- 3135 Okunma
- 12 Yorum
- 5 Beğeni
Sabrın Sonu !
Karadeniz sana seslendi beni çağırdı kıyısına !
Gece yarısına saatler kala yürüdüğüm yollarıma bıraktı adımlarını o hırçın esrar. Rüzgâra karışmış esmer kokunu düşürdü fikrimin duvarlarına ortalık yerde . Tepeden tırnağa hayâli bir elbiseyi giyinmiş , sınır ötesi umutlar çevrelemişti yüreğimi , hep onun yüzünden .
Bir kere senlik uyandı bende hiç yatmamak üzere
Bir kere aşkın kapısı açıldı göğsümde tiktakların değiştiremez kimse
Oturdum bir bankın eskimiş yüzüne , sırtımı yasladığım yer taştan pamuğu andırıyordu . Gözlerim açık uykunun sıcak nefesine yenilmeye başlımıştı resmen , kalabalığın içinde tek başıma çekiyordum gecenin kopmaz haladını . Dalga kıyıya vurdukça bir adım daha yaklaşıyordun bana . Daha önce duymadığım sözler ıslık oluyor dudaksız gülüşlere. Şarkı olup dilime düşüyor , şiir olup kalemime akıyor içindeki o pembe yazılar. Dağı taşı deviren gücümün nokta koyamadığı bir çılgınlıktı gitmesini istemediğim.
Tırmandıkça sonu gelmeyen bir yokuş , sustukça dili çözülmeyen bir dua gibi sahipleniyor zaman beni. Bastığım her yere küllerim dökülüyor , grisi yıkanmış döşekler açılıyor önümde.Bıraksam sanki onun kollarında uyanacağım . Dünleri hiç yaşanmamış bir kaderin yorganıydı sanki üzerime örtülen .
Ne garip , aslı astarı olmayan bir zaman dilimine emânet ettiklerim elle sayılmayacak kadar çoktu.
Hiç bitmese dediğim anlardan biri sıraya girer. Laciverti giyinmiş umutlarımın ışığı olur denize düşen yakamoz. Yürüyüşü yerden kesilen gönlümün duvarları bir serçe gibi çırpınıyor. Omuzuma çarpan serseri bile uyandıramamıştı beni o an . Gitarının teline dokunup aşk_ı sefâyı çağıran genç çocuk, sevgilisine elini uzatıyor ben nasibime düşeni alıyordum. Tınısı yükselen kulaklarımın dermânı karıncalanmaya başlar yavaş yavaş . Yorulmuş ... bir köşeye çekilip dinlemeliydi gizemli yürek.
Akrep yelkovanın ayak izlerine basa basa bitiriyor soluksuzca yaşadığım anları , zamandaki yolculuk eskiye , düne bırakıyor beni. Biraz daha , bir kaç dakika sonrasını çok görme diye yalvarıyorum adeta.Duyuramıyorum sesimi
Banktan kalkıp etekleri suya değen bir kayaya oturuyorum.Tabanlarım maviyi içiyor bense dizlerimin üzerine seni uyutuyorum .
Yüzünün kıvrımlarında gezindim kaçak misâli , saçlarını okşayıp kulağına fısıldadım özlemimi . duydun hissettin beni biliyorum .
Dudaklarını çizdim bir ressam gibi , kirpiklerinin dalgasını tarayıp parmaklarını saydım ellerimle. bildin yaşadın beni inanıyorum.
Keşke giden dursa !
Soğuk terler döktüğüm o sıcak saatleri yaşamak gibi bir şansım daha olmayacak biliyorum . Ne deniz şimdiki gibi saracak bedenini bedenime , ne de rüyâsına daldığım bu gerçeği cesaret edip tekrar yumacağım gözlerimi.
Dizleri üzerine çökmüş , var olmayan bir rûhû uyandırmaya çalışıyordum gece yarısı . Kapısını çaldığımdan habersiz kimbilir nerede nefes alıyordu olmasını istediğim .
Tek hayâlim onunla bir gün batımına el uzatmaktı ,
Hepsi bu !!!
Siyahın beyazı sarmasına ne kaldı şurda , ben diyeyim bir saat sen de bir dakika.
Bilsem ki geleceksin günün birinde ve resmini çekeceğiz kızıl güneşi gözlerimizle
Bilsem ki o an için hediye edileceksin ve düşeceğiz bakışlarının çavlanından
Ölmem !
Cennetsiz payıma düşsen bile , seni yaşamadan gitmem o cehennemden .
Dolu dolu bir geceyi yatırıyorum yastığımın diğer ucuna , etraf sessiz bir filmin kırıntılarını topluyor zamandan . . .
05/08/2011
10;30
eMİNE
Not = Tamamen uykusuzluğun verdiği bir senaryo !
Kimse ölmez değil mi ?
YORUMLAR
Karadeniz ne güzel yapmış sizi çağırmakla;
''Cennetsiz payıma düşsen bile , seni yaşamadan gitmem o cehennemden'' .
Sözünü duymayacaktık...
Züleyha Yûsuf'a bir mektup yazmaya başlayınca.
Yûsuf diye başladı Yûsuf diye bitirdi.
Gördü ki hitaptan öteye geçemedi.
Anladı ki aşkın nâmesinde ser-nâmeden öte kelam yok.
Ve Züleyha'nın lügatinde Yûsuf'tan öte sözcük yok.
Nazan Bekiroğlu
Sabrın güzelliğe dönüştüğü günleriniz olsun.Kaleminiz daim olsun.Selamlar.
eMİNeYZAMAN
neler yazmışım yazıyormuşum ben ya..... zaman içinde yolculuk çok iyi geldi valla. sayenizde...çok teşekkür ederim....
arada gitmek lazım eskiye daha eskiye
çok teşekkürler. dua ile kalınız:
okadar edeb-i bir yazıki; edebiyat-ı parcalıyor konudan konuya,daldan dala atlıyor
lakin benmi uyku moduna girdim,siz mi uykusuzluktan bu sanoryo'ya emek harcadınız bilemedim..Ama ben bişe anlamıyom böle dolambaşlı dizelerden.
Bi konusu olmalı dizelerin ve onu anlatmalı bence...
neyse ya pardon! evdeyim bugün nasıl olsa,sakin kafayla okurum tekrar ..