- 764 Okunma
- 10 Yorum
- 0 Beğeni
FESTİVAL
“ Hoş geldiniz hemşehrilerimiz. Bu özel günde bizleri yalnız bırakmadığınız için hepinize teşekkür ediyoruz. Şimdi kürsüye Sayın Belediye Başkanım Selamettin HIZLIYÜRÜR Beyefendiyi davet etmek istiyorum. Buyurun Sayın Başkanım;
Hoş geldiniz çok saygıdeğer hemşehrilerim.Şehrimiz, doğal güzellikleri ile ünlü bir kent. Turizm alanında yeni gelişmekte olan şehrimiz, iki büyük kentin arasında olması nedeniyle gelişmeye açık bir kent.
Adımızı duyuracağız bütün Türkiye’ ye, hatta bütün dünyaya…Yaşanılası şehirlerin başında olacağız çok kısa zamanda. Buna gönülden inanıyorum. Bugün burada, İlimizin tanıtımını yapacak bir festival için bir araya gelmiş bulunuyoruz.
Bu vesileyle burada ilk kez gerçekleşecek bir yarışmaya ev sahipliği yapacağız. Hepinize saygı ve sevgilerimi sunuyorum. Bizler sizlere hizmet için buradayız. İyi eğlenceler !
Yaşadığım şehre yeni taşınmıştım. Henüz yenice tanımaya çalışıyordum.Her şey yabancıydı. Sokakları, insanları ve havası çok yabancıydı. Caddelerdeki ilan panolarındaki ilanlarda, yakında gerçekleşecek olan festivalin tanıtımını gördüğümde heyecanlanmıştım. Hareketli bir şehir değildi.
Nihayet hafta sonu gelmişti. Bir haftanın yorgunluğunu ve yalnızlığımı giderekti belki de. Mesai arkadaşlarımdan birkaç kişi ile henüz yenice yakınlaşmaya başlamıştık. Onlar da benim gibi bekar oldukları için arada bir beraber vakit geçiriyorduk.
Hafta sonu olmuş, sözleştiğimiz saatte bir araya gelmiştik. Belediye Başkanının konuşmasından sonra heyecanla yarışmaların başlamasını beklemeye başladık. Ben farklı bir yarışma beklerken, sahneye bir sürü bayan çıkmaya başladı. Hepsinin üzerinde de aynı türden geleneksel kıyafetler vardı.
“ Kemal, ne yarışmasıymış bu “ Diye sordum. Daha arkadaşım ağzını açıp cevap veremeden, programı sunan kişi sanki beni duymuş gibi sorumu yanıtladı.
“ Sayın Misafirler, Güzellik yarışmamız başlamıştır ! “
Şaşırıp kalmıştım. Yarışmanın birincisi belli olmuş ve kraliçeye armağanları verildikten sonra tam programın bittiğine karar vermişken, birden uzaktan gelen çan sesleriyle kendime geldim. Sekiz – on tane keçi ve onları tutan sahipleri sahnenin önündeki alana geldiler ve durdular.
Belediye Başkanı önde arkasında bir sürü tanımadığım insan keçilerin önünde birden eğildiler. Ellerine verilen kovalarla hazır beklemeye başladılar. Start verildiğinde herkes keçilerini sağmaya başladı. Onlar keçilerini sağıyorlardı, ben ise gülmekten keçilerimi kaçıracak durumdaydım.
Tabii ki birinciliği Belediye Başkanı Selamettin Bey kazanmıştı. Bütün stresim gitmişti o sayede. Gülmekten, gözlerimdeki su kanalları kurumuştu sanki.
Tam gitmek üzere hazırlanmıştık ki ; bu kez tavukların gıdaklamalarını duydum. Bir sürü tavuk getirilmişti alana. Programı sunan kişi bu kez ;
“ Sayın davetliler ! Bu yarışmaya kayıt gerekmiyor. Herkes katılabilir “ Deyince, diğer insanlar gibi ben de girdim sıraya. Hepimiz bir hizada beklemeye başladık. Start verildiğinde, meydanda toz dumana karışmıştı çoktan. Yarışma, tavuk kovalamaca yarışmasıydı.
Bir ara yakalamaya çalıştığım tavuğu kovalarken; tavukların arasına karışan horozun bir adamı kovaladığını gördüğümde yere boylu boyunca yattım ve kahkahalarımı saldım şehrin semalarına…
Kim mi birinci oldu ? Tabii ki adamı kovalayan Horoz !
Nermin KAÇAR
YORUMLAR
Tam bir festivalmiş ne diyeyim? Orda olmak vardı ve katılarak gülme krizine girmek:)) Çok güzel anlatmışsınız ama en güzeli paylaşıma renk katmanız ve farklılık yaratmanız. Böyle olunca monotonluktan kurtuluyoruz ve biraz da neşeli şeylere ihtiyacımız olduğu için rahatlıyoruz. Teşekkürler ve tabi ki tebrikler:)