- 602 Okunma
- 2 Yorum
- 0 Beğeni
Sanat yarışı
İsmi lazım değil ama sanırım birçoğunuzun tanıdığı biri çıkıp diyor ki; Neden ülkemizden tüm Dünyada çalınacak, dinlenecek eserler besteleyen kompozitörler çıkmıyor. Tüm Dünya derken sanırım Avrupa’yı kastediyor zira Arap ülkelerinde yaygın bir biçimde çalınıyor olaydı da anca buralarda çalınır diyecekti.
Bu konuda ki gerekli cevabı veren sanatçılarımız var tabi ama bence ölçü bu da olmamalı. Yani evet Dünyanın çeşitli yerlerinde bizim bestecilerimizin eserleride çalınıyor ama bu bizim sanatçılarımızın başarılı ya da başarısız olduğu anlamına gelmez.
Yani ölçü bu olmamalı…
Beyefendi sanırım bu bilgiye haiz değil, kapitalizm sanatı ve sanat eserlerinide bir meta olarak görür. Tüm sanat eserlerinin de ticari bir değeri vardır. Ve bu konuda Avrupa son derece güçlüdür. Bunun iki temel nedeni vardır.
Birincisi sanatı az gelişmiş ülkelere nazaran daha iyi desteklemiştir. Buda başarıyı önemli ölçüde arttırmıştır.
İkincisi ise meta olarak gördüğü sanat eserlerini ise dünyaya iyi pazarlamıştır.
Herkesin bildiği gibi örneğin çok başarısız bir sinema filmi bile iyi bir piar çalışması ile dehşet verici gişelere ulaşabiliyor. Ve Avrupa ülkeleri bu konuda gerçekten başarılı. Tüm Dünyaya bunu kanıtlayabildiklerini gösteren yüzlerce, binlerce örnek bulabiliriz.
Hal böyle olunca da bu güçlü ve gelişmiş ülkelerin sanatsal üretimleri göz önünde oluyor. Hem ticari açıdan o ülkelere kazanç sağlıyor hem de ülkelerin kendi kültürlerini empoze etmeleri için iyi bir mecra oluşmuş oluyor.
İşte bu nedenle çok bilinmek, çok çalınıp söylenmek bir başarı ölçüsü olmamalı. Sadece sanatçı bağlayan bir sorumluluk değil çünkü bu.
Ama şu kıç yalama sevdasından ve aşağılık kompleksinden bir türlü kurtulamayan bazılarımız fırsatını bulduğu zaman aşağılamadan geçemiyor ülkesini.
Ne diyeyim kimi ölür, kimide nutuk söyler…