatlarının devamı için bunlara çanak tutuyorlar halk yanlış yola sevk ediliyor onlar ise kasalarını dolduruyor.
Gelelim milli dediğimiz ama milliliğini kaybetmiş sanayi ve finans kuruluşlarımızın durumuna.
Bu gün TürkiyeABD-AB-ve İsrail’in emir kulu gibi onların emirleri doğrultusunda hareket etmektedir.Bakmayın siz başbakanın gürleyip gürleyip yağmadığına. Bunları halk artık anlıyor oy ve çıkar için olduğunu.Böyle giderse iflas etmiş durum arz eden devletin iflasına kadar gider.Osmanlı bunu zamanımızda adı konmamış kapitülasyonların varlığı ile yaşadı ve iflas etti.Neticede dağılıp işgale uğradı .Şimdi o durumlar da akli evveller tarafından bizlere yaşatılmaktadır.
Bir alıntı tesbit olarak milliyetsizleşen kuruluşlarımız. Türk Telekom Arap’ın-Telsim İngiliz’in-Kuş Adası Limanı İsrailli’nin-İzmir Limanı Hong Kong’lunun-Araç Muayene işi Alman’ın- Başak Sigorta Fransız’ın-Adabank Kuveyt’linin- İETT.garajı Dubaili’nin-Avea Lüblanlı’nın-Petkim Ermeni’nin(Kazaklara sattık dediler yalan söylediler altından Ermeniler çıktı) –Rakımız Amerikalı’nın-Finansbank Yunanlı’nın- Oyak bank Hollandalı’nın- Demirbank Belçikalı’nın-Türkiye Finans Kuveyt’linin-Teb Fransız’ın-MNG bank Lüblanlı’nın- Alternatif bank Yunanlı’nın-Dışbank Hollandalı’nın-Şekerbank Kazak’ın- Cbank İsrailli’nin- Yapı Kredinin yarısı Finli’nin-Beymenin yarısı Amerikalı’nın-Enerjinin yarısı Avusturyalı’nın- Garanti bankın yarısı Amerikalı’nın- İzocam Fransız’ın- TGRT(Fox) Amerikalı’nın- Demir döküm Alman’ın-Döktaş Fransız’ın-Süper FM Kanada’nın. Bunların hepsi Türktü. Beş yıl önce. Bunun neresi milli vicdanen siyasetten arınarak bir düşününüz.
Çare olarak bir alıntı ile son vermek istiyorum. Ahlaki şuurda Muhammet Mustafa,Milli şuurda Mustafa Kemal çizgisinde buluşmak.Bir elimizde Kur’an bir elimizde Nutuk ve Gençliğe Hitebe.Sağcı,solcu,başörtülü, mini etekli,başı açık,bir vakit,beş vakit veya hiç vakit namaz kılanlar,dedesinin kim ve nereden geldiğine takmadan,ben Türk’üm.Bu vatan benim diyenlerin bir araya gelmesindedir. Ne Mutlu böyle bir ulusa.
DURMUŞ KARABAĞLI
2010
YORUMLAR
Çok güzel özetlediğiniz, kapütilasyonlar ve bugünkü Türkiye'yi anlatan yazınızı dikkatle ve beğenerek okudum.
Bütün bunlara maruz kalan halkın, tekrar tekrar aynı basiretsiz yöneticileri seçmelerine de hayretle bakıyorum.
Refahdan payını alamayanlar bir tarafta, haksız kazanç elde edenler ve Ülkenin sömürülmesine alet olanlar bir yanda.
Galip gelenler ise ikinci grup. Bu çelişkiyi anlamakta zorlanıyor insan.
İnsanlar( halkımızın büyük çoğunluğu) bizim akıl erdiremediğimiz bir düzen içinde sistemden faydalanılıyor demek ki.
Duyarlılığınız için tebrik eder, saygılarımı sunarım.