bir skeç

• 13 Eylül 2011 Salı 13:00:10

(Kiyasettin) Ya Rezzan abi, çok canım sıkılıyor. Bir çare bul abi.
(Rezzan) Hayırdır kiyasettin, derdin nedir. Derdini söylemeyen derman bulamaz.
(Kiyasettin) Derdimi söylemezsem derman bulamam, öyle diyorsun. Abi sen büyük adamsın nereden buluyorsun böyle lafları.
(Rezzan) Kiyasettin, oğlum lafı çevirme derdin ne onu söyle.
(Kiyasettin) Abi benim derdim…
(Rezzan) Evet söyle.
(Kiyasettin) Yengeyle çocuklar nasıl?
(Rezzan) Kiyasettin…..
(Kiyasettin) Tamam abi söylüyorum. Dün gece, birini gördüm.
(Rezzan) Kimi?
(Kiyasettin) Adını bilmiyorum. Ama o kadar güzel bakıyordu ki. rezzan abi fevkaladeydi.
(Rezzan) Kadındı, galiba.
(Kiyasettin) Kadında laf mı abi. Gözleri, yüzü, kendisi abi anlatmak zor.
(Rezzan) Eeee, derdin ne senin. Ne güzel hoş bir bayanla karşılaşmışsın ve çok hoşlanmışsın bunun dertle ne alakası var. Bilakis sevinilecek bir durum.
(Kiyasettin) Öylede abi, ne hissettiği mi bilmiyorum. Çok hoşlanıyorum ama, çekiniyorum. Her zamanda göremiyorum zaten. Haftada bir ancak oda denk getire bilirsem.
(Rezzan) Neden, uzakta bir yerde mi oturuyor?
(Kiyasettin) Oturduğu yeri bilmiyorum ki.
(Rezzan) EEE neden göremiyorsun.
(Kiyasettin) Saatlerini tam olarak bilmiyorum.
(Rezzan) Çalışma saatlerini mi?
(Kiyasettin) Öylede denile bilir. Ama tam olarak değil.
(Rezzan) Nasıl?
(Kiyasettin) Nerede çalıştığını da bilmiyorum. Ne iş yaptığını da.
(Rezzan) Ne zaman gördün bu kızı?
(Kiyasettin) Üç haftadır. Çıkıyor.
(Rezzan) Seninle mi?
(Kiyasettin) Hayır abi. Keşke benimle çıksa. Beni beğenmeyeceğini biliyorum.
(Rezzan) Senin neyin eksikmiş?
(Kiyasettin) Allah’a şükür her şeyim yerli yerinde. Ama ne bileyim abi, bilsem sana gelir miydim?
(Rezzan) Peki yüz yüze konuşmayı denedin mi?
(Kiyasettin) Her zaman, karşılaşmalarımızın her seferinde yüzüne haykırarak onu beğendiğimi söylüyorum.
(Rezzan) O ne diyor?
(Kiyasettin) Anlamsız anlamsız şeylerden bahsediyor.
(Rezzan) Seni ciddiye almıyor.
(Kiyasettin) Aynen öyle abi. Bu tahlillerin harika, doğru adama geldiğimden emindim. Sonra telefonla konuşmaya çalıştım. Ama ona ulaşmak her şeyden zor.
(Rezzan) Neden? Telefon numarasını mı bilmiyorsun?
(Kiyasettin) Adım gibi ezbere biliyorum ama, ona ulaşmak holding patronuna ulaşmaktan zor. Önce bir yada iki adamla salakça muhabbet ediyorsunuz. Sonra hat kesiliyor.
(Rezzan) İyide o adamlarla neden konuşuyorsun ?
(Kiyasettin) Bu sorunun cevabını kendime sorup duruyorum. Eminim ki bulacağım.
(Rezzan) Nasıl biri?
(Kiyasettin) Abi bunu anlatmam zor. Öyle biri ki, onu seyrederken huzur buluyorum, konuşması sanki şiir gibi geliyor kulaklarıma, dans ederken bir melek gibi süzülüyor. Hele şarkı söylerken duymalısın onu.
(Rezzan) Tamam da fiziksel özellikleri nasıl. Mesela esmer mi, sarışın mı, uzun boylumu, kısa boylu mu, ne bileyim bu gibi özellikler.
(Kiyasettin) Sarışın abi, bazen haftaya göre değişiyor. Esmerde olabiliyor. Uzun boylu, zarif narin bir kız. Dört dörtlük bir hatun.
(Rezzan) Kim bu kız, bizim mahalleden mi ?
(Kiyasettin) Hayır değil ama tanırsın. Muhakkak tanırsın.
(Rezzan) Kim oğlum söylesene?
(Kiyasettin) Abi sabret söyleyeceğim.
(Rezzan) Nerede görüşüyorsunuz?
(Kiyasettin) Her haftanın Cuma günü, saat dokuzda…
(Rezzan) Nerede buluşuyorsunuz ?
(Kiyasettin) Buluşmuyoruz ki…
(Rezzan) Peki…
(Kiyasettin) Ben onu seyrediyorum.
(Rezzan) Nasıl?
(Kiyasettin) Televizyonda.
(Rezzan) Nasıl?
(Kiyasettin) Show programı sunuyor.
(Rezzan) Bu kızı sen televizyonda mı, görüyorsun.
(Kiyasettin) Evet abi, onunla ekrana yapışıp konuşuyorum. Kendimi anlatıyorum ama beni dinlemiyor.
(Rezzan) Oğlum Kiyasettin, sen deli misin?
(Kiyasettin) Hayır abi. Ama onu görünce delirecek gibi oluyorum.
(Rezzan) Saçmalama oğlum. Bende önemli bir durum var sandım. Benimle eğleniyorsun sen.
(Kiyasettin) Esafurullah abi, ne haddime, ben ciddiyim. Ama duygularımın ne olduğunu bilmiyorum. Abi ben aşık mıyım ne dersin.
(Rezzan) Saçmalama kiyasettin öyle televizyonda gördüğün kızlara aşık olur mu insan.
(Kiyasettin) Peki kime aşık olmalıyım yada kim bana aşkı en iyi şekilde yaşatır. Arkadaşlar derler ki aşk anlatılmaz yaşanırmış. Bende aşkı bana yaşatacak birini nereden bulayım.
(Rezzan) Genç olsaydım, senin yaşlarında. O zaman sana neler anlatırdım ama.
(Kiyasettin) Olsun abi senin gençlik anılarını dinlemek her zaman hoşuma gitmiştir. Hadi abi bir maceranı anlatsana.
(Rezzan) Olmaz oğlum onlar eskidendi.
(Kiyasettin) Hadi abi be. Ne olursun. Anlat hadi.
(Rezzan) Madem o kadar çok istiyorsun anlatayım. Gençlik yıllarım. Delikanlılığın en revaçta olduğu dönemler. Kızın birini bırakıyor biriyle çıkıyorum. Mahallede ün salmışım, yumurta topuk ayakkabılarım, lacivert pantolonum, beyaz gömleğimle ekol olmuşum. Bir bakışımla kızlar bana vuruluyor.
(Kiyasettin) E abi, sonra.
(Rezzan) Tabi böyle olunca mahalledeki kız babaları ve ağabeyleri benden nefret ediyor. Bir keresinde hatırlarım önümü kesmişler tam beş kişi, şulenin abisi toplamış hepsini. Diğer mahalleden gelmiş çocuklar, haliyle de beni tanımıyorlar. O zamanlar kavga etmek için bir sebebe gerek yok. Beş kişiyi gördüğüm anda kıyametin kopacağını anlamıştım. Tabi hemen kavga moduna girdim.
(Kiyasettin) Abi bu kavga modu nasıl bir şey ?
(Rezzan) Bak şimdi, karşında beş kişi olunca ilk önce savunma moduna geçiyorsun. (Karate hareketleri yapar.) sonra düşmanı inceden inceye süzersin. Onlara korku verici şekilde bakış fırlatırsın. Eğer korkmazlarsa, bakışını sesle süslersin. Vaaaaaadaadaaaaadddd. Bu felsefi hareketler, düşmanın psikolojisini bozar.
(Kiyasettin) Peki abi psikolojinin bozulduğunu nasıl anılıyoruz?
(Rezzan) Rakiplerinden şöyle bir cümle duyarsan. Lan bu karate biliyo lan. Diye. Bu cümleyi duydun mu işin yarısını halletmiş oluyorsun. Bu beş kişide aynı şekilde etkilendiler. En yakınımda olana, Allah ne verdiyse, son kuvvetimle vurdum. Diğer dördü öylece baka kaldılar. Burce lee hareketlerimle aralarına daldım. Tek ayakta kalan ben ve şulenin abisiydik.
(Kiyasettin) vay be abi sen büyüksün.
(Rezzan) şulenin ağabeysine şöyle bir bakış fırlattım ve adam arkasına bakmadan kaçtı. Anlıycan mahallede serseri diye nam salmıştım. Gene güzel bir Pazar sabahında mahallede dolaşıyorum. Ana bir baktım ki ne göreyim…
(Kiyasettin) Ne gördün abi ?
(Rezzan) Mahalleye yeni biri taşınıyor, yardım etmek istedim ve onu gördüm.
(Kiyasettin) Kimi ?
(Rezzan) Necla’yı.
(Kiyasettin) Necla kim ?
(Rezzan) O zaman bende tanımıyordum. Ama sonraları benim için en önemli kişilerden biri oldu. Sokağın başında öylece duruyordu. Bende ona bakıyordum. Bak koçum kızı tavlamak istiyorsan bakış çok önemlidir.
(Kiyasettin) Nasıl bakmalıyım ?
(Rezzan) Ateşli. Baktın mı yakacaksın kızın gönlünü.
(Kiyasettin) Sen öylemi baktın.
(Rezzan) Necla benim bakışıma vurulmuş. Tabi yakışıklılığımda cabası. Sonraları beraber gezmeye başladık, kısacası onu sevmiştim yani aşık olmuştum.
(Kiyasettin) Şimdi seviyorsan aşık mı olmuş oluyorsun ?
(Rezzan) Aynen öyle. Birini seviyorsan aşıksın demektir.
(Kiyasettin) Ama abi ben senide seviyorum sana aşık mıyım?
(Rezzan) Saçmalama bu dediğim kadınla erkek arasında olur.
(Kiyasettin) Bende aşık olmak istiyorum ama kime?
(Rezzan) Bunu sen bulacaksın.
(Kiyasettin) Nasıl?
(Rezzan) Çaba göstermelisin ki kendine aşık olabileceğin bir kız bulasın.
(Kiyasettin) Diyelim ki buldum o zaman ne yapacağım, daha ben bunu bilmiyorum ki.
(Rezzan) O kolay önce kendine bir kız bul, sonrasını hallederiz.
(Kiyasettin) Söylemesi kolay. Kızlar benden hep kaçar yaklaşamıyorum bile.
(Rezzan) Bak ne diyeceğim istersen gel alıştırma yapalım, ne dersin?
(Kiyasettin) Olabilir abi.
(Rezzan) Tamam şimdi ben kız olayım ve sen bana önce bakış at. Bakalım nasıl bakıyorsun?
(Kiyasettin) Tamam abi. Bak bakıyorum.
(Rezzan) Baka bakalım. (Rezzana bakış atar)
(Kiyasettin) Nasıl bakıyorum abi?
(Rezzan) Bak koçum öyle öküz gibi bakmayacaksın. Sıcacık neşeli bakacaksın ki, kızlar sana ilgi göstersin.
(Kiyasettin) Bu nasıl abi?
(Rezzan) Biraz daha iyi. Şimdi varsayalım ki bende senden hoşlandım şimdi bana doğru yaklaş ve tanışmaya çalış.
(Kiyasettin) Geliyorum abi hazır ol.
(Rezzan) Göster marifetini.
(Kiyasettin) Merhaba sizden hoşlandım, benimle çıkar mısınız?
(Rezzan) Hayır.
(Kiyasettin) Bak abi sen bile benimle çıkmak istemiyorsun.
(Rezzan) Yanlış yapıyorsun da ondan. Önce ilginç olmalısın. Sonra biraz komik ve neşeli ama ölçüsünü kaçırmadan. Kızlar ilginç ve komik erkeklerden hoşlanırlar. Şimdi bu şekilde gel.
(Kiyasettin) Geliyorum abi hazır ol.
(Rezzan) Gel bakalım.
(Kiyasettin) Merhaba anatomi biliminin vücudunuza verdiği değeri bilemezsiniz ama kendinizi biçtirmeyiniz. Adım Kiyasettin sizin ki ?
(Rezzan) Olmuyor.
(Kiyasettin) Neden ?
(Rezzan) Saçmalıyorsun da ondan.
(Kiyasettin) İlginç dedin oldum komik dedin espri yaptım eksik ne?
(Rezzan) Bu nasıl ilginçlik hem neresi komik. Saçmalıyorsun. Daha ılıman daha bize yakın bir şeyler yaparsan güzel olur.
(Kiyasettin) Abi sen bir göstersen bende aynısını yapsam.
(Rezzan) Olabilir.
(Kiyasettin) Yaşa abi.
(Rezzan) Merhaba hanım efendi. Nasılsınız ? cevap vermeyin tahmin edebiliyorum çok iyi ve güzel olduğunuzu. Sizinle tanışma şerefinin bana bahşeder misiniz? Cevap vermeyin hayırı kabul etmiyorum ben rezzan. Peki siz kim Afrodit mi? Nasıl?
(Kiyasettin) Çok iyisin abi.
(Rezzan) Böylelikle seninle tanışmak zorun da kalacak. Hadi bakalım sen yap şimdi.
(Kiyasettin) Tamam abi. Merhaba hanım efendi. Nasılsınız? Cevap vermeyin biliyorum benden rahatsız olduğunuzu. Ama sizi Afrodit’e yada başka mitolojik karıya benzeterek tavlamak taraftarı değilim. Adım Kiyasettin sizin ki. Durun tahmin edeyim Leyla. Mecnununuz olabilir miyim.
(Rezzan) Gene saçmaladın ben sana böyle mi gösterdim.
(Kiyasettin) abi aynısı olmadı ama benzerini yaptım.
(Rezzan) Oğlum kızlara karşı gizemini korumalısın. Seni merak etmeliler. Karizmanı yakalamalısın ki, çekici olasın.
(Kiyasettin) Demek esrarengiz olmam gerek. Şimdi anlıyorum cengizin bütün kızları nasıl tavladığını. Boşuna ona esrar cengiz demiyorlardı.
(Rezzan) Niye çok mu esrarengizdi?
(Kiyasettin) Hayır abi esrar içiyordu. O yüzden. Şimdi karizma tik geliyorum abi hazır ol.
(Rezzan) Tamam hazırım gel.
(Kiyasettin) Merhaba sayın muhterem hanım efendi.
(Rezzan) Merhaba.
(Kiyasettin) Tahammüliyetiniz bazında, fıtratınıza naçizane bir kadem ile şuh simanızda ki buseli iktiza de eden gözlerinizin, derin mehtabında kaybolan biçare ben …
(Rezzan) Oğlum ne diyorsun sen?
(Kiyasettin) Karizma tik olmaya çalışıyorum.
(Rezzan) Öyle karizmatik olunmaz. Böyle de olmadı. Bence asıl sorun ne biliyor musun? Sen kendine güvenmiyorsun. Emin ol, güçlü ol, tuttuğunu kopar, kızı sarmala ve olayı bitir. Hadi koçum benim, gel bakalım.
(Kiyasettin) Merhaba, (Rezzanın kolundan kavrar.) sen ve ben. Artık bir bütünüz. İtiraz istemem, kodum mu oturturum ha… sus birde konuşmaya çalışıyor. Ben ne dersem o olur. Tamam mı?
(Rezzan) Oğlum sert ol dedik de bu kadar kaba demedik, kütük gibisin. Biraz yumuşak ol, oynak ol, kibar ol, kızlar kibar erkeklere bayılırlar. Hadi koçum bu sefer tamam.
(Kiyasettin) Ay kız, ne haber, hangi kuaföre gidiyorsun sen, saçların ne güzel olmuş. Şey kız sen ne güzelmişsin. Böyle seni şeker seni…
(Rezzan) Kiyasettin Oğlum bu ne hal. Nonoş olmuşsun.
(Kiyasettin) Öyle dedin ya.
(Rezzan) Yanlış anlamışsın.
(Kiyasettin) Olmuyor abi olmuyor. Beceriksizim ben. Baksana beceremedim. Şimdi ne olacak.
(Rezzan) Romantizm eksik, ruh yok. Romantik ol, şiir oku, şarkı söyle. Romantik olduğunu ispatla. Bu seferde böyle deneyelim. Gel hadi.
(Kiyasettin) Tamam geliyorum.
(Rezzan) Hadi.
(Kiyasettin) Gök yüzü ağlıyordu.
Göz yaşlarını boşaltırken üstümüze.
Ben donuma kadar ıslanmıştım.
Sokağın başında, seni beklerken.
Oysa sen sudan çıkmış sıçan,
Muamelesi yaptın bana.
Aşkın ne olduğunu, sordum insanlara.
Aşk bir sudur. İç iç kudur. Dediler.
Kudurdum zaten sensizlikten.
Benimle evlen. Nasıl abi?
(Rezzan) Mükemmel. Dalga mı geçiyorsun lan benle. Bu şiir mi salak.
(Kiyasettin) Kızma be abi. Ne yapayım bu kadar oluyor.
(Rezzan) Bel ki sorun benden kaynaklanıyordur. Karşında gerçek bir kız olsa böyle davranmazsın. Bak aklıma bir fikir geldi. Bekleyelim ve parka gelecek ilk kız üzerinde öğrendiklerini uygulayalım. Ne dersin?
(Kiyasettin) abi yapma beceremem., ne olur yapma. Köpeğin olayım yapma. Beceremem.
(Rezzan) Becermek zorundasın. Bekleyelim bakalım.

(Sahneye kız girer ve banka oturur.)
(Rezzan) Hadi koçum bak hatun kişi geldi. Şimdi öğrendiklerini hatırla ve kıza yaklaş bakalım.
(Kiyasettin) Tamam abi. (Kıza yaklaşır.) Önce bakış atalım. Ateşli. (Kadının yanına gelmiştir.) anatomi bilimi, afrodit’i biçerken. Mecnunun tahamülliyeti bazında, fıtratına kodum mu oturtan. Şeker gibi bir kızın, mitolojik bir karıya benzemesi kadar romantik ve otantik bir durum oluşumunda, yer alan, rüzgara karşı işeme teorisini çürüten ben, Şairliğim ve dizelerimle, sizin buseli gözlerinize karşı, aşkı kudurtan, yağmurda dona kadar ıslatan bir gerçeğin peşinde koşan ben Kiyasettin. Meçhul kişiliğinize ışık saçarcasına doğan ben Kiyasettin. Var oluşu tartışan, yaşamı eleştiren, kadınları okşamayı bir görev olarak benimseyen. Okşanan ruhların kabaran göğüslerinde uyuyan başların ağrılarını dindiren, ben Kiyasettin cevap vermeyin Afrodit’in estetikli halinden daha güzel olan siz. İsminizi kendi benliğimde özümseyen ben Kiyasettin peki siz kimsiniz?
(Kadın) Manyak mısın kardeşim, defol başımdan. Defol. (Kiyasettin’e ilaç sıkar ve çıkar.)
(Kiyasettin) Oy gözüm oyoyoyyyy… ne sıktı lan bu..
(rezzan) Kiyasettin oğlum ne oldu?
(Kiyasettin) Abi dediklerinin hepsini yaptım ama nerdeyse kör oluyordum. Olmadı abi.
(Rezzan) Pes etme ilk deneme başarısız olmuş olabilir ama ikincisine hazır ol.
(Kiyasettin) Ne ikincisi de mi var?
(Rezzan) Olacak tabi. Yoksa nasıl başarıyı yakalarsın.
(Kiyasettin) abi bu iş niye bu kadar zor böyle.
(Rezzan) Kolay olan bir şey var mı.
(Satılmış) Ne haber kiyo.
(Kiyasettin) İyi sato senden ne haber.
(satılmış) İyilik ne olsun. Rezzan abim nasıllarmış?
(Rezzan) Ham dolsun iyiyiz. Allahıma bin şükürler olsun sana yarabim.
(Satılmış) Amin abi amin.
(Kiyasettin) Ne iş satılmış?
(Satılmış) Rezzan abimle bir mevzuu vardı da.
(Kiyasettin) Ne mevzusu?
(Satılmış) Oğlum senin aklın ermez. Karı kız işleri. Rezzan abi. Abi başım sıkıştı. Yardımına ihtiyacım var.
(Rezzan) Elimden geldiği kadar yardımcı olurum. Ne istiyorsun?
(Satılmış) Abi bana akıl lazım akıl.
(Kiyasettin) Niye sende yok mu?
(Satılmış) Var ama yetmiyor.
(Kiyasettin) Doğru kuş beyinli olduğunu unutmuşum.
(Satılmış) Bana bak Kiyasettin…
(Rezzan) Kesin hırlaşmayı. Söyle bakalım derdini.
(Satılmış) abi durum biraz karışık. İyi dinle ki bir yorum getiresin.
(Rezzan) Dinliyorum.
(Kiyasettin) Bende yedekten dinleyeyim.
(Satılmış) Şimdi abi Berna ile çıkmaya başladım.
(Rezzan) Nermine ne oldu?
(Satılmış) O eskidi. Berna ile takılıyorum.
(Rezzan) EEE bunun neresi sorun?
(Satılmış) Öyle deme abi. Berna ile buluşmaya gittiğim pastanede Zerrine rastladım.
(Rezzan) Zerrin kim?
(Satılmış) Bernanın ablası.
(Rezzan) Ne olmuş?
(Satılmış) Olur mu Berna ile yeni çıkmaya başladık.
(Rezzan) Olsun.
(Satılmış) Zerrin ile de çıkıyorsun olmaz.
(Rezzan) İkisi ile aynı anda.
(Satılmış) Evet abi. Kaçmaya çalışırken arzu önüme çıktı.
(Rezzan) Arzu kim?
(Satılmış) Nerminin en yakın arkadaşı.
(Rezzan) Nermin den ayrıldın ya.
(Satılmış) Ama arzu ile de çıkıyordum.
(Rezzan) Nerminin en yakın arkadaşı ile.
(Satılmış) Aynen öyle. Zerrin karşı masada benim sırtım dönük. önümde arzu içeri Berna girmesin mi…
(Rezzan) Eyvah.
(Satılmış) Eyvah ki ne eyvah. Yanımızdan geçerken çatalı yere attım ve sıyırdım.
(Rezzan) İyi bari.
(Satılmış) Tam kaçma planları yaparken. Telefonum çaldı.
(Rezzan) Kimmiş?
(Satılmış) Kim olacak Ceyda.
(Rezzan) O kim.
(Satılmış) Öbür mahalleden manita.
(Rezzan) Eyvah işler sarpa sarıyor.
(Satılmış) Sardı bile abi. Ceyda ile konuşurken yanlışlıkla Berna demem mi. Ceyda telefonda arzu karşım da. Berna kim diye sormaya başladılar.
(Rezzan) Allah Allah’a
(Satılmış) Ceyda telefonda arzunun sesini duyunca iyice dellendi. Başladı bağırmaya. Arzuda Ceyda’nın sesini duydu. Çantasıyla başlamaz mı bana vurmaya. Bu patırtıya zerrin ve Berna da tanık olunca.
(Kiyasettin) Boku yedin.
(Satılmış) Üçü birden beni döve döve dışarı attılar. Şimdi abi ben ne yapacağım.
(Rezzan) Vallaha satılmış yapacak bir şey yok yeni birsini bulacaksın.
(Satılmış) Allatan yedekte asuman var. Yoksa işim zordu.
(Kiyasettin) Lan Sato. Nereden buluyorsun bu kızları.
(Satılmış) Oğlum önce insanda karizma olacak, sonra biraz romantiklik biraz ilginçlik, birazda komiklik kattın mı. işin hamuru hazır. Gerisi kendiliğinden geliyor. Ne o, sende tık yok galiba.
(Kiyasettin) Rezzan abi bizim mahallede top var, satılmış mı?
(Satılmış Kiyasetinin üzerine yürür.)
(Rezzan) Yok daha satılmamış. Tarihi bir topmuş aslında. Osmanlıda dökülmüş. Satışa çıkarmışlar ama alıcı bulunamamış.
(Kiyasettin) İyi o zaman.
(Satılmış) Rezzan abi. Sen gençliğinde bu kızları nasıl oluyor da idare ediyorsun?
(Kiyasettin) Rezzan abim profesör. Bu işlerde bir numara.
(Rezzan) Yapmayın çocuklar duyanda beni çapkın zannedecek.
(Satılmış) Değimliydin.
(Rezzan) E biraz öyle dir ama abartılacak kadar değil. Beni boş verin Kiyasetinin durumunu halledelim.
(Satılmış) Ne varmış halinde. Sapa sağlam işte.
(Rezzan) Aşık olmak istiyormuş. Aşkın ne olduğunu öğrenecekmiş.
(Satılmış) Boş ver kiyo. Rahatını hiç bozma gel beni dinle.
(Kiyasettin) Bir kereden bir şey olmaz.
(Satılmış) Bu hastalık gibidir. Bulaştın mı bir daha kurtulamazsın.
(Sahneye. 2. kadın girer.)
(Satılmış) Madem bu kadar çok istiyorsun bak şu kızı görüyorsun. Hadi bakalım şansını dene.
(Kiyasettin) Ben onu tanıyorum.
(Rezzan) Sen tanıyorsun?
(Kiyasettin) Evet bizim apartmanda oturuyor. Yüksel bu.
(Satılmış) Daha iyi hadi bakalım.
(Rezzan) Öğrettiklerimi unutma.
(Kiyasettin) Tamam abi.
(Kıza yaklaşır.)
(Kiyasettin) Ne haber yüksel.
(Yüksel) İyiyim Kiyasettin. Sen ne yapıyorsun?
(Kiyasettin) İyiyim iyi. Sana bir şey sormak istiyorum.
(Yüksel) Sor.
(Kiyasettin) Aslında vereceğin cevabı biliyorum ama, gende sormak istiyorum.
(Yüksel) Hadi sor o zaman.
(Kiyasettin) Ben senden hoşlanıyorum. Tamam benim gibi biriyle ilgilenmezsin ama iyi yönlerimde var. Salak olabilirim ama insanlara değer veririm.
(Yüksel) Kiyasettin…
(Kiyasettin) Hemen cevap verme, biraz düşün. İyi yönlerimi analiz et belki kararını değişir. Değişmese bile.
(Yüksel) Evet…
(Kiyasettin) Sen benim arkadaşım olmaya devam edeceksin. Biliyorum mahallede pek iyi bir ünüm yok ama, çaba harcıyorum. İşimde iyi sayılırım.
(Yüksel) Kiyasettin evet kabul ediyorum.
(Kiyasettin) Kararını değiştire bilecek bir çok özelliğe sahibim. Zeki değilim ama komiğim. Romantik olma yolunda büyük girişimler sarf ediyorum. Karizmatik…
(Yüksel) Kiyasettin evet diyorum.
(Kiyasettin) Olmak için inan ders alıyorum tamam bunlar seni ilgilendirmez ama aranılan erkek olma çabalarım takdirle karşıla en azından..
(Yüksel) Kiyasettinnnnn
(Kiyasettin) Efendim?
(Yüksel) Kabul ediyorum.
(Kiyasettin) Ne kabul ediyor musun. İyide hayır olması gerekiyordu buna hazırlanmıştım. Şimdi ne yapacağım?