7
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1859
Okunma
Nöro-Psikolog Profesör Howard GARDNER, insan zekâsının geniş yelpazesini görmezden geldiğimiz ve çocukları büyük yeteneklerin fark edilmediği bir sisteme yerleştirerek onlara büyük bir haksızlık yaptığımız görüşündedir.
Harvard Üniversitesi Eğitim Profesörlerinden Howard GARDNER, 1983 de yazdığı Aklın Çerçeveleri adlı kitabında kültürlerin ve bilim adamlarının zekâyı, çok kısıtlı olarak tanımlayarak ele aldıklarını, zekânın bir veya birkaç faktörden çok daha fazlasını içerdiğini ve her insanda 7 farklı zekânın bulunduğu tezini ortaya attı.
GARDNER’ın bununla amacı, zekâ testlerinin belirlediğinin üstünde insan beyninin daha fazla sayıda zekâ içerdiği gerçeğini vurgulamaktı.
GARDNER, çoklu zekâ teorisini ortaya atmadan önce pek çok bilimsel araştırma sonucundan faydalandı. Bu çalışmalar sonucu insan beyninin farklı bölümlerinden oluştuğu ve her bir bölümün özel işlevlere sahip olduğu gerçeği ortaya çıktı.
Beynin farklı yarım kürelerden oluştuğu gerçeğini içeren teori Split-Brain Theory IQ ya karşı ilk meydan okumaydı.
Beyin hasarlarından doğan zekâ bozuklukları üzerine elde edilen araştırma bulguları sonucunda, insanların beyinlerinin belli bir bölümü zarar gördüğünde bile, beynin kalan bölümü ile insanlar belli alanlarda performans gösterebiliyor ve yaşamlarına devam edebiliyorlardı.
California Üniversitesi eğitim uzmanlarından Dr. TEE’nin araştırmalarına göre insanoğlu 7 farklı beceri alanında kendini ifade etme olanağı buldu.
Çoklu Zekâ teorisyeni Howard GARDNER, Dr. TEE’ nin çalışmalarından faydalanarak insanların gerçeği öğrenmesini ve fark edebilmesini sağlayan 7 farklı zekâ kavramını ortaya attı.
Profesör GARDNER, çalışmaları sonucu zekâyı yeniden tanımladı. GARDNER’a göre zekâ; değişen dünyada yaşamak ve değişimlere uyum sağlamak amacıyla her insanda kendine özgü bulunan yetenekler ve beceriler bütünüdür.
İnsan zekâsı, yaşamın her anında, bir makineyi icat ederken, bir hedefi gerçekleştirirken, insanları ikna ederken, bir söküğü dikerken veya bir resim çizerken, bir rolü canlandırırken çok farklı zaman ve durumlarda harekete geçer ve kullanılır.
GARDNER, zekâ diyerek adlandırdığı 7 farklı beceriyi, öğrenme problem çözme ve insan olma için etkili birer araç olarak tanımladı. Her insan sahip olduğu zekâlarla birlikte farklı bir öğrenme, problem çözme ve iletişim kurma yöntemine sahiptir.
Dünya tarihine şöyle bir bakıldığında GARDNER’ in teorisini destekleyen pek çok önemli ayrıntıya, olaya rastlanabilir.
Dünyanın en ünlü atletleri, en büyük müzisyenleri girdikleri IQ sınavlarından çok düşük puanlar almışlardır.
Böylesine düşük IQ puanlan ile bu insanlara zeki diyemiyorsak, onları kendi alanlarında bu denli başarılı kılan ne olabilir? Bu başarılı insanların zihinsel yeterliliği, farklı ilgi ve beceri alanları ile yeniden tanımlanabilir.
Çünkü her insanın kendini ifade ederken kullandığı dil farklıdır. Bir müzisyen kendini yaptığı bestelerle, bir tiyatrocu kendini canlandırdığı rollerle ya da bir ressam çizgileriyle kendini ifade ederken farklı diller kullanır.
Her insan farklıdır, tekdir ve özeldir. Her insanın da insanlık kültürüne katkısı farklı yönlerdedir.
Profesör GARDNER yıllar boyu hâkimiyetini sürdüren, insanların tek bir zekâya sahip oldukları IQ denen zekâ anlayışını kırdı.
GARDNER’a göre insanların sahip oldukları çoklu zekâların her biri yaşamak, öğrenmek, problem çözmek ve insan olmak için kullanılan etkili birer araçtırlar.
Profesör GARDNER ’in tanımladığı zekâ türleri:
1.Sözel - Dilsel Zekâ
2. Mantıksal - Matematiksel Zekâ
3.Görsel - Mekânsal Zekâ
4.Bedensel - Kinestetik Zekâ
5.Müziksel - Ritmik Zekâ
6. Kişisel - İçsel Zekâ
7. Kişilerarası - Sosyal Zekâ
8. Doğa - Var oluşçu Zekâ
Son iki yıldır Sosyal ve Kişisel Zekâlar bilim adamları ve eğitim bilimciler tarafından Duygusal Zekâ başlığı altında ele alınmaktadır.
1995 yılında Doğa Zekâsı, (doğadaki nesneleri tanıma ve sıralama becerisi) 8. Zekâ olarak kabul edildi ve üzerinde çalışmalar sürdürülmektedir.
Tüm bu zekâ türlerinin dışında üzerinde konuşulan ve son yıllarda ortaya atılan yeni bir zeka kavramı daha var:OKUMA ZEKASI!
Okuma Zekasına göre, kelimelerle insanda var olan zekayı ve türlerini geliştirmek mümkün.Kişi ne kadar çok okuma alışkanlığı kazanırsa, o kadar çok zekâ türüyle olan bağlantısı da artacak ve zekâ düzeyi pek çok alanda artacaktır.
Bilindiği gibi insan beyni nöron adı verilen milyarlarca hücrenin bileşiminden oluşuyor. Bu hücreler doğuştan gelen hücreler ancak nöronlarımız maalesef aktif durumda değiller.
Okuma zekâsı teorisine göre, nöronlar arasındaki bağlantı arttıkça ve hızlandıkça bu hücreler aktifleşecek ve beynimizin daha fazla alanını kullanmış olacağız.
Bunu sağlamanın yolu da sağlıklı kitap okuma alışkanlığı kazanmaktan geçiyor. Ayrıca bu teoriye göre, kişi kendi dilini ne kadar iyi anlıyor ve okuyabiliyorsa, diğer alanlardaki başarısı da o oranda artacaktır.
Kendi dilini iyi okuyan ve anlayan kişi farklı yetenekleri ve yatkınlıkları olmasına rağmen bütün zekâ türlerinde de başarılı olabilecektir.
____________________________________________________________________________
KAYNAKÇA
AÇIKGÖZ, Ü. Kamile (2005). Etkili Öğrenme ve Öğretme, İzmir: Eğitim Dünyası Yayınları
AKBOY, Rengin ve Ebru _kiz. (2007). Psikolojik Danışma Rehberlikte Çağdaş Bir Anlayış, Ankara: Nobel Yayın Da_ıtım.
AKBOY, Rengin (1997). Eğitim Psikolojisi, İzmir: Bornova Can Ofset.
BACANLI, Hasan (2000). Gelişim ve Öğrenme, Ankara: Nobel Yayın Dağıtım.
BAŞARAN, _. Ethem (1994). Eğitim Psikolojisi: Modern Eğitimin Psikolojik Temelleri, Ankara: Yargıcı Matbaası.
BÜMEN, Nilay (2002). Okulda Çoklu Zekâ Kuramı, Ankara:Pegem Yayıncılık.
CÜCELOĞLU, Doğan (2004). İnsan ve Davranışı, İstanbul: Remzi Kitabevi.
DAĞ, Mehmet (1984). “İbn-i Sina’nın Psikolojisi”, iç. İbni Sina Doğumunun 1000. Yılı Armağanı, (der. A. Sayılı), Ankara:
Ankara Türk Tarih Kurumu Basımevi, s. 319-404.
DEMİREL, Özcan (1999). Öğretme Sanatı: Planlamadan Değerlendirmeye, Ankara: Pegem Yayıncılık.
DEMİREL, Özcan, Alper Başbay Eğitimde Çoklu Zekâ “Kuram ve Uygulama”,
DÖNMEZER, İbrahim (2003). Gelişim ve Öğrenme, İzmir: Ege Üniversitesi Basımevi.
ERGÜN, Mustafa ve Levent Çelik (1998). “Zekâ Testlerinde Son Geli_meler ve Evde Zekâ Testi Uygulamaları”, iç. Yaşadıkça
GARDNER, Howard (2004c). Zihin Çerçeveleri: Çoklu Zekâ Kuramı, çev. Ebru Kılıç. İstanbul: Alda Basım Yayım Dağıtım.
GOLEMAN, Daniel (2003). Duygusal Zekâ - Neden IQ’dan Daha Önemlidir?, çev. Banu Seçkin Yüksel. İstanbul: Varlık
Yayınları.
GÜRÜN, O. A. (1991). Psikoloji Sözlülü, İstanbul: İnkilap Kitabevi.
KILIÇ, Mustafa (2004). “Ö_renmenin Do_ası”, Geli_im ve Ö_renme Psikolojisi, (der. Binnur Ye_ilyaprak), Ankara: PegemYayıncılık, s.141-166.
KÖKNEL, Özcan (2003). Akıl ile Düşünce Gücü, İstanbul: Altın Kitaplar Yayınevi.
ÖNER, Necla (1997). Türkiye’de Kullanılan Psikolojik Testler, _stanbul: Bo_aziçi Üniversitesi Matbaası.
SABAN, Ahmet (2005). Çoklu Zeka Teorisi ve E_itim, Ankara: Nobel Yayın Da_ıtım.
SELÇUK, Z., H. Kayılı ve L. Okut (2004). Çoklu Zekâ Uygulamaları, Ankara: Nobel Yayın Dağıtım.
TERMAN, M. Lewis ve Mauda Merrill (1944). Zekânın Ölçülmesi, çev. M. Şerif Başoğlu. Ankara: Türk Tarih Kurumu Basımevi.
YAVUZ, Kudret Eren, (2001).Eğitim öğretimde Çoklu Zeka Teorisi ve Uygulamaları, Ankara: Özel Ceceli Okulları Yayınları.
YÖRÜKOĞLU, Atalay (2004). Zekâyı Belirleyen Etkenler, Çocuk Ruh Sağlığı, s. 106-108, İstanbul: Özgür Yayınları.