Ankara Gecesi 4 Sezon 2 Bölüm
Ankara da hava alanı yolu eskiden beri sevimsiz bir yoldur samsun yoluna da buradan bağlanır Ankara yenileme çalışmaları yaptığından beri belediye yolu alt geçitlerden ilerlemekte bazen ise bu alt geçitler ışıklandırma sorunları yüzünden karanlık birer dehlize dönüşmektedir.
Havalanın dan ayrılan lüks passat araba siyah renkli idi sadece farlarından cıkan ışık yukarda tariflenen alt geçitlerden birini aydınlattığında saat 03:00 dü ve araba aniden bu geçitlerden birinde durup içinden tıknaz kalın enseli kır saçlı hafif göbekli bir adam indi adamın en bariz hareketi ise küçük ayanları ile kurulmuş robot oyuncak gibi yürümesi idi adam arabanın bagajını açtı ve içinden ağırca bir poşet çıkarıp yolun üstüne bıraktı sonra araba ya binip uzaklaştı ancak cebinden ufak bir kartın düştüğünü fark etmemişti. Kart tünelin rüzgarında yuvarlandı ve yolun karşısındaki mazgallardan birine sıkıştı kaldı .
Beyza evde bir tıkırtı duyduğunda ilk işi sessizce kalkıp sakince silahına mermi sürmek oldu yatak odasının kapısının arkasına saklandı ve ses çıkarmadan bekledi acaba hırsız mı gelmişti içerden küçük bir fener ışığı salonu aydınlattı sonra yatak odasına doğru yöneldi beyza nefesini tuttu kapı yavaşça açılırken beyza silahına iyice sarıldı ve adam içeri süzülürken önce boğazından gelen bir sesle dur dedi ama tetiğe de o sırada asıldı tabanca karanlıkta bir şampanya şişesinin mantarının açılması gibi ses çıkarak patladı ve silahın mermi haznesinden çıkan ışık odaya aydınlatırken barut kokusu da odaya doldu mermi adamın tam omzundan girmişti adam acı ile döndü bir pençeye benzer elini kaldırdı ve beyzanın tam suratının ortasında korkunç bir tokat patlattı o kadar sert bir tokattı ki beyza ne olduğunu anlamadı başı arkaya gitti gözleri karardı
Sonrasında adam beyza ile evden çıktı gri arabaya bindi ve karanlık Ankara gecelerinde balgat tan aşağı Eskişehir yoluna ilerledi.
Tır samsundan Ankara ya Un getirmişti artık ithal un devri olduğundan Türkiye de ithal un samsundan limandan Ankara ya oradan da Konya ya götürülüyordu tırı kullanan şoför bu işi uzun süredir yapıyordu her şehide her yolda direksiyon sallamıştı kendi tabirince ve profesyonel olmuştu. Köprü altlarının her zaman sürprizlere gebe olduğunu bu yüzden iyi bilir buralarda aracın hızını düşürürdü. Bugünde içinden bir ses bu yolda bir şeyler olacak diyordu ona ve bu adamı çok rahatsız ediyordu o anda o siyah gölgeyi gördü torba sandı önce ama çok büyüktü gölge torba olamayacak kadar büyük ve fren yaptı balatların 10 tanesi birden dumanlar çıkararak koca kamyonu ve dorsesini savurdu kamyon dorse öne geçmeden şoförün ustalığı ile toplandı ancak artık çok geçti ve istemese de ivmeden dolayı kamyon bu poşetin tam üstünde geçti ancak cekiciden sonra dorsenin tekerleri gelmeden durabildi.
Şoför Halil korku ile arabadan indi ve gördüklerinden sonra korkusunun yersiz olmadığını da hemen anladı 154 trafiği çevirdi hemen bir trafik kazası oldu diyordu Halil telefonda yerini tarif ederken .Ama Halil in bilmediği aslında kaza ile çarptığı şeyin çoktan ölü olan biri bir kız cesedi olduğu idi.