- 1289 Okunma
- 2 Yorum
- 0 Beğeni
£X,ÖLÜM,MEVT KAVRAMI
Sanmıyorum ki ölüm ışık hızında gercekleşsin.Ölüm saatler süren bir kavram değilmiş meğerse.Aslında ölüm uzun uzadiye cırpınışlarda değilmiş.Gören gözler görmüyordu bekli,duyan kulaklar duymuyordu ama tırpan acısı veren ölüm nasılda kuş gibi havalanıp alıp götürü veriyor ademoğlunu.Ölümden hiç korkmadım hayatım boyunca ve ölüme hiç yok oluş gözüylede bakamadım.Ve öğrendimki ölüm aslında yok olmak değilmiş,çocuksu hislerimin bakamadığı gibi..
Ölü bedene temas nasıl bişeydir diiye merakımdan,cenazelere koşardım ebeveynlerimden önce.Aralardan sızarak belki derdim;görür ve dokunabilirim..Hiç kısmet olmadı ,hep birileri enseledi ve attı dışarı.Değerli şahsiyetin ,dokunduğum,konuştuğum süreti nasıl olurda odun gibi olabilirdiki ? Sacma değilmiydi bu? Hatta hayatımda duyabileceğim ensacma şey bu olmalıydı.
Büyüyorsun ve öğreniyorsun aslında herşeyin,her varlığın,her duygunun,her gereksinimlerin görünenden çok, anlam yüklü görünmeyen öbür yüzü olduğunu.Hatta meraklı araştırmacılardan isen,irdeliyorsun da irdeliyorsun özünü bulana değin.Hakiki manen anlamları kazıdıktan sonra bilgilerine başlıyorsun ilk ölü-ölüm-ölüş sürecini beklemeye.Ve belkide bu merakınla hayat cizgine yön veriyorsun.ßen bu olmalıyım diyebiliyorsun.
Zaman sürecin işliyor anbean.İlk ölüm kokusunu ve dokusunu hissetme arzun kaplıyor bütün benliğini.Nerde ölüm haberi var acıyorsun sesini sonsürat.Okuyorsun nefes nefese durmaksızın.
İlk görev ilk vazifeni ediniyorsun.Yeminler ediyorsun hasta ve yakınları adına.Elimden gelen hercaba ile onlar için hizmete varım.Saat, koşul,mekan tanımamaksızın.
Adıyorsun kendini hizmete.Ölüm eşiğinde olanlara CAN olabilmek için. O Canın da canlarına CAN katabilmek için..Merakında olsa mevt;mevt/likten soyutlamaya and içiyorsun.
ßİR SABAH Kİ NE SABAH !!!!!
Bilemiyorsun,o büyük günün bu sabah olabileceğini.Sarıllıyorsun dört kolla vazifene.Tek tek yokluyorsun hastalarını ve hayatlarını..Selamlaşıyorsun!
merhabalar-gün/aydın...
tebessümler havada ucuşuyor,kelam/lar ardınca dizeleniyor.Hasbihal muhabbetler,,,,
Derken;hasbihal dil duruyor,gözler kayıyor,nefes kesilmek üzere.Atlıyorsun üzeriine..Vargücünle savaşıyorsun yaşam kaynagı olan NEFES/in daim olabilmesi için..
Yeminlerin geliyor aklına,lakin HAK/ın kudretini kavrayamıyorsun işte o an.
Ex olmak (tıp dilinde) mevt olmak(tasavvuf dilinde)ölmek(halk dilinde) bumuydu ???
Şanı büyük,korkulu vahim gercek bukadar basitce sığ/mıydı ?
Yıllarca uğruna merak saldığım vaka böyle 5 dakikalık mıydı ?
Elimden geleni ardıma koymadım,aklımda takılı kalan neydi ? Osman amca neden dönmedi? Şimdi bu yatan muhabbet eden,gülümseyen,hatta kahvaltı eden OSMAN amcamıydı ? Beden sıcacık.Ex olmamıştır be arkadaşlar...Yeniden,tekrar tekrar umud doguyor yüreğime.Bırakın ellerime
dönecek hissi var kalbimin derinliklerinde.
Gittiiii....gittiii....Birdaha dönmeyecek şekilde terk-i-diyar etti.Benide benden etti..
Mork/un yolunu acmıyorum.ßen hakikat-i bilsemde kabul edemiyor muyum ? Ölüm bukadar güzelken gözümde,bukadarda basit olmamalıydı diyorum.
Ağlıyorum...haykırıyorum....deliriyorum.....ilk hasta kaybediş günümü hiç unutamıyorum..
Osman amca buz kesdi.Mork ta buluyorum kendiimi,derin düşünceler içinde çıkamıyorum dibi görünen ama çıkışı olmayan kayboluş gölünden.Dokunuyorum.ßeden taş gibi,hareket yok,beni duymuyor :(
Et duvarı olmuş sanırsın kaya parcası.Hani bunun yanaklarında acan gül goncası ?Nereye kaydı bakan gözler,sözler sıralayan diller nereye aktı ?
Osman amca hangi arada ebed-i mekanın yolunu tuttu ?Nasıl olduda o kapıyı buldu ve araladı ?Görüldüğü üzre kolaymı acıldı kapı,basitmi gecti diğer tarafa?Pasport,vize sorunu hiç mi doğmadı.Avrupa/ya gitmek bile bukadar meşakkatli iken,o meşşakkat otaraf için gecerli değilmiydi ?
Sorular,sorular...bilinmez ucsuz bucaksız yollar...
Veee.....ardınca bitmeyen nice ölümler....geldi-gecti...deldi gecti..
Dayanamadığımı bile bile yine-yeniden azrail benim elimi secti.Hayat vermekti benim hizmetim.Hayat bitirmek değil.Tamam KADER-İ İLAHİ,sözüm yok sana.
ßenim savaşım;kendi olgularıma..Kabullenemeyişlerime,serzenişlerim hep anlayamadığım kavram düzenlerine...
Bir karıncayı bile incitemeyen karekter,nasıl oolurda bir insanı hayata tutunduramaz ?Bir nefes ,sadece bir havayı teneffüs ettiremez?
Aklımın ermediği biçok noktada;büyüklüğünü binlercekez daha iyi idrak edebiliyorum RAB/bim..Sen okadar büyüksünki,Senin varış kapın olan ÖLÜM tek gercek.
Dünyada ölümden başkası,hakikaten yalan!! Ölüm,nerede,nezaman ve nasıl ?
Ölüm/ ü bekliyormuşuz meğerse bilerek,bilmeksizin.Her canlı ölümcül ve ölümü tadıcıysa,hani bizim ölüm hazırlığımız ?
Hayvanlar £y günahsız mahlukatlar..Sizler bile ölümü bilmemeksizin yaradıcınıza sonsuz şükür ve zikir içindesiniz.Ya bizler ? ölüm gerceğinin sonumuz olduğunu bile bile,bilmezlikten geliyoruz.Bize verilen bu son bilme idrakını,eğer mahlukat-a verseydi RAHMAN hayvanlar ne yerdi,ne içerdi,nede birbirlerini yırtarlardı.
ÖLÜM VE MEVT MEVT-İ ÖLÜM ; kavramıyla,tuzla buz olur,erim erim erimazlermiydi.
Arsız insanoğlu,arsız geldi/ursuz gidiyor..
ölmez sanırdım koskoca insan bedenini
bırakmaz sanırdım onca sevenini
ilk defa gördüm anlık ölenini
idrak ettim dostlarım;
hakikat olan ölüm gerceğini
Bir nöbet gecesi,Osman amca/nın acısıyla doğan ilk ex dizesi
YORUMLAR
Bir vefatın ardından üzüntüler bildirilir, başsağlığı dilenir (o da kendi içinde ironiktir ya neyse) vs ama beni en çok teselli eden cümle şu olmuştu "hepimiz oraya gideceğiz". Ben de herkese bunu söylüyorum artık.
Biri beni teselli etmek için "Doğanın kanunu bu" demişti. Bu ifadenin sığlığı, içinin kofluğu o kadar aşikardı ki bunu söyleyene acıdım.
Elinize sağlık.
Edeb-i Şiirsel
Tşk ediyorum vaktinizi ayırdığınız için.saygılar!