- 564 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
Pardon Aslanım,Pardon!
Bu sevgili hocamız Azmi Devrim’in bir gün ağaca çarpıp,ağacı öğrenci sanması üzerine söylediği söz idi:"Pardon aslanım,pardon!"
Gerçekten Azmi Bey,sevimli,yaşlı ve oldukça büyük numara gözlük kulllanan öğretmenimizdi.Gördüklerinden ziyade hissettikleriyle hareket ediyordu.Ama biz onu yine de çok seviyorduk:Çünkü samimiydi.
Tam bu sözün söylendiği günlerde,kompozisyon öğretmenimiz Sadiye Akay,Cervantes’ten bir sözü tahtaya yazıp,derse başlamaz mı?
-Tanrı insanlara aklı,ağaçlara çarpmasın diye vermiştir.
Sınıfımızı bir gülme krizi tuttu.
Sadiye Hanım şaşırdı,hatta telaşlandı."Ne var" diye soruyor,ama kimse krizden çıkıp,cevap veremiyordu.
Bir süre sonra olayı anlatabildik.Ve Azmi Bey’in durumunun ne olduğunu siz düşünün diye dillendirdik...Bu kez de,öğretmenimiz şaşkınlıkla,"bu olay gerçek mi,böyle mi olmuş?"derken de ders bitivermişti...
Bu arada gerçek bir İstanbul hanımefendisi öğretmenimiz de vardı:Mebuse Sürmeli.
Ondan bahsetmek isek,"pedagoji" bölümü "öksüz" kalır.Bilgi birikimi,İstanbullu oluşu ve biraz da dağınıklığı ile hepimizde ayrı yeri vardır.
Öğretmenlik mesleğinin biraz zorluklu olduğunu şu cümlesiyle açıklamaktaydı:
-Güzeli herkes sever,sümüklüyü öpebiliyorsanız bu işi yaparsınız.