- 1992 Okunma
- 13 Yorum
- 0 Beğeni
anneme/çırpınışlar
Batıl inançlarımın büyüsüne kapıldım.
Korkuyorum anne, ya sararsa beni!
Terliklerim ters durursa ölme ne olur, ya unutursam çevirmeyi..
Bir şiirde kaç defa ölür, bir ümide kaç tane ihtimal yükler ki insan...
Sensin bu, gamzelerinden tanıdım. Gözlerinin altındaki çukurlardan...
Anne herkes insana bürünmüş, ayırt edemiyorum sahici olanları. Durmadan etrafıma dönüp bir şeyini kaybetmiş biri gibi bakınıyorum. ’Yine mi anneni sayıklıyorsun!’ diye kızıyorlar bana. Anne kim anlar beni senden daha iyi? Bu ’hayat’ denilen yollardan geçmişliğin var, ölmüşlüğün var; olmadık şeyler için biliyorum...
Aslında ben kimse ölmesin diye çırpınmışım en çok. Öldüğümde anladım öldüremediklerimi. Özenle içime yerleştirdiğim tabutlarım var. Kefenleye kefenleye bitiremediğim cesetler yüzüyor gözlerimde. Bir yol bulsam yaşamak için, en çok senin için anne! En çok senin için istedim ayakta kalabilmeyi. Düşlerini yerine getiremedim. Düş işte, sen de bilirsin, hiç biri gerçekleşmek için kurulmaz içine. Ama bu kez tabular yıkılsın istemiştim. Ufacık bir parıltı doğurmak için gözlerinde, defalarca gebe kalmıştım olmayacağını bile bile umutlu yarınların için, inan senin için anne, yalnız senin için.
Af diliyorum! Gidemiyorsam kaldığımdan bu yalancı ve adaletsiz öykünün en kıyısındaki kentlere, inemediğim o derinlikte, inmeye çalışırken hem de, bilmeden kayboluyorsam, affet beni anne... Anla demiyorum, anladığını biliyorum. Aslında okurken gözlerinin dolması dokunuyor en çok içime. Üzülmen için anlatmıyorum bütün bu karmaşık hislerimi, inan. Dokunmak demişken, dokunmaktan bile korkuyorum nasırlarıma. Dokunmasam kendimden utanıyorum. Yokmuş gibi davranmak, bu kadar vurdumduymaz olmak hiç sinmiyor ve sığmıyor özüme.
Böğrümde her sabah bir ağrıyla uyanıyorum. Deşe deşe kanatmak ister gibi kendi sancımın üzerine titrerken yakalıyorum kendimi. Sonra seni düşünüyorum. Yolculuklar, ölümler, kayıplar, kırgınlıklar.. Hiç biri değil anne, ben senin vazgeçmenden korkuyorum en çok. Şaşkın bir yüzüm şimdilerde, şaşırmak en sevdiğim uğraş. Anne hüzün yorgunu ruhları iyileştirebilmek gibi saçma icatlar uyduruyorum. Deli işi tüm çabalarım. Ben sakladıklarımı bulamıyorum. Bir akıl ver desem, gururla akla ihtiyacım olmadığını söyleyeceksin. Belki de sen benim içimdeki o ürkek kız çocuğunu hiç tanımıyorsun.
İçimde kaç tane kız çocuğu, kaç tane yeni yetme genç kız ve kaç tane ağlamaklı kadın var bilmiyorum. Bildiğim; ben her yeni günde içlerinden birini seçip kuruluyorum güneşin, yıldızların ve koştuğum yollarda karşıma çıkan insanların karşısına. Benim de maskelerim var anne, çıkarıp atmaya korkuyorum. Yüzümü saklarsam belki bulamazlar beni. Saklambaç oynaya oynaya bazen ben de yoruluyorum.
Yokluktan değil yoksunluğum. Benim ümidim fakir anne. Hayal kurmuyorum artık. ’İnsan hayal ettiği müddetçe yaşar’ diyorlar ya hani; ben şimdi ölüyor muyum?
fulya/eylül2011
YORUMLAR
ezberine alıştığım yeşil gözlerin putsal bakışı
anne çığlığıyla hasretimden uyanınca bilincime yıllar yerleşti
ne yalan ürktüm
ıslanınca yeşil ton yüzümde fark ettim
gözlerimin yeşilini gözlerinin yeşilinden alıvermişim işte
yar oluyorum emekleyen adımlarım sana
küs oluyorum büyüyüp koşar adım özlemine alışmaya...
bu sayfada bir de yani en çok sus oluyorum işte
kutlarım... kaleminize hayranım saygım çokçadır
Fulya CODAL
hoşgeldin değerli kalem..
onur verdin.. eyvallahım çokçadır, saygımla..
anne yanım / yürek salıncağım
kokusunu ruhuma sindirdiğim
can yanım / nergis esiğim
bakışlarının gölgesinde eridiğim can yongam
güllerin kıskandığı pembe yanaklı
yüreğine ölümler geçtiğim aklımın köşelerinde
bilirim çocukken hiç bir anne idrak edilmez
ancak bir gün anne olunca insan anlıyor...
her zaman en güzel yazıları okuduğum sayfa... kutluyorum
Batıl inançlarımın büyüsüne kapıldım.
Korkuyorum anne, ya sararsa beni!
Terliklerim ters durursa ölme ne olur, ya unutursam çevirmeyi..
çok güzel ya .. öylece akıcı içten samimi özellikle içimizde kaç tane kız çocuğu olduğu kısmı ,çoğaltmalı belki de çoğaltıp asıl biz yanımızı korumalı ...
Fulya CODAL
hoşgeldiniz, samimiyetiniz için asıl ben teşekkür ediyorum
sevgiyle..
anne düş fakiri ruhumu her emzirişinde daha çok acıkıyorum..
niye mi!
çünkü dudaklarımın kenarından damlıyor her defasında
tutunamadığım yaşamın emziği yangın ormanına bırakılmış yanım ...
tebrikler...
Fulya CODAL
teşekkür ederim Mehtapcığım..
ne güzelsin..
sevgimle..
Fulya CODAL
haklısın Yaşar Kurt yerine o da olabilirdi
aslında aradığımı bulamadım, sonra bunu ekledim
Emre Aydın gelseydi aklıma onu eklerdim
dur linkini paylaşayım küsmesin :)
http://www.youtube.com/watch?v=HBNx1ht6OgQ
sevgiyle..
Fulya CODAL
merhaba sevgili Roza..
teşekkür ediyorum, hoşgeldin..
sevgiyle..
Anne dedin mi akan sular durur da gözyaşlarım durmaz. Harikasın canım. Tebrik ederim. Sevgilerimle.
Fulya CODAL
hoşgeldin Ayselciğim..
çok teşekkür ederim, sevgiyle..
Tam çıkacağım dakikalarda bir de baktım bu karalama. Aslında sonra gelsen de olur,dedim kendi kendime; ama ya…
Bazen bir yazarı dili, bir şairi imgeleri için okurum.Ve bu bana büyük keyif verir biliyor musunuz.
Belki de okumak gerekir. Ama bazen bir şeyleri, birilerini hatırlattığı için de okumuşluğum çoktur.
Biraz da yazanların işi hatırlatmaktır aslında,değil mi.
Herkesin geçmişi vardır,ancak herkesin hâtırası yoktur,hep derim.Biz o hâtıralarla ayakta duruyoruz bunu da biliyorum işte.Hâtıra sahibi olmak,demiştim bir önceki yazında değil mi,öyle hatırlıyorum,bak hâlâ hatırlatıyorsun demek bir şeyleri.Bu daha da güzel.
…
Evet, Anne!
Annemi hatırlattın şair Annemi.Ne diyebilirim ki şimdi…
Çok acımasız/vahşi olduğunuz anlar olur ya hani,tam o sırada Anne gelir başınızı hafifçe göğsüne çekip okşamaya
başlar ve yine o esna da burnunuza kutsi bir koku gelir; bambaşka bir koku,öyle satın aldığımız,alabileceğimiz
bir koku değil. Anne’den başka hiçbir yerde olmayan bir koku.
Korkunç verici biliyor musunuz,O’nun bir gün ANSIZIN gideceğini düşünmek ‘oraya’.
Ve ‘o an’ her şeyi terk edip sadece O’nun kokusunun olduğu yerde yaşamak istersin.
Çünkü sevgisi ağır geliyor diğer sevgilerden.Kim olursa olsun bu.
Ya ben daha fazla konuşamayacağım sanırım…
Var ol emi, Var ol..
Harun Aktaş tarafından 9/8/2011 1:40:06 AM zamanında düzenlenmiştir.
Fulya CODAL
eyvallah, sağolasın Harun..
çok iyi anlıyorum anlattıklarını ve hatırlattıklarını tahmin edebiliyorum konu anne olunca..
saygımla..
Fulya CODAL
çok teşekkür ediyorum, hoşgeldiniz..
saygımla..
Fulya CODAL
annemmmmmm :)))
kurban olsun kızın sana , oyyyyy :))))))
Sizi büyük bir beğeniyle takip ediyorum ve sayfanızda şiir-yazı karışımlarıyla buluşmak büyük keyif veriyor bana. Bu defa farklı bir hava hakim miydi bana mı öyle geldi. Genellikle eliniz direksiyonda olmaz sanki ama bu defa iki elinizi de sımsıkı tutarken buldum. Elbette mükemmeldi ve satır satır içtim. Zaten imzanızı taşıyan bütün çalışmalar ayrıcalıklı benim için. Sadece bu defa hazırlanma aşamasında farklı, büyülü veya tılsımlı bir hava esir almış gibi sizi. Ve tedbiri elden bırakmadan yazmış gibisiniz:)
Kutlarım, nitelikli duruşunuz ve paylaşımlarınız için.
Fulya CODAL
uzunca düşünülmüş şeyler değil elbette, içimden sadece dökülmek ve sökülmek geldi anneme..
günlerdir yazmadığımı fark ettim. sanırım yazdıkça rahatlayanlardanım..
desteğiniz ve kattıklarınız için teşekkür ederim..
her daim saygımla..
Umut Kaygısız
EYVALLAH:)
Fulya CODAL
:)) gülümsettiniz inanın..
bir eyvallah da benden olsun..
bu sözle bütünleştim sanırım, sağolasınız..
saygılar..