- 950 Okunma
- 3 Yorum
- 0 Beğeni
Bittiğim an -27-28- :)
ANILARIM 27
Bazen şu omuzlarımızdaki meleklerle konuşmak istediğiniz olur mu sizinde? Yani insan merak ediyor bu neden benim başıma geliyor diye. Mesela sitede kemnur var. Yaşça büyük benden, onun başına gelsin mesela. Ben daha gencim. Ya da bana şanssız Ahmet diyen biri daha var. O mesela. Olmadı E-Robot var hani. Tamamen iş odaklı ve esnek çalışma saatlerine uyum sağlayabilen bir abimiz :)
neden böyle düşünüyorsun ki Ahmet?
Neden mi?
Nedennn mii?
Buyurun buyurun cevap için devam edin ;
Amatör futbolcu lisansım var. (ooooooo ahmettt) (ne sandıydınız) ama hobi gibi diyelim. Bir gün bir maçı izlemek için stada gittim. Bir arkadaşımı gördüm oturduğum yerden. Bana el işareti ile bir şeyler söylemeye çalışmış. Bende selam veriyo sanıyorum el sallıyorum :) meğer maç yapacak takımdan bir eksik çıkmış son anda. Antranörde git lisansı olan birini bul demiş. O da lisansım olduğunu bildiğinden bana el kol yapıyormuş. Gel gel yapınca kalkıp yanına gittim. Aşağı götürdü beni. Takımın soyunma odasına yani. Bana forma verdiler giy dediler. Dedim hayırdır. Maça çıkacaksın dediler. Tabi yukarda kız arkadaşım olduğundan hemen kabul ettim. Sahaya indik. Tabi bende artis artis ısınma hareketleri. Yedekteyim. İkinci yarı teknik direktör bir oyuncuyu çıkardı, Ahmet sen giriyosun dedi. Ve artık sahadaydım. Diğer oyuncular bana şuraya git yerin orası hadi hadi felan deyince ben kendimi forvet (golcü) sandım. Yere gittim. On saniye sonra top bana geldi. Hızlı hızlı kaleye doğru gittim. Şutu çektim.
Gol mü? Gol mü?
Ne sandıydınız :) Golll.. ben tabi stada doğru gol sevinci sebebiyle koşmaya başladım kız arkadaşımın önüne gidip bu gol senin içindi tripleri yapıcam. Koşarken bi baktım staddaki seyircilerde tel örgüyü aşmış bana doğru koşuyor.
Vay dedim ne sevinç yarattım. Mutlu mutlu taraftarla kucaklaşacakken bir uçan tekmeyle bayılmışım.
Ne ne nee? Ne oldu şimdi
A hiç sormayın. Ben forvet değil defans oyuncusuymuşum. Tabi gol de kendi kalemize.
Maç sonunda rakip takım taraftarlarının omuzlarındayım :)
Hı kız arkadaş mı? Ayrıldık.
Tam bu anda birisi arabesk müzik verebilir fondan.
ANILARIM 28
Terzi kendi söküğünü dikemez
Kelin ilacı olsa …
Daha da çoğaltılabilir tabi..
Şimdi okuyacağınız bittiğim anla alakalı bunlar. Talihsizliğimi bilirsiniz. Ve bir arkadaşıma sevdiği kızı vermemişler. Ailesi de güçlü. Benden onu kaçırmak için yardım istedi. Yahu yardım edebilecek konumda olsam kendime ederim dimi ama. Neyse pekala dedim. Sevenler kavuşsun. Aslında o da bunu yapabilirdi ama sorun şuydu. Kızın ailesi sosyal konum olarak güçlü. Ve kız reşit değil.
Aaaoovvvv ahmeeeeet. Küçük bir kızı mı kaçıracaksın inanamıyorum sana
A hayır hayır tam olarak böyle değil konu. Kızı ailesi 53 yaşında bir adamla evlendirmeye kalkmışlar. Yani ya sevdiğine varacak, ya 53 yaşında bir adamla evlenecek ya intihar edecek ya evi terk edip parası bitince kötü yola düşecek. Şimdi hangisi daha mantıklı sizce. Hem kaçırma derken olay şöyle. Kızı kaçıracağız. Ama o çocukla aynı evde kalmayacak. Reşit olana dek bir akrabasında kalacak. Yani olay masum. Tamamen koruma içgüdüsü. İşte sorun burada başlıyor. Kız kendi rızası ile de gidemez. Reşit değil. Kız bi anda ortadan kaybolacak ama nerde kimse bulamayacak. Dolayısı ile de kimse ceza almayacak. O yüzden yardım istiyor yani. Problemli konu. Neyse bir plan yaptım ve uygulamaya geçtik.
Önce kızı vermedikleri arkadaşımı başka bir şehre gönderdim bir otelde kalması için. Amacım kız kaybolduğunda çocuk ben değildim ben olay günü istanbulda bile değildim demesi ve bunu ispat edebilmesi içindi. Otelde kimlik girişi ve güvenlik kamerası olduğundan onu aklamak yani amaç olay sonrası. Ve arkadaşım otele yerleşti.
2 gün sonra kız beni bir arkadaşı olarak ailesine konuşma arasında tanıtıp beni ailenin içine soktu. Ertesi gün sinemaya gideceğiz diyerek kızın evine araba ile gidip kızı aldım ve yola çıktık. Taksim meydanına geldiğimizde arabayı durdurup kıza sen şurdaki cafeye git ben arabayı park edeceğim burada in ama kapıda sorun var kapatırken hızlıca kapat ve hızlı hızlı cafeye git kimse görmesin dedim. Kız dediğimi yaptı. Ben taksimden yola devam ederek beşiktaşa gittim ve kızı arayıp beşiktaşta olduğumu söyleyerek taksiye binip tarif ettiğim yere gelmesini söyledim. Kız taksiyle geldi. Tabi ben bu arada arabayı park etmiş ve yaya olarak kızı almıştım geldiğinde. Sonrasında kızı akrabasına başka bir araba ile yolladım.
Sonuç;
Kız eve geri dönmedi. Ailesi beni polise verdi son gördükleri kişi ben olduğumdan. İfadem alındı. Ben, kızla yola çıktığımızı, yolda bana eve dönmek istemediğini söylemesi üzerine tartışma çıktığını ve taksimde arabayı durdurduğumu ve kızın öfkeli olarak araçtan inip gittiğini söyledim.
Elbette bu ifade sonrası hemen polis taksim güvenlik kameralarını kontrol etti ve ifadem aynen doğrulandı :) Ahmet serbest :)
Ya kız? Kız güvende
Ya arkadaşın? Tabi o da şüpheli listesindeydi ama olay günü başka bir şehirde oluşunu ispatlaması üzerine suçsuz bulundu :)
Vaaay ne plan:) ee sonra
Sonrasında yakalandım :) nasıl mı? Nerde mi açık vermişim ?
Polis, 15 yaşında ehliyetsiz araba kullanmamdan şüphelenerek aracın sahibini bulmuş. Adam korkup her şeyi anlatmış. Korkak herif :) tabi bende reşit olmadığımdan ceza almadım. Ama büyük sorun olduğunu söylememe gerek yok sanırım :)
Onlara ne mi oldu?
Kız 1 yıl sonra reşit oldu ve evlendiler.
Şu an 11 yıllık evliler. 1 bebekleri var. Çok mutlular ve örnek sevgi dolu bir aile durumundalar.
mutlu sonlara bayılıyorum :)