Her ayrılış, ölümün önceden alınan bir tadı gibidir, tekrar bir araya geliş de yeniden dünyaya gelişin önceden alınan bir tadı gibidir.-- schopenhauer
Nafiz Tançağlar
Nafiz Tançağlar
@nafiz-tancaglar

URUM ELİ Mİ ? RUMELİ Mİ ? ( Batur'ca Denemeler )

12 Eylül 2011 Pazartesi
Yorum

URUM ELİ Mİ ? RUMELİ Mİ ? ( Batur'ca Denemeler )

1

Yorum

0

Beğeni

0,0

Puan

802

Okunma

URUM ELİ Mİ ? RUMELİ Mİ ? ( Batur'ca Denemeler )

BATUR’CA DENEMELER


URUM ELİ Mİ ? RUMELİ Mİ?


Biz Türkler, bir çok coğrafyaya Rumeli diyoruz...

Anadolu’ya hatta Azerbaycan’a bile Rumeli demekteyiz.

Bizler, özellikle Balkanlar bölgesine veya bir bölümüne Rumeli deriz.

Osmanlı Türkleri istisna olmak üzere ; Balkanlar’da yaşayan

Türkler’in tamamı Karadeniz’in kuzeyinden o bölgelere ulaşmışlardır.

Kazım Mİrşan’ın Kuzey Türkleri diye tabir ettiği bu Türkler,

bin yıllardır ve onbin yıllardır bu diyarlarda yaşamaktadırlar.

Uzun boylu, yeşil gözlü-çoğunlukla mavi gözlü- ve sarı

saçlı olan bu Türkler beyaz ırkın (brakisefal) en belirgin özelliklerini

taşımaktadırlar. Türkler , bu bölgelere her yönden güçlü bir şekilde geldiklerinde

Avrupa’da var olan toplulukların mdeniyetten bir haberlerinin olmadığını

artık biliyoruz...

Bu durumda o dönemlerde oradaki insanların Türkler’e

bilgi aktarmaları zayıf ihtimaldir.

O yüzyıllarda Karadeniz’in batı bölgeleri ile Marmara’nın

batı ve kuzey bölgelerinde yaşayan insanların kullandıkları şu

ifade çok önemli ve bu yazımızın temelini oluşturacak özelliğe sahiptir.

Şunu söyledikerini öğreniyoruz...

" TÜRK’ÜZ, DİLİMİZ URUMCA’DIR. "

Sonra zamanla bizzat biz "Rumca" diye söylemeye başlamışız bu kelimeyi.

Peki dilimizde (Türkçe’de) kelime başlarında "R" harfi

olmamasına rağmen niye böyle demeye başlamışız...

Belli ki, Türkler kendi söyleyiş tarzlarını zamanla bırakmış ve

çevredeki toplulukların söyledikleri kelimeyi kullanmaya başlamışlardır.

Böylece " URUMCA " yerine " Rumca " ifadesi yerleşmiş olmalıdır.

URUMCA kelimesinin kökeni de bizi ilgilendiriyor bu durumda.

Onbin yıllardır Türkler’in manevi merkezlerinden birisi olan ve

bazı büyük Türk devletlerine başkentlik yapmış olan, şu anda da

Doğu Türkistan’ın başkenti olan bir il (şehir) vardır.

Bu ilin adı "URUMÇİ" dir.

Urumçi’den hareketle, Hazar ve Karadeniz’in kuzeyinden Doğu ve Orta

Avrupa’ya binlerce yıldır Türk göçü olduğunu artık herkes biliyor.

Doğu Avrupa’daki bu Türkler’in, kendilerini tanıtırken ;

Ellerini ve uluslarını belirtirken, Budunumuz TÜRK ,

dillerini belirtirken de " URUMÇİ DİLİ " manasına gelecek şekilde

" DİLİMİZ URUMCA " demiş olmaları en akılcı ve açıklayıcı olmalıdır.

Türkler gelenek olarak, gittikleri yerlerde hatıralarını yaşatacak

şekilde adlandırma yaparlar. Bu düşünce ile yeni yerleştikleri

bu alana " URUMÇİ ELİ " demiş olmalıdırlar.

Bu ad zamanla " URUM ELİ " ne dönüşmüş olabilir.

Daha sonra da yine diğer insanların söylediklerini

kabullenerek " URUM ELİ " yerine " RUMELİ " adını

kullanmış olmaları gerekir.

Bu konularla ilgili kurumlarda çalışanların, Türk Budun’a karşı tarihi ve mutlaka
yapmaları gereken , yani yapmakla zorunlu oldukları görevleri vardır.
Bizim "Rumeli" diye bildiğimiz coğrafyanın adını “URUMÇİ ELİ” olarak veya daha kısa bir şekilde “URUM ELİ” diye değiştirmeleridir. şeklinde değiştirebilirler. Bekliyoruz…





www.nafiztancaglar.com



Batur Nafiz TANÇAĞLAR

" Nafi Çağlar BUDUNLU "

11 Ekim 2011

İstanbul / Türkiye

Paylaş
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Urum eli mi ? rumeli mi ? ( batur'ca denemeler ) Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Urum eli mi ? rumeli mi ? ( batur'ca denemeler ) yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
URUM ELİ Mİ ? RUMELİ Mİ ? ( Batur'ca Denemeler ) yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
inci*
inci*, @inci-
12.9.2011 13:42:52
10 puan verdi
Yaşaki öğren derler ya. öğrendim yeni bişeyi sayenizde. bende merak ederdimde sadece yazım la söylenim arasındaki fark der geçiştiridim. açıklayıcı anlatımınıza içten teşekkürler ikna ediciydi ve de araştırmış olmalısınız ki doğruluk payıda vardı. sevgi ve selamlar.
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.