yürek acizi

• 12 Eylül 2011 Pazartesi 22:52:51

çok şey deyil kısa bir deneme-

aslında bir adım vardı,söylemekden çekinmedigim ve üstelik bir hikayesi olan bir adım var..
ve hayat hikayemin kahramanı bendim,silik ve fügüran deyildim,bizzat orjinal kahraman olmasamda kahdi hikayemin senaristiyim..
sıcak bir havada ders yapmak kadar sıkıcı ne vardı derseniz,birden fazla neden var ama şimdi aklıma gelmiyor derdim heralde.
..uyumuş olmalıydımki gözlerimi açmakda zorlanıyordum sanki birazda terlemişim.
ortalama sıcaklık derecesi bence 30 dereceden aşşagı deyildi nedenmi öyle hissediyordum çünki yaz aylarında bizim memleket sıcak ve deli rüzgarı ile ön plana çıkıyordu
bu arada memleketimin okullarından birinde biz d ersteydik
-hoca sormuştu,ileriki yıllar için sermaye biriktiriyormusunuz??
eger biriktirmiyorsan biriktirmeye biran önce başlamalısın!!..
,,benim sermayem varmıydı ozamanlar bilmiyorum ama tenefüssden itibaren düşünecektim bu konuyu.
okulun şehrin dışında olmasıyla beraber bir sakinlik hakimdi çevrede ve gökyüzünde uçuşan serçeler ve tarlalarda geçimini saglayan kargalar vardı gök yüzünde
nerde kalmıştım diye soracak olursam bana sermeye derseniz sevinirim.. )

......ever sermaya deyilmi hayalini kurdugum yani tahmini olarak tasarladıgım şeyler vardı
birisi kendi işimi kurmak digeri ise 30 lu yaşlarda hacca gitmekdi
iyi veya kötü bir hayale sahip olmakda güzel ve önemli birşey
di çünkü,çevremde hayali olmayan insan sayısı çokki..
ve kurgulamada sadece bana ait
aslında bu size önemli gibi gelmesede benim için önemli
çünkü hayal benim hayalim..

ertelenmiş gönül duygularımla beraber asker gitmiştim ve yeni heyecanlar yeni tadlar
mesala yagan karın altında üşümedigini keşfediyor insan,ama ısınmak için bir yere gidiyorsan o zaman üşüyorsun
garip deyilmi..ısınmak için gittigin yerde üşüyor olman
nerede olursan ol ve hangi şartlarda yaşarsan yaşa yeterki bulundugun ortam olmak istedigin yer olsun gerisi mühim deyil,kar yagıyorsa bile üşümüyorsun
sobanın yanında olsan bilede üşüyorsun
çünkü mesele olmak istedigin yer ile alakalı ..ve mesele sadaca aşk ile alakalı
iyi kötü ve güzel olarak askerlik yıllarıda artık geride kalmıştıama keşkelrimde katbekat artmıştı,
..bazen kabaran deniz gibi coşsada yüregim gece gibi sakinleşmesinide biliyorum
ögrendiklerimle beraber ve hayatıma artı katacak alışkanlıklarımla yeni hedeflere yelken açmıştım..
neydi hayalim sorusunu sormak istedigmde kendime cevabım birden fazlaydı
cep telefonunun kısa mesaj bölümüne veya telefonun açılışına kaytettigim mesaj geliyor aklıma
hani sizede söylemiştimya,,,sermaya meselesi
belli bir süre sonra kendi işimi kurmuş olmanın heyecanı vardı artık bende
nede olsa artık kendi çapımda işadamıydım ve bana yakışıyordu gülümsemek
genelde heyecanlı ve hırslı birisiyim yapamıyacagım işe girişmezdim ama geneldede yapabilecegim işe göre hayal kurardım

1.derecedeki hayalim-
gazetelerde okumuştum hac kayıtları başlamıştı
heyecanlandım çünkü en önemli hayallerimden birisiydi hacca gitmek
aklıma siyasetciler gelmişti inandırıcı bullmadıgım vaadlere kızıyordum ve vaadlerde bulunan sıyasetcilere..bakalım benım bu hayalim ne kadar gerçekti görecegiz
bende kendine ve seçmenine yalan söyliyen siyasetciler gibimi yapacaktım
yoksa olması gerekn gibi hayalinin peşindenmi koşacaktım bunu zaman gösterecekti
çevreme bu düşüncemi söyledigimde kimisi henüz erken derken
kimisi ise çok güzel bir fikir oldugunu söylemişti
çevremde hacca giden amcaları ziyaret etmeye başlamıştım önbilgi için
onlarda genç yaşta hacca gitmenın ne kadar dogru bir hareket olabilecegini söylemişlerdi
neden diye sorularıma ise kendilerinden örnek ile cwevab veriyorlardı
hacı adaylarının içinde en yaşlı hacı adayları bizim türk hacıları oldugunu ögrendiginde çok üzülmüşlerdi bu psikolojiyi ancak orada yaşayarak daha iyi anlıyabilecegimi düşünmüştümki
kendisi örnekleri çogalttı
genç hacılar günde 2-3 saat uyku uyuyorlarv e hz peygamber efendimizin mekanlarını daha çok sıklıklarla ziyaret edebildiklerini söyliüyordu
çıkılması gerekn yüksek tepeler ve gidilmesi gereken uzak mekanları istedigkleri gibi gidemediklerini anlatıyorlardı
hira dieyip aglmaları
safa ve merve deyip kendilerini hırpalamaları hala gözlerimin önenüde
bir insan sevdigi hatta en çok sevdigi mekanlarda ama tekati yok
ama dermanı yok ama yinede elinden geleni yapıyor ama nafiile yetmiyor,yetinmiyor ve hiçbir güç,emek ve hiçbir tekatte yetmiyecekti belki
çünkü gönül olmak istedigi yerdeydi,çünkü gönül aşkın merkezindeydi
mekanları,olayları ve kişilerin adı geçtikce gögüs kafesi şişip iniyordu
hele bir hz hamza edemesi vardı sesi ne kadarda gür çıkıyordu aman ALLAHım acaba kendisi rolmu yapıyo diye düşündügümde cevabı yine kendisi veriyordu
kişilerin insanda uynadırdıgı hisler vardır bunu her yerde yaşayamazsın ama o hisler sana geldiginde biranda o kişinin ruhunun yanında oldugnu hissedebiliyordun demişti
hz hamza dedigmde benimde sesim gür çıkarmı diye düşünürken,aklıma hz ebu bekir geliyordu,
ya ebu bekir dedigmde ise ona dair hatıra olan yerleri gezdiginde gözlerinin hiç durmadan agladıgını söylüyor ona saygısından ona muhabbetinden elini kalbine götürüyordu
hocalarınve yetkililerin anlattıgına göre o baglılık abidesi o arkadaşlık harikası ve obir dava sahibi bir arkadaştı ebabekir...
öyle deyilmiki hz peygambere olan sevgisinden yüregi kavrulmuştuta hz peygamber sordugunda bu koku nedir diye yüregim ya resulullah yüregim yandı sana olan sevgimden yüregim kavruldu...
ahlarım birbirine karışıyor ve vucudumda uyarılmayaynbirtek yerin varsa kesip atmak sitiyorum bu baglılık karşısında
bu sevbgini karşısında ve bu muhabbetin karşılıgında
kanım aksın sitiyorumben bukadar sevebilirmiyi
cigerim,yüregim ve kalbim adın söz istiyorum yaradanımdan
herne olursa olsun gitmek istiyorum
aşkın merkesine
aşkın yurduna
ve aşkın topraklarına
sadece gitmek orada bulunmak ve içerisinde gezindigim memlekete ayaklarımı sürümek istiyorum
bir damla terim düşsün helebir toraga
bir damla kınım aksın istiyorum bereketli topraklara
bir damla göz yaşı ile sulamak istiyorum önümdeki yüz sürülesi topraklara
bir temeni bir istek ve bir söz olarak orada dile gelmek istiyorum
ben,yüregim,cigerim ve kalbim adına orada bulunmak sitiyorum
bu bir baglıklı ve aşk bildirgesidir..

dinledigim onca güzel anılardan sonra başvuru için kaydımı yaptım,ilerliyen günlerde gazetelerde okumuştum ’kuralar çekiliyor’,,,
o anda bir kuş olmuş çırpınıyordu yüregim,terden sırıl sıklam olmuş aynı zamanda ise üşüyordum
gözleri karardı ama yüregimda bir bayram sabahı heyecandan yürümeyi bile unutmuştum
çünkü ötelerde çagrı vardı
içime dogmuştu rabbim beni çagırıyordu
sultan çagırırda kul’gitmezmi
hemen,şimdi,derhal

yolculuk zamanı-

ve bir gece vakti
ışıklar sönmüştü aylardan sanki nisan vakitse geceye dogru ilerliyordu
tanıdık tanımadık arkadaşlarla vedalaşılmış ve son günlere sıkıştırılan akraba davetlerine icavet etmiştim
eşyalar toparlanılmış ve geride hatıra namına bırakılan eşyalar vardı
birisi arkadaşıma birisi sevdlıma..
araba henüz hareket etmeden evvel sakinlik hakimdi yüregimde ama gece öyle deyildi
ne kadar yıldızı varsa alabildigine sermişti geceye gökyüzü
acaba yıldızların dili varmıydı ve neyi ifade ediyorlardı bugün bana..
aklıma ay gelmişti hani dolunayı severdimya.onu aradı gözlerim..
hilal şekilnde gülümsüyordu sanki uzaklardan
kendimden bihaber gözlerim dalgın ama yüregimde bir çoşku ile başladım yolculuga..
hedef gönüller sultanı..parola olmak istedigim yer
aslında araba ile deyilde yürüyerek gelmek lazımdı sana
adım adım ismini söyliyerek
çagıra çagıra seslenmek lazımdı en sevgiliye
ismini söylemeye yürek dayanmıyor
ama sana ne diye seslenecegimi düşünürken heyecanlanıyorum
ve vucud ikliminde dile gelmeyen ne kada rkelimem varsa hepsi birden söz istiyordu
hevesler ve istekler temennilerle teskin oluyorsada hayallerde söze gelmek istiyordu
hereket kabiliyeti sınırlanırsa bir insanın veya eline bir sihirli degnek verilirse yaradan tarafından en çok neresinin konuşmasını dile gelmesini isterdi bilinmez ama benim keşfettigim yüregimde
öyle coşkuyu kaldıramıyor bedenim ve hayalni kurdugum ne kadar kavuşma sahnem varsa hepsini birebir oynuyor ama yinede teskin olmuyordum
illa bir damla su gibi,illa bir kuş kanadı gibi illada olması gerekn ve gerçekleşmesini bekledigin an gibi yaşamak lazımdı
yaşanılası olandı ve muhtemelen duygu ile tarif edilemeyecek bir sevig ifadesiydi seni sevmek
hani parmadıgını ateşe uzatırsanda yanarda ateşe degmesine gerke yoktur yanması için
öylesi işte seni svmek..
illa kavuşacagım diye bir şey yokktu ve illa görecegim,dokuacagım diye bir mecburiyetimd yoktu
çünkü biz senin müjdeledigin üümmetindeniz ve biz seni görmeden sevdik ya resulullah ya habiballah

hanig sevgini kaderine yakışırdıkı seni görmeden sevebilmek hangi duygu hangi tarif bizim içiizdeki aşkı ifadeedebilirdiki bizim sana besledigimzi heyecanı bizim sana benzledigimiz muhabbeti ifadeedebilsin
sevginin ifadesi varsa ifadeyi simgeliyen simgelerde vardır be lki ama işte bi çareyim..
kimi zaman renkleridüşünürü insan ve mana bulmaya çalışır
hangi rek hangi heyecanı temsil eder hangi renk hangi sevgiyi ifade eder bilinmez ama bizim içimizdeki sevgi evrenseldi bizdeki sevgi gönüle sıgmayan
ve zaman diliminde tarifi ile imkanı olmayan bir aşk meselesiydimeselesiydi ve mesele herdaim nerde olmak istedigin ile alakalıydı
ve istedigm sevgi isedigim mekan ve istedşgşm herşeyde sen vardın..istedigm aşk sana istedigim mekan sana ve istedigim muhabbetindi

senin dedigin gibi sevgi bizde bir tühüm gibi ..
üzerinden yıllar geçsede o tühüm ilk günkü kadar saglam ve biz o tühüme ilk günkü kadar sagdık olmaya dikkat ile özen gösteriyoruz
çünkü biz sendeniz bir senni ümmetindeniz..
bir arkadaşıma sormuştum sevgini ifade için ne drrsin ne söylersin diye
o arkadaş kendisini laf cambazı olarak tarif etmesede ve tıkandıgım yerlere veya ifadeedemedigim duygu ve düşüncelerim varsa üç nokda koyar geçerim demişti
oysaki bir noktalama işareti ile ban ne çok şey ögretti kendi bilmez ama benim hayatta ki görendigim en güzel ifadelerde n birisiydi üç nokta yan yana koymak
sana ve seni yaratan alemlerin yaratıcıdsı olan o ALLAH ...
sana ve senin davanda ilk güden ömürlerini yettigi güne kadar sadık olan ailene ve dava arkadaşlarına ...
sana ve taşıdıgın davanın bilincinde olup san kolaylık gösteren yardımcı etkenlere ...
rabbimden mucize istediginde ve senni vasıtan ile rabbimin iznşi ile ortaya çıkan mucizeleredeki aktörlere ...

sen ve sevgine eyvallah ya resulullah
sana ve bize besledigin muahbbete ...
seni tarifi imkansız heyecanı ile kalbimde yaşıyorsam bilki bu benim sevgimin küçüklügünü ve sınırlarını göstermez
sende bilirsin
mesele olmak istedigin yerdir
mesele sevmek istedigin kişidir
ve mesele aşk meselesidir..

aşk ile geldim kapındayım mekke toprakarı ne kadar aziz mekke toprakları ne kadar kutsaldı
sanki her yere gül dökmüşler sanki heryol seviliye çıkıyordu
burnumuza buram buram gül kokusu,burnumuzda buram buram hasret kokusu
sana sevdalı,sana aşık milyonlarca insan gelmiş kapına onlardan briside benım işte beni geri çevirme
aşk ile geldik sana yürek sancısı ile geldik,,hasretinden
muhabbetinden yüregimiz kavruldu,acizlikten biçare sizlikten yapmayı unuttuguuz hazırlıklar,tam olarak bildigimiz yarım kalan ibadetlerimizden sen bizi mazur gör
yarım yamalak birazda utangaç birazda sakarlıgımızı sevdamıza ver ya resullah
sen bizleri bilirsin,biz seni görmeden sevdik,sevgide vebal olmaz deyilmi..ve işte mübarek sokkaların ve işte mübarek caddelerin ve işte mübarek mekanların
safa ve merve..
insanoglunun en aciz kaldıgı mekan burası olsa gerek
bir ciger yanıyor,yanan bir ciger işte hacer annemizin cigeri yanıyor bir kul yavrusu ile imtihanda
bir anne yavrusu ile imtihanda,ama ALLAH var ve OALLAHki tek ve birdir
müşdeyi veriyor ve zemzem fışkırıyor,yarabbi sen ne yücesin ve sen ne büyüksünki kerametine sual olmaz,şefkatine neden gerekmez
sen bizleri o mübarekler gibi sınama
sen bizlerin imtihanını kolaylaştır
sen bizleri sevdigin kulların hürmetine bizi bize bırakma
biz aciziz,biz bi çareyiz..sen bizi bizden daha iyi bilirsin,
sen görünmezi görensin..

ve kabe
sevgili siyahmıdır dünyanın en güzel rengi
bir renk ne kadar güzel olabilirki
bana seni çagırıyor
benı sana getiriyor
bana seni ifade ediyor
en güzel ifadeler
en güzel renkler
seni ifade edende gizlidir
en güzel ifadeler
seni anımsatan renklelerle güzeldir

gözlerimin gördügü ey mübarek mekan,aslında ben seni rüyalarımda ve hayatıma kattıgım manevi degerler ile görmeden biliyordum
sen buradasın ve sen varsın
seni vaar eden seni bugünlere dek sapa saglam ayakta durmanı saglıyan o yüce ALLAh ki,dünya gözü ile seni görmeyi nasip etti
şimdi ben en seven en fazla sevinen bi çareyim
seni anlamaya
seni sana anlatmaya cüretim yok,bana seni sormasınlar,bana seni söylmesinler işte geldim bahcendeyim işte geldim karşındayım
ben yürek işcisi,ben yürek aciziyim bana kelam sorma bana cümle sorma sen yüregimi bilirsin sen sevdamı bilirsin
sen seni bana sorma..ben yürek aciziyim
insan doyamıyor deyilmi sevgilinin bahcesinde dolaşmaya
sevgilinin huzunrunda olmaya
sevgisini ifade edecek cümleler arıyor ama nefayda hangi cümle,hangi harf toplulgu bu cüreti göstere bilir
seni ifadeye yanaşırki bende böyle bir arayışta deyilim
yüregim yanmış,cigerim yanmış ve kalbim sana sevdalanmış
vucut organlarım benım emrimde deyil
hepsi bagımsızlıgını ilan edmiş hepsi aynı yolda hepsi aynı güzergahta sevgilinin yolunda sevgilinin izinde
sevgiliye dair sevgilerini sunmaya gidiyorlar
bende gere kalan bedenim ile onları takıp ediyorum..
sevgili şimdi senle aynı iklimdeyim,aynı cografyada..aynı gökyüzünün altında aynı gecede aynı sabahtayım
aynı güneş ısıtıyor bedenimive gece aynı ay’ın altındayım
ayyüzlüm dedigim sendin
gül yüzlü diye sevdigimde
sevgili diye seslendigim hep sendin ve elimi yüregime götürdügüm zaman hissettigim ses sendin
sendin ban hayatı sevdiren
sendin bana güzelligib ifadesi olan
ey resul.. seni sevmek haddim deyil bilirimki sen bizleri,hepimizi seviyorsun
senni sevgin bana yeter
senni sevgin bana kafii..ertelenmiş dualarımla geldim sana ertelenmiş kavuşma sahnelerimle geldim dualarımı teyit etmeye geldim
dualarımı sunmaya geldim
amin dermisin bana..