Ampirin İmgesel Desenlere Taşıdı Nariçe

• 16 Eylül 2011 Cuma 16:14:06

hayrettin taylan

• Yol yola , aşka akla göründü .Gitmeliyiz dizelerin dizine .
• Susup imgelerimin gemlerini kendine simge etmelisin.
• Bir şairin yavuklusu olarak anları sürmelisin diz boylarında.
Sen sürecek iç ahengi.Şiirden önce sen zaten şiir gibisin.
• Seni dahadan ,dehadan farklı yazmalı ilhamım.
“Bütün kazananlar gibi
Terk ettin.
Yaz başıydı gittiğinde, ardından,
Senin için üç lirik parça yazmaya karar vermiştim.
Kimsesiz bir yazdı. Yoktun. Kimsesizdim.
Çıkılmış bir yolun ilk durağında bir mevsim bekledim durdum.” Murathan Mungan

-Sığdıramadım .
• Suskun özlemlerin dilinde dilim kendine dirik.Lirik hoşluğun
Yokuşunda yok oluşlarımı tümlüyor var oluşun.
Var olmanın algısında poetik bir bir gölge düşüyor. Etik bir yakınlaşma serüveni romanıma karakter oluyor.
Yürek heybemi nakışlayan Leyli gözlerinden sonra binek olarak bineceğim malihulyalar yok.

-Vazgeçemediğim ürem ve ürkek ceylanlığının postu üstündeyim.
Dostluğuna kadim kalmak istedim. Ve örnekler sunup durdun.
-İki seven ayrıldıktan sonra dost kalamaz. Ne sen Genç Werter’sin, ne de ben soylu Lotte.
Genç Werter’in acılarını yaşatma bana. İçimdeki intiharını görmedin mi ?
-Ben sana intihar ettim diyorsun. Bu yüzden senden bir zerre kaldı.
Nariçe, bir zerren daha bende zerdir, yardir, aşktır bilesin.

Vedha´lardan birinde Musa kumar oynuyor
Peygamberlik bir meslek oldu
Bozuk radyo ne demişti ağustosta
(Ben karımın fotoğrafını isterim sizden)
Dördüncü duvarda ben bulunuyorum “ Ece Ayhan
-Hangi Mushaf yüzünde içsel Musalığıma yokların var.
Kumarcı yapma beni gecenin hazına,başkalarının nazına. Sevmek değil mi asıl kumar, beklemek değil mi asıl kumarbazlık. Uzak kalışının kumar oynayan Musa’sı benim .
-Kumarında kaybettim aşk gibiydi.Ney’i kazanacağım Nariçe.

Sen en son ve şık turuncu elbisen gibi bana yakıştın.
-Giyinmesen de olur, bu aşk örter mahremlerini , mahreçlerini, anlatamadıklarını.

-Makyajsız bir sevdaydı ,renklerin boyası yok gülüm.Sen bütün renklere renktin.Önce beyazdın.Aşkın bütün çıplaklığıyla göründü.
-Maviliğin aktı sahiline gelince.Ele ele dolaştığımız her yer yeşillendi.
İçindeki ormanı gördüm, aslan oldum hemen ceylan oluşuna meri kekliği gibi şakıyışına.
-Toz pembe günlerimize bandırdık pembeyi.Pembe hayaller uğruna , uğur böceklerimiz turuncularını sundu.
Yaramın da yarası yarimin de yarası var. Aramızdaki yarasa kim bilmiyorum Nariçe.

“Boşunaymış gibi bunca uzaması saçlarının
Ben böyle canlı saç görmedim ömrümde
Her telinin içinde ayrı bir kalp çarpıyor
Bütün kara parçaları için
Afrika dahil
Senin bir havan var beni asıl saran o “ Cemal Süreya
-Yar saçlarını göremiyorum yine boyalı mı? Yine benim için beyazlayan var mı ?
Yine Afrikalı Leo yerine geçen yüreğimin üstünü kapatır mı?
-Her teline bir ömür ekledim, dökülmesin , beyazlamasın diye çok sevdim.
Yar s’açların çok mu ki ?
Tutkumuzu iğfal eden gidişlerin sözlüğünde arama beni. Hiçbir gidişin anlamında beni bulamazsın.

-Durulanamayan aşkların duruşunda da değilim. Yok olmaya yoksul da değilim. Var olmanın varisiyim. V’aslımı sende aradım.

-Kalabalık bir sen esiyor y’eller arasında. Aşk dize oluyor izlerin. izleklerinde retinası sen renginde bakışlar var.
-Bu ben miyim şu beni anlamayan sen’e sünger olup bekleyişini süsleyen ampir.
-Ampirin olarak ruhunun her deseni süslü sevilere boyadım. Sen de artık imparator mimarisinin aynasındasın.Sen de enlere taranıyorsun.
-Seher olmadan içimde doğan gün ‘eşimsin.Tan ağarmadan içimde batan gün’eşimsin .
Aşk ışıltılarınla yaşıyorum karanlık sevdalar şehrinde.
En güzel dizelerin önünde başlıyor imgesel derinliğin.
“Görüyorsun ya bir sevdayı büyütüyoruz seninle
Sana değiniyorum, sana ısınıyorum, bu o değil
Bak nasıl, beyaza keser gibisine yedi renk
Birleşiyoruz sessizce. “ Edip Cansever
-Yedi renkte temize çektim yalnız kahve gözlerinden dolayı kahve kaldı öylece.
Yediverenlerin yel değirmenlerinde öğüttüm vuslatımı. Şiir kadar yakınsın bana
-Ağlamasam da dizelerim ağlar.Ustalar beni anlatır bak gördün Nariçe