Geçmiş ve Sen
Yine farklı bir hissiyat. Geçmişin soğuk rüzgarları eserken içimde, şehirler değişiyor gözlerimin önünde. Olgunlaşma dedikleri şey herhalde değişikliklere adapte olmak, hatta belkide değişikliği kendin yaratmak olsa gerek. Ama daha guzel mi oluyor insan olgunlaştıkça, o bilinmez. Hani o az sorumluluğun verdiği yaşama rahatlığı ve özgür düşünce ortamı değil miydi bizi biz yapan, bugünlere getiren? Şimdi sorumluluk sahibi sen ve özgür düşünceyi unutmuş bünyen, ne kadar daha farklı idame ettirebilirsinki hayatını. Bence imkansızdan bile uzak bir ihtimal, bundan sonra sadece senin için geçmişten esintiler. Aslında şunuda bilirsinki, senin bundan sonraki yolculugunda yelkenini doldurucak en büyük esinti bu belki geçmişten gelen; fakat aslında şunu bilmek gerekiyor bazen; bu geminin dümeni sende ise eğer, sen belirlersin gelen rüzgarın yönünü. Aslında hayat karmaşası bir yerde bu zaten. Sallanırken dalgalı denizde yolunu kaybetmeden rüzgarının yönünü bilmen. Bir tutam deli rüzgar gelecekten, bir tutam da içini ürperten soğuk rüzgarların geçmişten. Peki bu yolculukta balıklara ne demeli? Aslında seni sen yapan başka bir etmen. Eğer sağlıklı olanlarını denizden çıkarabilip, teknene alabilirsen işte bu olacak uzun ömrünün sırrı. Sonuçta hep önemli değil midir sağlıklı beslenmek? Sen kadar hatırlarsan geçmişini, o kadar değişecek hayatın, o kadar kırılacak dümenin, o kadar değişecek yönün ve işte o kadar farklılaşacak buldugun balıklar. Eğer doğru yolu bulursan, geçmişinle barışırsan emin ol iyi balıklar, uzun ömürler ve fırtınasız denizler seninle; aslında bir yerde akıntı sensin denizdeki; seni yönlendirmeye çalışan akıntıları takmaksızın.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.