- 1285 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Duyu organları ve öğrenme.
TÜBİTAK Yayınlarından çıkan "Matematik Sanatı" adlı kitapta,ressam Robert Henri(1865-1929),"Niteliksiz sanat,geceyi,’işte bu gecedir’şeklinde anlatmadır.Yüce sanat ise,geceyi anlatmakla kalmaz,duyumsatır."demektedir.
Yeni eğitim anlayışında,bu bağlamda "kalbin" önemi anlaşılmakta olup,buradaki/forumdaki "Öğretmek,kalbe dokunmaktır"yazım zaten buna ait bulunmaktadır.
Bir öğrenme olayında,duyumsatmanın gerçekleşmesi için,birden çok duyu organının devreye girmesi gerekmetedir.% 75 oranında etken olan "göz"ün edebiyatta da önemi büyük olup,edebiyat-psikoloji iç içe geçmektedir.
İşte benim görebildiklerim:
1-Köre göre ne,ama görene! (En favori atasözüm.)
2-Gözün ardı,özdür.(Doğan Cüceloğlu)
3-Yalnız açığa çıkan ışığı görebiliyorsan,
Yalnız söylenen sesi duyabiliyorsan,
Ne görebiliyorsun!
Ne duyabiliyorsun!
(Halil Cibran’dan...)
4-Aklın süsü dildir,
Dilin süsü ise sözdür.
İnsanın süsü yüzdür,
Yüzün süsü ise gözdür.
(Yusus Has Hacip’ten...1070’li yıllar.)
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.