- 685 Okunma
- 7 Yorum
- 0 Beğeni
Devasız Derdim Nerdesin !
Nerdesin… Yokluğunda paramparça, kuru bir kalabalık sözlerim. Gel de bereketlensin sofrası düşlerimin. Gelişinle dinsin döktüğü gözyaşı, şiirlerimin. Geçen zamanla birlikte savruluyoruz uzaklara. İki efsane yürek, nedensiz kederlerimizle istemediğimiz yollara sapıyoruz. Bir “unutuluş” sürekli kendini hatırlatan. Sevda ile yüz yüze kalamadan, batan güneşe döndüm yüzümü. İstemesen de eğdim boynumu imkansızlığa. Acı olsa da bildim, her sevda yaşandığı kadardı. Yaşayamadım ki…
Nerdesin… Nice aşklar yitirdiğin yetmedi mi… Harfleri yan yana koyup anlatamadığın aşkın yüzünü çizdiğin yetmedi mi kadın düşlerime… Usulca kayboluyorum şehrinin karanlık mehtabında. Sevdalarınla aydınlanan yüzümün güldüğüne bakma sevgili, kanıyor avuçlarım. Taa şuramdaki bir sızıyla üşüyor yüreğim. Karanlık günler esir alıyor köksüz sevinçlerimi. Kocaman bir şehrin ışıklı sokaklarında öyle yalnızım ki. Oysa bütün bu sokakları anlatmak istiyorum sana. Kulağına fısıldamak nefesimi. Yok yapamıyorum. Bil ki insafsız hasretine inat, aynaya her baktığında, yüzünün haritasını çiziyor olacağım usumda. Senin bereketli sularınla besleyeceğim dizelerimdeki sevdalı küskün gülleri.
Nerdesin… Özlem kayalıklarının keskinliğinde kanıyor çıplak ayaklarım. Takatim yok, sonsuz bekleyiş uçurumlarına bıraktım devasız dertlerimi. Düşlerimde bir sen yarattım. Sohbetinle şenlendim, omzunda ağladım, gözlerinle dertleştim. Gün geldi, siyah beyaz fotoğraflarda çocukluğuna koştum. Gün geldi, satırlarındaki deli sevdalarla coştum. Ufkun dışında hüzünlü düş kıyılarında seninle buluştum.
Nerdesin şimdi… Hey gidi koca çınar, şehrinin ışıklı göstermelik yakamozlarında arama beni, beyaz elbisemle bulutlara uzandım seni beklemekteyim. Parmak uçlarımda kurumuş yapraklar, kirpiklerimde en deli yağmurlar, omuzlarıma döktüğüm simsiyah saçlarımda matemli yıldızlardan bir taç.
Ya sen, sen nerdesin…
Saçlarımı uzatmadan musalla taşına,
Gelir misin…
12/09/2007
Ayşegül TEZCAN
YORUMLAR
Nerdesin şimdi… Hey gidi koca çınar, şehrinin ışıklı göstermelik yakamozlarında arama beni, beyaz elbisemle bulutlara uzandım seni beklemekteyim. Parmak uçlarımda kurumuş yapraklar, kirpiklerimde en deli yağmurlar, omuzlarıma döktüğüm simsiyah saçlarımda matemli yıldızlardan bir taç.
Ya sen, sen nerdesin…
Saçlarımı uzatmadan musalla taşına,
Gelir misin…
.......................
Bir kar sepkeniyle üşüyünce içimiz, tutacak bir avuç, yaslanacak bir omuz ararız ya. O an yüreğimizden kuşlar havalanır, öpüşlerin en doyumsuz sızıları yer bitirir dudaklarımızı. Az sonra unutulacak, az sonra bilinmezliğe atılacak an'lar yaşanmayandır, unutulandır ve en duygusuzlarıdır. Yanaklarımız bunun için alev alevdir, bunun için yüreğimizdeki şiirler yaşama devadır...
Mükemmel bir sunu'ydu. Ne deseniz boş kalacak kadar.
Yürekten alkışlarım şairesine...
Sözcüklerin kraliçesine...
Sevdalarınla aydınlanan yüzümün güldüğüne bakma sevgili, kanıyor avuçlarım. Taa şuramdaki bir sızıyla üşüyor yüreğim. Karanlık günler esir alıyor köksüz sevinçlerimi. Kocaman bir şehrin ışıklı sokaklarında öyle yalnızım ki.
sevilenin olmadığı her yerde kocaman bir yalnızlık düşüyor yüreğimize... bazen kader, bazen hayat, bazen nasip... ne dersek diyelim sevilenden uzakta aşk/hayat/umut olmuyor olmuyor işte... benim hislerime de tercüman olan satırlardı, yüreğine sağlık güzeller güzeli...
Harfleri yan yana koyup anlatamadığın aşkın yüzünü çizdiğin yetmedi mi kadın düşlerime… Usulca kayboluyorum şehrinin karanlık mehtabında.
Sohbetinle şenlendim, omzunda ağladım, gözlerinle dertleştim. Gün geldi, siyah beyaz fotoğraflarda çocukluğuna koştum. Gün geldi, satırlarındaki deli sevdalarla coştum. Ufkun dışında hüzünlü düş kıyılarında seninle buluştum.
Ağlarım ağlatamam hissederim söyleyemem...Dili yok kalbimin ondan ne kadar bizarım....
Diyen şair doğru söylemiş.Bu yazdıklarını kalbimizde hissedip dilimizden tercüme edemiyoruz......
KUTLUYORUMMMMM
Gün geldi, siyah beyaz fotoğraflarda çocukluğuna koştum.
''Devasız Derdim Nerdesin !'' i okuyup bitirip üstte alıntı yaptığım yere dönerek siyah beyaz resimlerimi getirdim usuma...her biri ayrı güzel ve değerli olan çocukluk anıları ve masumiyeti..
Yazar yine muhteşem yazarak okuyucuya kendi düşsel dünyalarında yolculuk yaptırıyor... Serzenişlerle yazarken bizi de bir yerlere yolluyor, yolculuk yaptırıyor...
Ve her yolculuk aslında kendimize dönüş değil midir?
Sadece alkol ve sigara tiryakisi yoktur sevgili Ayşegül Tezcan... Bilmem anlatabildim mi?
SEVGİYLE...