Peki, ya şimdi ne olacak ?
Bağırmayın demiştim ben. Bu da suya battı... Günün ilk ışıklarıyla yola düşmenin sevinci vardı içimizde. Düştük, az gittik uz gittik dere tepe düz gittik cümlesindeki az gittik’in muhatabıydık biz. Az gittik ! Satın alma fiilinin hayallere kadar nasıl uzandığını gördük. Hayaller yıkılıyordu ve biz birbirimizin suratına bakıp sinirden gülüyorduk. Saçmalıyorduk! Kendimize gelemiyorduk. Yakıştıramıyorduk düşlerimizin iki saat sonra elimizden kayıp gitmesini kendimize. Ben konuşmuyordum, gözlerim hala uzaklara beş kalayı gösteriyordu. Duymuyordum, kendimden geçmiştim. Küfrediyordum. Ara da bir de ya sabr! Çekiyordum işte. Kalmıştık ortada bir kez daha ve bu sefer gerçekten ne yapmamız gerektiğini bilmiyorduk. Meçhul yolda meçhul düşlerimizle yolumuzu kaybetmiş bir halde sağa sola gidiyor ve biraz da küfrediyorduk. Evet, biz küfrediyorduk. Hayata mı, düzene mi bilmeden. Küfrün muhatabı hiçte önemli değildi. Sinirimizi yatıştırmak adına her şeyi denedik. Sakinleşemiyordum ve adeta kendimden geçmiştim. Geri döndük dönmesine peki, ya şimdi ne olacak ?
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.