- 2016 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
5 Eylül
Bugün sevgilim sana vermeyeceğim mektuplar kervanına yeni bir mektup daha ekliyorum.Bir diğer gün için yazıyorum.Belki kimse de okumayacak.Herneyse,5 Eylül’ü sen de bilirsin.Hayat bana en değerli hediyemi 1994 yılının sonbaharında sararmış yaprakların kucakladığı zarif bir kundağın içinde getirmiş.Komik olansa ben daha yoktum.Bekle beni 2 yıl sonra ilkbaharda taze yaprakların arasında beyaz bir kundakta gelen benim.
12 yıl boyunca ne yaptın? Kimle oynadın? Hasta olduğunda canın acıdı mı? Düşüp dizini kanattın mı?İlk yazını yazdığında gururla öğretmenine gösterdin mi?İlk aşkını buldun mu ? Bilemiyorum.Ben 10 yıl boyunca defalarca düştüm çoğu zaman kendi kendime oynadım,sokaktaki herkes benden büyüktü.Ve yazılarımı öğretmenime gösterirken heycanlandım.İlk aşkımsa sendin.Birlikteyken geçen zamanları anlatabilecek kadar özenli bir kelime dağarcığım yok öyle düşünüyorum ki bunu hiçbir zaman anlatacak bir kelimede bulamam.Tüm 5 Eylüller benim için Allahıma minnnet duyduğum yegane birgün olmuştur.Evet,sen burdasın.Güzel gözlerinle,kokunla,sıcacık ellerinle,burdasın... Ve ben sonsuz bir minnettarlık duygusundayım.O birtürlü gizemini çözemediğim dilinden anlayamadığım gözlerin hiç kapanmasın.Astımdan nefret ediyorum.Ya gidersen,ya bitersek.
Yarın 5 Eylül,doğum gününü kutlayamayacağım,sana sarılamayacağım.Sen beni duymayacaksın olsun,doğum günün kutlu olsun sevgilim...
H.Begüm Aydın