Çözüm bekleyen bir problem ile çözülmeyi bekleyen bir problem arasında ne fark olabilir?
Belki fark var belki de yoktur.

Maddi sorunları mutlaka çözmek zorundayız. Bu işlem çözüm bekleyen bir problemdir.
Problem için değil ama çözmezsek kendimiz için iyi olmaz.
Sorunu çözersek de problem için çok şey değişmez lakin kendimiz fayda görürüz.

Pekiyi; bir problem çözümü bekler mi?
Çözülmesi gereken ve bekletilen her problem elbette ki çözümü bekler. Problemden değil de çözecek olandan etkinlik beklendiği için problemin kendi başına bir halt yemesi mümkün olamaz.

Problem; bizim dışımızda bir etken değil de kendimiz isek ve dışımızda bir etken’in bizi çözmesi gerekiyorsa?
Problemi biz mi çözeriz yoksa o mu bizi çözer?
Problem çözüm yolunu gösterir mi bize?
Formüller bu haller içindir fakat bazen formüllerle bile çözülemez problemler.
Ya çözen zayıftır ya da problem paradoks halindedir.

Sorunun kaynağı kendim olmaya başlayalı bu sorular aklıma takılır oldu. Oysa hep çözümlü problemleri sevdim.
Hiç değilse kendim çözümü kolay bir problem olsaydım.
Ama yok; beni çözen henüz yok.
Hani matematikte ezber bozan ve sonucu da çözümü de olmayan problemler gibi.

Rakamlar bile bazen yanıltır uzmanları. Yoksa onların da duyguları mı var?
Çelişki, yanılgı ve sonuçsuzluk somutta da soyutta da mı var?
Yoksa kanunlar sonsuza kadar yenilenip, yanılıp ve çiğnenip duracak mı?