- 1159 Okunma
- 2 Yorum
- 0 Beğeni
mektup
bedence erişkin, yürekçe çocuktuk. şiirde türküde savrulup yalın, çırılçıplak bir sevgide buluştuk...
sensizlik ve umarsızlıkla... senin sesini duyamamakla başlıyor sessizlik.
ah sevgili, serçe yürekli güzel;
türkülere tutunuyorum, sesini türkülerde dinliyorum. "yel önünden uçan yaprak/ benden kopar benden kopar/
sel önünde yiten toprak/ benden kopar kopar..." türküsüyle bir yanım sonbahar olup dökülürken, bir yanım çiçeğe dönüyor... "benim kıyametim bana..."
geceyi seni düşünerek, belleğimin en gizli köşesinde düşleyerek karşılıyorum sevgili. gecenin karanlığında
yıldızları, denizin üzerinde bizim için oynaşan yakomozları ortak ediyorum düşüncelerime, düşlerime.
herşeyi ve herkesi sevmek için çıktığımız yolda birbirimize karışırken; varlığını bilmekle yeniyorum özlemini...
şiirlerle, türkülerle kuşanıyorum seni. kendimi savurup yıldızlara sularda buluyorum gözlerini, kır çiçeklerinde ellerini.
biz birbirimiz sevdik sevgili;
ruhumuzda yüzyıllardan süzülüp gelen sevilerin yangını, bilincimizde yüzyıllar sonrasının sevdalarının izi.
ah sevgili, serçe yürekli sevgili;
sesini duyuyorum gecenin içinde, dalgaların en görkemlisinde. ben ırmak ırmak sana dökülüyorum, gecenin en sessiz, gökyüzünün en kalabalık yerinde seni düşünüp, yüzünü düşlüyorum....
YORUMLAR
Yüzünü düşlediğin sevgiliye biriktirdiğin çığlıklar arasında boğulmak nasıl bir yangındır bilirim ... Yürek lâl olur.. Gözler kör..
Ve her seferinde, kendi küllerinden yeniden doğmak düşer payına...
Teşekkürler dost... Yüreğimle beni hesaplaştıran paylaşımların için..
salim çalık
belki yazmanın, yazılanları paylaşmanın en güzel yanlarından biri de; benzer duyguları, yoksunlukları, özlemleri, düşleri yaşayanların birbirlerinin seslerine eklemlenmesi, sözü bir adım daha ileriye götürmesidir.
EUGÊNE GUILLEVIC'in "yazmak; ölümü öğrenmek, ölümüne ürkmeden alışmaktır. yazdıkça sahip olunur. yazmak dünyaya daha çok sahip olmaktır yani. ben bunun için yazdım; tanımak, sahip olmak, egemen olmak..." sözü üzerinden de senin söylediğin hesaplaşmalar olası sanırım.
yorumun için sağol
dostlukla
mektup serisi o kadar muhteşem ki...her biri diğerinden güzel! çok etkileyici, samimiyeti su götürmez söylemler....ister kurgu ister gerçek olsun, okur üzerinde gerçek duyguları çağrıştırarak etkisi altına alabiliyor. önemli olan da bu ya; okura gerçekçi duyguları hissettirebilmek ve her okuyanın kendinden bir ses bulabilmesi...insanın ta derinlerine işleyen bir akışı var. okurken öyle çok çağrışımlar, öyle çok renkler, resimler, ezgiler doluştu benliğimin tam da merkezine, hayal meyal. kendimce bir yolculuğa çıktım...mektup böyle bir gücü yarattı özümde...
özgün ve güçlü , değerli kaleme saygıyla...
salim çalık
yazdıklarımın büyük çoğunluğu gerçeğin bir başka biçimdr anlatımı... ya da seviye ve sevgiliye hakkını verme çabası olarak değeğrlendirilebilir. okyanın üzerinde etki bırakması ise, mektuptan daha çok okurun seviye ilişkin algısıdır diye düşünüyorum. "...sevenin halinden seven anlar..." sözünün bir yansımsıdır okurun mektuptan çıkardığı sonuç...
güzel yorumun ve değerlendirmenle birlikte, "...kendimce bir yolculuğa çıktım...mektup böyle bir gücü yarattı özümde..." diyorsun ya; tam da böylesi yolculukların seyir defterini tıtmaya çalışıyorum. sevene, yüreğimdeki seviyi diri tutana bir sesleniş...
mektuba katkı yapan, güç katan yorumun için tekrar sağol.
dostlukla....