İNCİR KURDU
Kurtların oynaştığı uluk bir inciri umursamadan kim yer?
Her gün yüzlerce insan bu inciri tatmak zorunda kalıyoruz. Vıngır vıngır kıvrılan kurtlara inat hayatı yaşamak zorunda kalan bir yığın insan.
Hesapsız yaşamaya kalktığın bu yolda uğruna değmeyecek insanlara sürtünerek zedeliyoruz yüreğimizi. Kısır döngülerde kimimiz uysallığı, kimimiz masumluğu kaybediyoruz. Ne için olduğu belli olmayan süreçlerle. Korunaklı olanlarımız şanslı olanlardır. Karışan, yoklanan engellerde asılı kalanlar ve insanları küçümseyenler bu korunmanın neresindeler bilmiyorum. İyilik iyiliği çekse de sinsi fikirliler iyiliğinize bile bir kulp takmaktan geri kalmıyorlar. İncirine eklenen bir kurt daha… Kurt sayısı arttıkça uluk koku çoğalıyor zihninizde.
Kaçmak istersiniz her şeyden. Alıp başımı gitsem doğmamış maviliklere, diye mırıldanırsınız. Labirentler koridorlara açılır ve kendinizi aydınlık yerine sote bir holde bulursunuz. Kimsesizsinizdir ve kıvrılan larvalar acınızı arttırmak için yarışırlar. Ilgıt bir ses duyarsınız. Derinden gelen bir türkünün mırıldanmaları kulağınıza dolar. Hüzün kolunuza girmiştir. Duvar dibine çöküp izin verirsiniz hiçliğe. Hiçlik karışır kanınıza ve dişlersiniz kurtlu inciri. Sorulardan sorular doğar. Uluk bir inciri kim yer?