Gönlünün arzusuna göre iş yapma ki, sırtına pişmanlık yükü yüklenmeyesin. ferideddin attar
yalciner17
yalciner17

burnunu karıştırma. ardahan öyküleri 221

Yorum

burnunu karıştırma. ardahan öyküleri 221

0

Yorum

0

Beğeni

0,0

Puan

502

Okunma

burnunu karıştırma. ardahan öyküleri 221






Burun karıştırmaya gıcıktı.
Müşterileri burun karıştırdıkça,
Bu, nifret getirdi.
Mendille burnunu silmeyi dedesi Tasso Dayı öğretmemiş miydi? KARAYNAN.
Tasso Dayıya burun silmeyi talim ettiren şehirli bir tüccarmış.
Oğul dermiş burun sümkürmek hafife alınır iş değildir.
Ben Kandaharda bir sene yetmiş altı gün kaldım.
Burun silmemeyi burun karıştırmaya o şehirde nifret ettim.
O gün bugün, mendilsiz kapıdan adım atmam.
"Burnum aktı elimle burnumu sileyim. Bu nevi işe uyuz olurum."
O ellende bir misafire hoşgeldin tokası yapayım. Benim töremde yazmaz.
Hele küçük abdestten çıkıp elini yıkamadan tokalaşanlar... Cinimi getirerler.
Modern adetleri bilmeye, okulda öğrenmedim demeye ne lüzum be aslanım!
Burnumuzla ağzımızla elimizle ayağımızla def-i hacet yerine: tuvalet dememişler mi Fransızlar.
Güncel gün içinde burun karıştırmak ne?
Bu hersle kahvehanenin duvarına, aynaya, cam’a, ocağın kafesine BURUN KARIŞTIRMAYIN! ihtivayetli muhtevalı yazı astırdı.
Yazıda ne laf saymadı ki? İt yese dirhemini altıay bulanık sıçardı.
Okuma yazması kuvvetli kahveane çırağına yazdırtmış ve astırtmıştı.
Birgün, hilaf yok, kahvehanede... dışarı çay servisi yapmış dönerdi... eşikten girdiğinde, ruhu başında infilak etti.
Aklını oynatması işten değildi.
Ne görsün?
Müşterilerin bilcümlesi burunlarını karıştırıyordu. Gotura düşmüş gibi derine parmağı sokuyor, çıkarıyordular. Parmak uzuyordu, parmak geriye çekilince bu formu alıyordu. Parmak kuyuya giren adam kadar kalıyordu derine girdiğinde. Burun,murun, nose, boze gotur kuyusu karıştır, kaşır gibi karıştırıyordular.
Her makam vardı: hicaz, segah, tasnifler... makamları tutturan tutturduğuna kadiyerdi.
Buna; yani hassas kahveciye o an ikrah geldi.
Hassas adam önleyici vuruşunu yaptı.
Çağdaş Sanatın tüm disiplinlerini kullandı. Duvar resmi, video- art, performance vs.
Niye yaptı bunları?
Burun karıştırmanın artık’ın tadat olmasını istediğinden.
Demode olsun diye istediğinden... yaptı.
İstedi, yeni alışkanlıklarla yer değiştirsin
Esnerken ağız kapamak, misal.
Elini burnuna götürüp deliğe sokmadan ucuyla oynar gibi yapmak...
Müşteri sorsa ki ya biz nereden bilicez can-ı sağ!
Buna cevap hazırlamıştı. Ne kulağı kirliydi o!
" Televizyonu referans alın tek yeter, anam avradım yeter... televizyonda tuvalet kuralları nasılsa aynısını burda yaptırmasam namerdim! A ha yemin!"
Kahveci tuvalet kuralları nedir, ne değildir onu açıkladı:
Sümkürme, kulak karıştırma, burun karıştırmak, hak-tü, çapak temizlemek, kaş kılı çekmek, tırnak kesmek, saç taramak tuvalette yapılan bu işlere Fransızların tuvalet dediklerini... makyaj, dudak boyamayı dahil etti.
Kısaca: tuvalette yapılan işe tuvalet dendiğini dedi.
Birgün buna biri eyce yanaştı yanaştı, bu işin essahını sordu.
Niye bu kadar titizlenmişti.
" Emican, burun karıştırmağa niye bu kadar hudbinsin."
" Başta ben de bir iki burnumu karıştırırdım. Kahvene müşterilerinin bunu kiriyeceklerini bekliyordum. Bunun aksi gelişme olmadı mı? Karaynan. Burun karıştırma dakikalarla sürmeye başladı. Ona da emannah, teannah ettim."
_ Peki tahammülünü aşan ne oldu ki sertleme gettin öyle.
_ Ola baba. İki burun delügünede parmaklarını sokmaya başladılar, arkadanda ben iki parmağımı sokmaya ki dadandım. O zaman sert tedbir aldım. Yoksama sonumuz Burunbilimlik olacaktı. Maazzallah.

yalçıner yılmaz
11-09-2011
ardahan

Paylaş:
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Burnunu karıştırma. ardahan öyküleri 221 Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Burnunu karıştırma. ardahan öyküleri 221 yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
burnunu karıştırma. ardahan öyküleri 221 yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Bu şiire henüz yorum yazılmamış.
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL