- 13144 Okunma
- 3 Yorum
- 1 Beğeni
SİYASET NEDİR?
Siyaset nedir?
Sözlük anlamı; Arapça kökenli bir kelimedir; at eğitimi, at talimi anlamına gelmektedir.
Siyasetçi Kimdir?
Siyaset, vatandaşa hizmet için yapılan erdemli bir faaliyettir. Bu tanımın bir gereği olarak da siyaset, dürüst, bilgili, cesur ve sorumluluk sahibi insanlar gerektir. Ve bu ölçülerde olan insanlara da siyasetçi denir.
Politika nedir?
Yunanca “Polis”(Şehir-Kent) kelimesinden türemiştir. Bu deyim kent yönetiminden esinlenerek, genel olarak devlet yönetimi için kullanılmış ve günümüze gelmiştir. Ve İki taraflı konuşan, herkesi memnun etmeye çalışan kimselere de “Politikacı” deriz.
Siyaset; insanların, toplumsal yaşamda karşılaşılan ve toplumsal hayatı çeşitli şekillerde etkileyen her konuya taraf olması ya da olmaması, taraf olduğu yada olmadığı olay ve olgulara yönelik mücadele- müdahale etme sürecidir. Siyaset toplumsaldır, toplumu ilgilendiren her konu siyasetin gündemidir. Buradan hareketle; siyaset, yaşamın kendisidir demek yanlış olmayacaktır.
Siyasetteki amaç toplumsal yaşamda karşılaşılan sorunlara çözüm üretmek ve bu yönde mücadele yürütmektir demiştik. Ancak Türkiye’de siyaset yukarıdaki tanımların tam tersi yönünde işlemektedir. Siyasi kültür, yozlaştırılmış, kirletilmiş, toplumun geneline yönelmek yerine bir avuç insanın çıkar aracına dönüştürülmüştür. Siyaset bazı bu işi meslek edinmiş insanların yaptığı iş olarak yansıtılmıştır. Ne yazık ki Siyasi üslup utanç verici duruma düşerken, Siyasetçi gaflet ve dalalet içindedir.
Her hangi bir siyasi partiye, (bu parti A partisi ya da B partisi fark etmez) üye olduğunuzda tabanı temsil edersiniz ve terfi edilerek mahalle sorumlusu ya da diğer ismi ile temsilciliğine atanırsınız hele üye olduğunuz parti büyük bir parti ise havanızdan geçilmez. Bir süre sonra kendini ispatlayınca ilçe yönetiminde bir yardımcılık kaparsınız hırs yapınca ilçe başkanı bile olursunuz siz yeter ki parti için çalışın ve kendinizi gösterin çünkü her parti yönetiminin çalışan cebinden harcayıp gece gündüz demeden partisi ve davası için çalışan elemanlara ihtiyacı vardır. Eee nede olsa kaz gelecek yerden tavuk esirgenmez.
Bir de madalyonun öbür yüzü var işin nefis, ene tarafı yani. İyi bir siyasetçiyken vatan millet Sakarya derken birde bakarsın ki işin içine menfaatler girmiş dava içinde dava oluşmuş koltuk davası daha lezzetli hale gelmiştir. (dürüst siyasetçileri tenzih ediyorum gerçi sayıları çok az kaldı onlarında) ilçe başkanı olmak il başkanı olmak demek adeta üst düzey rütbedir o siyasetçiler için özellikle seçim zamanlarında bir taraftan seçim çalışmaları ile uğraşırken bir taraftan da gözler aşk arar nedense. Evli dul fark etmez kadın erkek fark etmez o insanın bir eşi varsa birde sevgilisi olur illaki. Dava içine başka bir dava girer uçkur davasıdır bu. Bazıları aşk aramaz oğluna kızına iyi bir iş derdindedir veya kendini daha iyi bir yere getirme derdindedir. Bunun adı da menfaat davasıdır. Nereye gitti vatan millet davası?
Mesela belediye seçimlerini kazandılar bizim ilçe başkanı encümen oldu artık havasına değme gitsin! Sanırsın ki belediye başkanı oldu. Başkandan bile havası çoktur ve başkandan bile tanıdığı çevresi fazladır. Belediye içindeki tüm arazileri bilir tüm zenginlerini öğrenir bir anda hepsi ile kanka bile olur. Gelsin paralar gelsin rüşvetler. Belediye başkanlarında bile görülmüş örnekler vardır hatta ileri gideceğim genel başkanların bile uçkur davasına düştüklerini biliyoruz. Başkan olunca bir anda ne oldum delisi olup huyu değişen karşısında ceket iliklenen, el öptüren hatta yakınındaki
güzel hatunlarla aşk yaşayan insanlardan çok örnekler vardır günümüzde buna kimse yok diyemez. Hani ne diyordu o şahıs seçimden önce ’’ her şey milletim vatandaşım için olacak hizmet için varız hizmete adayız!’’ Ne çabuk bürümüş gözünü hırs kudret ve iktidar.
Bir sonraki seçime kadar halkçı söylemer unutulmuştur, halkın sorunları artık görülmüyordur. Halkçı söylemler halkı kandırmak, kendilerine inandırmak, oylarını almak için kullandıkları bir illüzyondu. Sıra saltanatlarına saltanat katma, varlıklarını daha da büyütme, lüks sefa yaşamına devam etme sırasıdır. Artık bir başka seçimlerde aynı demagojiye ihtiyaç duyulana kadar safahat dönemi devam eder.
Partisine, partizanlarına, davasına ve genel başkanına zarar veren bu tür insanlar bir gün fısıltı gazetesinde çıkan haberleri ile bir anda şok olurlar çünkü gizli yapıyorlardı bu işleri nasıl duyuldu acaba diye araştırırken bir taraftan da ’’gerçek deği, yalan, komplo düzenlendi bana!’’ Diye veryansın ederler. Yağma yok ateş olmayan yerden duman çıkmaz mirim! Genel merkez, il ve ilçe teşkilatlarında dönen dedikodu, kıskançlık, haset ve birbirinin ayağını kaydırma çalımlarını bilerek bu günlere geldin çünkü sende aynı ayak oyunlarını oynadın aynı ve Bizans oyunlarını biliyordun bilmen gerekiyordu kuyruk acısının intikamını. Neyzen Tevfik güzel söylemiş bu tür siyasetçiler için.
Kime sordumsa seni doğru cevap vermediler;
Kimi alçak, kimi hırsız, kimi deyyus! Dediler.
Künyeni almak için, partiye ettim telefon:
Bizdeki kayda göre, şimdi o mebus dediler!
Selam ve dua ile
NURTEN ATICI...yesillyeşil
YORUMLAR
üç ayrı partide değişik yıllarda ve değişik kademelerde hepsindede karşı taraftan teklif alarak bazılarında seçimle bazılarındada atamayla görev almış birisi olarak iki cümlede ben eklemek istiyorum siyaset yağcılık yalancılık yalakalık yapanların tez zamanda terfi ettiği menfaatçıların mesleğidir.Siyasetçide bu rantlardan azami ölçülerde yararlanan kişidir.
Kıyıda köşede kalan birkaç dürüst insanı tenzi ederken yazınızdan dolayı sizleri kutluyor saygılar sunuyorum.