- 1537 Okunma
- 20 Yorum
- 0 Beğeni
SANAL ORTAM MI YOKSA BASILI ÜRÜN MÜ?
Savaş ERDEM
Bugün aradığımız hatta aklımıza takılan her bir şeyi internetten aramak suretiyle bulabilmekteyiz. Bu teknolojinin bir nimeti sayılmaktadır.
Sanat ve edebiyat dünyası da sesini daha fazla duyurabilme yolunda teknolojinin nimetlerinden yararlanarak ağırlığını bu yöne vermiştir. Örneğin internette arama motorlarından birisine “ şiir” diye yazdığınızda önünüze binlerce şiir içerikli site gelmekte ve dilediğiniz gibi içlerine girip gezebilmektesiniz.
Şiir sitelerine her gün yüzlerce şiir yazandan binlerce şiir yüklenmekte, deyim yerindeyse görücüye çıkmaktadır.
Yazılanın bol olduğu, buna karşın yazılan kadar okuyanın bol olmadığı bir ortamda nasıl bir çelişki olduğu meydanda.
Osman ÇAKMAKÇI’nın yazdığı satırlar geldi aklıma bir derginin bir köşeciğine sıkışmış;
“…..1990’dan sonra edebiyat dergileri kalınlaştı, uzun kuramsal yazılar ve şiirlerin toplamından oluşan üç aylık antolojilere ya da öyle kendi suyuyla akan dergilere dönüştü.Arada toplaşmak İçin çıkan dergiler oldu, bugün de var ama bunlar ancak dört ayda bir çıkıyor, bir taş atıyorsun, sesi dört ay sonra geliyor.
Bugün toplanma yeri internet oldu, çünkü orada limit yok, yazıyorsun, sonra hemen yayına veriyorsun.
Ama internette isim yok, takma ad var, takma ada ne desen boş, birbirini tanımayan insanlar şiir ( ya da edebiyat ) tartışsalar ne olacak?
İnternette toplanmak besleyici olmuyor, şarj yok, yalnızca deşarj var”
Benim düşüncem ve inancımda Osman ÇAKMAKÇI gibi. Gerçekten internette dilediğinizce, dilediğinizi yapıyorsunuz. Bu ilk etapta belki hoş gelmekte ama gerçekten böylemi?
Büyük uğraşlar vererek yazdığınız yazıları, göz nuru şiirlerinizi sitelere yüklüyorsunuz ve binlerle, milyonlarla paylaşıyorsunuz. Buraya kadar iyi. Peki bu paylaştıklarınızın kalıcılığı için ne düşünüyorsunuz?
Yazılanlar, özellikle edebi yazılanların birinci amacı geleceğe bir şeyler bırakmak değil mi? Gelecek nesiller sizleri okusun, yazdıklarınızdan gerekli bilgilenmeleri yapsın değil mi?
Yazanın bol okuyanın az olduğu bir toplumda görsellik belki tercih nedeni ama ben buna taraftar ve sıcak değilim. Benim düşüncem sanat ürünlerimizin yazılı olarak kalması, saklanması.
Her türlü zor koşullar altında yaşayabilmek ve seslerini duyurabilmek uğrunda yoğun yaşam mücadelesi veren sanat ve edebiyat dergilerimiz yayınlanmakta. Bunlar değişik yörelerimizde değişik periyotlarla yayınlanmakta. Tutkunu olanlarca alınıp saklanmakta, günlük lay lay lom yaşantısı içinde olanlarca da bir değer ifade etmemekteler.
Yayın aralığı ne olursa olsun, ebadı baskı kalitesi ne olursa olsun kültüre – sanata hizmet eden bu dergilerimize sahip çıkmak, kültür-sanat ve edebiyat ile iç içe olanların birincil sorumluluğu olmalıdır. Çünkü orada yarınlara miraslar bulunmaktadır.
Bir bilge ne demiş;
“Söz (internet) uçar, yazı baki kalır.”
www.cepsanat.com
YORUMLAR
sizi canı gönülden kutluyorum..mükemmel bir yazı olmus
ne kadar da doğrular vuruluyor yüzlere..bence madem EDEBİYATIMIZA bu kadar önem veriyoruz biraz da kalıcı olması gerekir yani dergilerin yayınlanması gibi..böylesine önemli konuyu bu şekilde güzel dile getiren saygıdeğer yazarımızı kutluyorum..sevgilerim ve saygılarımla
Saygıdeğer Savaş beyefendi
Yazınız içeriğinde derin bir yaramıza parmak basmışsınız.
Okuma kültürümüz artmalı ve bunu ciddiye alarak yapmalıyız.İnternet olanaksızlıklarımızda bir çıkış kapısı bir basamak adeta.Elbette okuyucuya şiir sevene ulaşmak için kullanıldığında etkilide.Amma velakin elbette hiçbir zaman kalıcı eserin yerini tutmayacaktır.Onun hazzı bambaşka.
Yine yeri gelmişken şiire ve şaire malesef gerekli destek hak getire,sınırlı sayıda şiir dergisi var.Dilerim sayıları artar.Dilemekle olmuyor elbette birlikten kuvvet doğar.
Diğer yazınızda bahsettiğiniz linkten Cepsanat dergisi gibileri çoğalmalı diye düşünüyorum.Açıkcası heyecanlandım incelediğimde çok iyi tasarlanmış bir dergi olarak dilerim hakettiği yere gelir.Şiir için atan tüm yüreklere selam olsun.
Saygılarımla
SAVAŞ BEY DEĞİNMİŞ OLGUĞUNUZ KONU GÜNÜMÜZDE ZATEN DEYİM YERİNDEYSE KANAYAN BİR YARA.YAZAN SADECE KENDİ ŞİİR VE YAZILARINI OKUYOR.BİR BAŞKASININKİNİ İSE BAKIP ANLAMADAN YORUM YAPARAK GEÇİŞTİRİYOR.BURDAKİ AMAC NE KADAR YORUM VE PUAN ALMIŞIM DERDİ BASKA BİŞEY YOK.SANALA BİR BAŞKA GÖZLE BENDE DEĞİNDİM.TEPKİM VARDI ÇÜNKÜ.KADINLARIN OKUYUP KENDİLERİNDEN PAY BİÇMELERİ VE ERKEKLERİN DE MESAJI ALMALARI İÇİN YAZDIM.BU SAÇMA ALEMDE YIKILAN ONCA YUVA VARKEN İNSANLARIN UYDURUK,TOPLAMA LAFLARLA BEZENMİŞ VE SADECE LAF KALABALIGINDAN İBARET ŞİİR ,YAZI VS.LERİ DAHA MI ÇOK İLGİ GÖRÜR OLMUŞ.YAZILANLARI GÖZLERİYLE DEGİL ÖNCE BEYİNLERİYLE OKUMALARINI TAVSİYE EDIYORUM.GÖZDEN BİR ÇOK ŞEY KACAR.AMA BEYİN YAKALADIGI MESAJI ALIR VE GEREKIYORSA UYGULAR.TESEKKUR EDIYORUM....
lale
sayın yazar
önemli ve güncel bir konu...üzerinde tartışılması gereken...
ve tüm arkadaşların da duygu ve düşüncelerini ifade etmesi beklenilen... güzel anlamlı yazınızı kutlarım...
müsaadenizle ben de konuyla ilgili düşüncelerimi belirtmek istiyorum...
efendim
dünyada teknoloji sürekli ve son sürat gelişmeler kaydetmekte... buna paralel olarak anlayışlar ihtiyaçlar ve davranışlarda büyük değişimler meydana gelmektedir...
değişime kısa sürede ayak uyduranlar yeni nesil ...uyumda zorlananlar ise öncekilerdir...ve teknoloji eninde sonunda herkesi kendine uymaya mecbur bırakmaktadır.( .ör: cep tlf...dede- torun birlikte ( dede torundan öğrenerek ) kullanıyorlar....)
evet.... kitap -dergi konusuna gelince...
teknoloji kapıya dayanmışsa mutlak içeri giriyor ...yani kaçış yok....internet harika bir olay....yaralanmayı bilen için....anında bilgiye ulaşma....eskiler ilim öğrenmek bilgiye ulaşmak için ne çileler zahmetler çekerlerdi...tabii böyle emek verince olayı sahiplenmeleri de etkileri de farklı idi...
iş kolay olunca.... anında bilgiye sanata ulaşılınca... ve de bedava olunca ...ne anlamaya ...ne hazmetmeye... ne seçmeye ... ne değerini bilmeye zaman kalmıyor maalesef ...
atalarımız o gün ki şartlarda bizlere gelecek nesillere kültürlerini öykülerini öğütlerini yani mesajlarını ( kaybolup yok olmasın diye ) taş kitabelerden anıtlar dikerek günümüze kadar ulaştılar... anlattılar....anlatmaya da devam edecekler....
biz bugünkü teknoloji ile güne ve yüzyıllar sonrasına ulaşacak kalıcı değerli eserleri nasıl bırakabiliriz ..................?
a) gelecek nesillere nasıl ulaşabiliriz ....?
b) bugünkü nesle nasıl ulaşabiliriz...? bizim önümüzde iki büyük sorun var...
çözümler:
a) kitap basımı (ya da kitabın yerini tutacak ) daha ucuza nasıl maledilebilir...?
( çözüm - destek-teşvik aranmalı...)
b) aileye kitap okuma ile ilgili uygulamalı eğitim verilmeli...
c) öğrenciler okullarda kitap okuma yarışmaları ile okumaya teşvik edilmeli...
ç) küçük yaşlardan itibaren kitap yazma yarışmaları düzenlenmeli yazmaya teşvik edilmeli..
d) orijinal kitap tasarım yarışmaları düzenlenmeli..
e) teknoloji ile klasik yöntemleri kaynaştırarak kullanmalı
f) kitap müzeleri kurmalı...
g) uluslar arası kitap fuarları festivalleri düzenlenmeli...
ğ) filmlerde dizilerde kitap okumanın önemi işlenmeli..vs
diye düşünüyorum....
saygılar...selamlar...
16.12.2007
sabiha küçüktüfekçi
geçmişte,teknoloji karşıtı bir insan olarak buraya bu satırları yazarken bile yüzüm kızarıyor...
yabancılaşmaya yenik düşüyoruz sanırım ..
eski varlık dergilerini artık sahaflarda toplamaya çalışmak ve bir yandan da teknoloji yenik düşmek acı...
duruma radikal çözümler bulamamaktan yorgunum kendi adıma..yıllarca dergi takipçisi oldum ve sonuç..tekrarlardan öteye gidemeyen üç beş insan..ve tekelleşme var basında..
bu yüzden siteler belki daha kapsamlı bir kitleyi barındırıyor umudu ile şiirlerimizi düşürüyoruz klavyelere.. kimbilir..
kuzey ya da doğu ...pusulamaız tayin edecektir yönü...
teşekkür ediyorum güzel bir yazı va çalışma..
sema güler tarafından 12/15/2007 11:48:29 PM zamanında düzenlenmiştir.
Değerli Gönül Dostum,
Sanal ortam mı yoksa basılı ürün mü? yazınızı büyük bir dikkatle okudum. Toplumun bir yarasını dile getirmişsiniz. Her şeyden önce böyle bir konuyu gündeme getirdiğiniz ve bunu bizlerle paylaştığınız için çok teşekkür ediyorum.
Belirttiğiniz gibi günümüzde internet hayatımıza bir şekilde girdi ve adeta bağımlılık yaptı. Saatlerce başından kalkamıyoruz. Çok güzel yazı ve şiirler ekleniyor hem de binlerce.
Ama bunlar ne kadar kalıcı olabiliyor. Bir kaç gün veya bilemediniz bir hafta. Ya sonrası hepsi adeta bir anda ortadan kaybolup gidiyor.
"Söz uçar yazı kalır" "Hatırda değil satırda kalır "sözleri ne kadar doğru söylenmiş. Şahsen kaynak olarak zaman zaman yazılı kaynaklara bakıyorum.
Şu anda on bir değişik edebiyat sitesinde yazı ve şirlerim yayınlanıyor. Fakat elde, görünürde bir şey yok gibi. Bundan dolayı kitap çalışmalarıma hızla devam ediyorum. Ne derler ...İnsan ölür kalır eseri" "...eseri olmayanın yerinde yeller eser." ifadeleri bir gerçeği ifade ediyor.
Site yazılarımdan daha çok dergi yazılarıma daha fazla önem veriyorum. Sizin de çokgüzel bir şekilde belirttiğiniz gibi sanatta kalıcı eserlere büyük bir ihtiyaç var. Görüşlerinize katılıyor, selam, saygı ve sevgilerimi sunuyorum efendim. Allah'a emanet olunuz. Başarılarınızın devamını diliyorum. Muhabbetle kalınız.
egitimci38 tarafından 12/15/2007 11:19:38 PM zamanında düzenlenmiştir.
egitimci38 tarafından 12/15/2007 11:28:00 PM zamanında düzenlenmiştir.
Bazı şeyler vardırki istenir sede kitlelere ulaşamaz, sanal ortamda bunları elde etme şansı özellikle böylesi nezih bir ortamda bence şanstır.
Örneğin ben yıllardır yazarım 20-30 yıl önce kelebek gazetesinde beş yıldızla yayınlanan bir şiirim olabildi ve acaba kaç kişi okuyabildi.
Sitede çok güzel şiirler var keşke kitapları çıksa dediğim, ama bir kitap çıkarmanın maliyeti yada yayınlayacak kitap evleri bulmak kaç kişiye nasip olabilirki üzücü.
Tek önerim yazdıkları şiirleri yazdırıp kendilererine postalamaları ve zarfı açmadan tutmalılarıdır ilerde başkaları kitaplarına yazarlarsa hak talep etme şansları olur.
Şiir siteleri çok ama edebiyat sitesi olan bir kaç tane var bunlardan bir taneside bizim yazdığımız sitedir ve umarım bizim sitemizde her yıl kitap çıkarır.
Aslında benim fazla bir idiam yok, başkalarını bilmem ama ben gayet memnunun hiç değilse bazı kişilerin beni okumasını sağladı.
Saygılarımla...
ceynan tarafından 12/15/2007 11:34:01 PM zamanında düzenlenmiştir.
Sözün uçup yazının bâki kaldığını ifade eden özdeyiş mi diyelim , tez mi diyelim her ne dersek diyelim, doğruluğu herkesçe kabul edilen bir gerçeği dile getirmesi bakımından önemli. Bu bağlamda sizin yazınızda dile getirdiği hususlar yönüyle göz ardı edilmeyecek önemsenecek bir yazı. sizin bu önemli yazınıza karınca kararınca acizane şu düşüncemi de eklemek isterim. Evet internet ortamında yazılan yazılar gerekli ilgiyi görmüyor, kalıcılığı yok; ama gel gör ki edebiyat lobileri çok acımasız, yazılı eser bırakma isteyenlere bırakın yardımcı olmayı, sesini duyurmasını bile engelleme yolunu seçiyorlar. Tabir yerindeyse nefes alamasını bile istemiyorlar, bu sahaya yeni adım atmak isteyelerin. Tebrikler.Saygılarımla.+10
zakir tarafından 12/15/2007 10:45:05 PM zamanında düzenlenmiştir.
internet akıl almaz derecede her noktaya ulaşabilen bir teknoloji...en azından boş sitelerde dolanmıyoruz..ben kendi adıma edebiyat ve şiir sitelerinde bulunduğum paylaştığım ve yorumladığım için mutluluk duyuyorum....
eğer burada olamasaydım ne yazınızı okur ne de yorumlayabilirdim...ne de kendime pay çıkarttığım birşey olur du.çok güzel şiirler ve yazılar var örnek alınası..yeter ki iyi amaç için kullanılsın değer yargılarına sahip çıkılsın insan kendini bilsin böylece hiçbirşeyden zarar gelmez..
saygılarımla...kaleminize sağlık
hocam öncelikle yaşamın bir parçası olan sanal alem yani internette bu esrlerin görücüye çıkması okumamız okutmamız tabiiki bir nebze rahatlıyoruz
ben mahzuni şeriften örnek vermek istedim bunla ilgili
ozanın bir dünya esri var ama onlar günümüze internet ortamında gelmedi yasaklanalar vardı ama bugün bunları o ortamdada bulabiliyoruz ama burada mahzuni şerif yazmamız sadece goog la yetiyorama orada bulduğumuz eser okuduğumuz eser mahzuni şerif adı altında ama burada bu ortamsa sahte adlarla ve ne kadar doğrudur yalan olan kimliklerle dygularımızı sergilemeye çalışıyoruz bence tamamen haklısınız yüreğinize sağlık kaleminiz daim olsun
Yürekten kutluyorum bu güzel yazınızı. Televizyonlar ilk çıktığında sinema kültürü ve tiyatro çökmüştü ama sonra yine canlandı bu değerler. Ben internette edebi sanatların gelişeceğine inanmıyorum tam aksine kendi kendini baltalıyor sanat. Bir gün edebi eserlerin yine bir kitap olarak okuyucuyla buluşacağına ve yerine oturacağına inanıyorum. Ancak; bir yıldır gezindiğim internet dünyasında; sanat yolunda edinilen güzel arkadaşlık ve dayanışmaları bu yolda yürüyüş yapan insanlara oumlu katkı yapacağına da yürekten inanıyorum.
Selam sevgi ve hürmetimle