- 2346 Okunma
- 16 Yorum
- 2 Beğeni
Canım İstiyor
Eğer şu an canım bir öykü yazmak isteseydi emin olun şöyle başlardı : Bir kadın ve bir erkeğin, apansız bir zamanda kendilerini sonbahar renginde bir labirentin içinde buluşuyla başlar bu öykü… Ama şu an canım bir öykü yazmak istemiyor, canım sadece yazmak istiyor o kadar. Belki yine de o kadınla o erkeğin o labirentin içinde yaşayacaklarından bahsedebilirim; ya da bahsetmem… Ya da canım ne istiyorsa onu yaparım, ne de olsa bu can ve yazacağım tüm harfler benim…
Eğer şu an bir öykünün içinde olmak isteseydim, daha kıyıya varması uzun süre alacak bir vapurun güvertesinde, hemen yanı başımda, bana gülümseyen o sevimli kızla tanışan adam olmak isterdim. Ama şu an bir öykünün içinde de olmak istemiyorum. Can benim değil mi? Canım ne isterse onu yapmalıyım ben…
Bazen romantik bazen de çılgın olmalıyım. Uğruna ağladıklarım beni bazen görmeli bazen de görmemeli. Canımın çektiklerini yapabilmeliyim… Olacak ilk sevgilime de şöyle demeliyim: Seni canım çekiyor…
İsterseniz bir öykü de sıkıştırabilirim bu yazının arasına. Gizli ve herkesin okuyamayacağı bir öykü.. Sadece üzmeyenler okuyabilseydi keşke bu öyküyü… Şey… Yani canım çekerse yazımın arasına sıkıştırırım demek istemiştim. Sanki canım çekiyor gibi. Ah bu benim canım… Bir anı da bir anına tutsa bir gün de, bir gece de… Canım benim…
İşte size en olmadık, en tuhaf, en garip asla gerçek bir öykü bile olamayacak bir öykü :
Uzun saçlı ve uzun kirpikli kız, düşlerinde yüzerken boğulmuş bir yaz uykusunda. Sabah uyandığında ise yaşamında da yüzemeyeceğinden, hatta kulaç atamayacağından endişelenmiş…
Ve yine o sabah uyandığında hayretle ellerine bakmış. Avuçlarında bir sürü kalbi hüzne boğacak kadar hüzün varmış… Korku ve endişeyle hemen banyoya gidip ellerini hüzünden arındırabilmek için yıkamaya başlamış… Nafile… Hırsla bir daha yıkamış ellerini, bir yandan da ne olur çıksın bu hüzünler diye haykırarak… Nafile… Uzun saçlı kız ağlamaya başlamış sonra, bıkkınlıkla…
Gözü yaşlı bir şekilde odasına geri döndüğünde, masasının üstünde şiir yazılı bir kağıt görmüş ve şaşkınlıkla hemen okumaya başlamış :
Avuçlarındaki hüzün,
Üzüntülerin bedelidir uzun saçlı kız,
Avuçlarındaki hüzün,
Eski aşklarından yeni aşklarına akacak sızı dolu bir nehirdir.
Çünkü sen ey uzun saçlı kız,
Bir çok kere ağlamadan ağlattın,
Üzülmeden üzdün,
Ey uzun saçlı kız,
Çünkü bir çok defa seni sevenlere soru işaretlerinden mezarlar yaptın…
Avuçlarındaki hüzün,
Çıkmaz yazgı lekesidir,
Ruhunla gerçekten tanışıncaya dek,
Hep hüzünle yaşa diye…
Uzun saçlı kız kötü bir kabusun içinde olduğunu sanmış ve silkinmiş olduğu yerde bir süre… Nafile…
Bu öykü burada bitmiyor elbet… Ama benim canım burada bitirmek istedi. O yüzden bir gün gerçekten ruhuyla tanışıp tanışmadığını sormayın bana.. Bilsem de söylemem….
İşte canım bugün bunları yazmak istedi… Canım yazdıklarımı sadece üzmeyenler okuyabilsin istiyor. Yaşam da canımın dileğini yerine getirirse öyle olur galiba…
Şey… Yani aslında yaşam, duygularımızın arasına sıkışmış öykülerle ve canımızın istediklerini yapabilme arzusuyla devam ediyor sanırım… Ben mutluyum… Çünkü canım öyle istiyor…
Oktay COŞAR
2004 Ankara
YORUMLAR
Avuçlarındaki hüzün,
Çıkmaz yazgı lekesidir,
Ruhunla gerçekten tanışıncaya dek,
Hep hüzünle yaşa diye…
yine severek...
"yaşam, duygularımızın arasına sıkışmış öykülerle ve canımızın istediklerini yapabilme arzusuyla devam ediyor sanırım"!..
"çok şey yapmak istiyorum hiç içimden gelmeyen"!!!
BİR BİLSEM
çok şey yapmak istiyorum
hiç içimden gelmeyen
yok!
hiçbir şey istemiyorum
ne olduğu bilinmeyen
ahh!
keşke yapsaydım dediğim
ya da demediğim!
ne çok şey değişsin istiyorum
hiç vazgeçemeyeceğim
bir mucize mi bekliyorum
bir sihirli değnek,
belki de bir son...
hemen,
hiç başlamadan biten
Gülnur Yener Sarıtaş
09/11/2010
Geçen gün gerçekten yazabilecek bir şeyler bulabilmek için yürüyüşe çıkmıştım.
Güzel bir yürüyüştü.Yürüyüş sonrası ani planlar çıktı gece de evde bulunamadım , yürüyüşü not edemedim.
Şimdi Canım İstiyor yazını okuyunca anlık ve o yürüyüş anında aklımdan geçenleri toplayarak bir şeyler karaladım.
Sayfanda paylaşmak istiyorum Oktay
Kardeş kardeş geçinsinler:))
Geçen gün, canım öykü yazmak istedi
öykü bulmak için yürüyüşe çıktım
oturduğum site zamanında ormanlık bir alana inşa edilmiş
caddeye çıkmak için merdivenlerden 120 basamak inmeniz
eve girmek içinse 120 basamak çıkmanız lazım. seksen dördüncü basamakta, ayağım takıldı, düşeyazdım.
Bir kedi vardı, boynunu eğerek bana baktı.Dikkat et düşecektin neredeyse, dedi
ben de boynumu eğerek ona baktım, öykü arıyorum o yüzden dalgındım dedim
Hıımmm mırrrrrrr
dört mevsimin elinden sonsuzluk şarabını içmek
bilinmeyenlerin getireceği şüphe ve farkındalıkların öğüttüğü bakışları bulmak mı istiyorsun dedi.
işin zor mıırr dedi.Yürüdü gitti...Gıcık kedi!!
hayy senin mırrrına dedim, bileğim acıyordu.
Derken caddeye, oradan sahile çıktım.İki genç adam, iki çok genç adam
önümde gidiyorlardı, biri telefonla konuşuyordu.Telefonu kapattı, zıplayarak arkadaşına döndü kanki olum Pelini ayarladım
Elvanı da getirecek.Onu da sana ayarlarız. Gece de bizde kalırsın, dedi.
Öbürü az toplu ve büyüdüğünde sarışın, yakışıklı bir delikanlı olacak olanı
Elvan şu memeleri kısa olan mı demez mi.
Küçük adamlara güldüm, cümleyi içimden düzelttim.Elvan şu göğüsleri küçük olan mı?
Cevabı duymak istemedim, hızlandım
Ben limeleşmiş hayallerimi, insanlar ise köpeklerini gezdiriyorlardı.Ortada öykü namına bir şey yoktu.
ahh dedim ahh karmaşık bir labirentten daha fazlası olmalı hayat.Yoksa bulurdum öykü
ahh dedim ah göğünde yangına tutulduğum şehir
ne destanlara konu olacak aşkların var, ne aşklara konu olacak hüzünlerin
neden aciz insanların, bir boşvermişlikle harcanıyor yıllar .Dizilerle uyutuluyor adam ve kadınlar
uğruna isyana kalkışmamız gerekirken, memleket bizden üryan.
Bir dedenin gezdirdiği, yaşı büyük olmalı çünkü kafası kocaman bir köpek bana havladı
hav dedi yani kes ulan dedi, dudağımı büzdüm baktım ve ona dedim ki ama ben bir bayanım. Hav dedi tekrar yani kes o halde bayan!!!
Kestim...
Artık canım öykü yazmak istemiyordu...
Teşekkürlerim ve tebriklerim bir.
Nilgün ARIKAN tarafından 9/12/2011 1:07:01 PM zamanında düzenlenmiştir.
ben de bir aralar canım istemiyor diye bir şeyler karalamıştım bir yerlere.aslında aynı şey.canın istiyor ya da istemiyor.gerçi canının istemesi sağlığa,istememesi de biraz depresifruh hallerine işaret ediyor gibi.neyse anlatmak istediğimi kendim de anlamış değilim ya.ama anlatmayı da,uzun uzun yazıp kafamı yormayı da pek canım istemiyor:(
sevgiler ve saygılar değerli kalem.
Canım okumak istedi okudum :)
Canım istedi cünki,bazı yazıları canım istemediği için okuyamıyorum.
ßelkide başlık cezbetmiyor.Ama sonucta okunması gerekn yazıları,içgüdüsel midir nedir :)
bulup ve okuyorum.Çünki canım öyle istiyor.
Canınız canda can bulsun,kaleminizde dizelere CAN olsun efendim ..saygılar!
Oktay Coşar
Kalbin kadar... Kocaman bir adım:) Tebrikler, insan sadece istediğini yaptığını farz ettikçe mutlu sayabiliyor kendini. O yüzden kapıdan dışarı çıkmak bu kadar güzel ve tılsımlı.