- 691 Okunma
- 2 Yorum
- 0 Beğeni
VIII.
bazen insan anlatamadıklarını yalnızlıklara yukluyor. sonra alıp basını gidiyor bir gece ansızın.. eski siyah beyas turk filmlerinde kalmıstı bu sevdanın kural tanımaslıgı.. yada inadına vurduymazlıgı.. ikimisde biliyorduk. baska bir sehrin adamıydım ben baska rollerin..repliklerimden aşırdıklarımla gelmiştim sana.. ne bekliyordunki..söyliyeceklerimi tükettikten sonra sana ne kadar kalırdım..?
her buldugunda yitirdigin o sarıldıgın yüzüne gözune öpüşlerine hasret kaldıgın adam.. bulutların arasından gulumseyen kış günesi gibi.. belkide ölumcul bir hastalıgın son darbesini vurmadan onceki iyileşme belirtileri gibi.. benim geri dönüşlerim kendime ihanetlerim..sen dedigim kadınım benim caresiliklerim..sarıldıgın kolların ardından gulumseyen benim sessis cıglıklarım.. ellerinin arasındaki dudaklarım.. ben simdi hangi buluttan kurtulsam aradıgım senin yagmurların..
haklı olmak.. kalemi elinde tutup kıran yargıc olmak neyi deiştiriyor..kırılan her kalemde bir insan öluyor..ya kalemi kıranın icinde kac varlık kendini yitiriyor? haklıyım.. haklı olmak hala bir halta yaramıyor..
öptügüm dokundugum sarıldıgım yaraların..kenarlarından damlayan kan, bir cam fanusun icindeki gül gibisin..dokunursam kırılacaksın.. dokunmassam solacaksın.. küçük haylaz bir cocugun pişmanlıgı userimde, ne zaman seni düşünsem, sana kullanılmamıs bir ben getirsem, nereye gitsem, nerden bulsam, hangi yalanın gölgesine sıgınsam olmuyor.. durmadan bişiler soyluyorum sana..seni yanımda tutabilmek icin aklıma gelen herseyi yazıyorum..gittighinden beri sessisliginin hesabını soruyorum kendime.. ne zamandır konusuyorsun..ne zaman basladın bana anlatmaya seni..?
özlemlerin, seslenişlerin, haykırısların...
bu tuhaf hayat sirkinin en nadide parcalarıydık biz..
sen günesime hasret...
ben sesine sağır...
sen varlıgıma vurgun..
ben yohkluguna sürgün..