KİTAP
MÜZİK
ATÖLYE
- 3203 Okunma
- 16 Yorum
- 0 Beğeni
Sevdama mektup–8
Sevdam,
Dün gece, içime çöken huzursuzlukla, uzun süre yatağımda döndüm durdum; uyuyamadım nedense. Sonunda yatakla boğuşmaktan vazgeçip kalktım. Panjurların arasından mehtabı seyretmeye çalıştım. Olmadı! Panjurların arasında, gökyüzü dilimlere ayrılmış gibi göründü gözüme bir an. Balkon kapısını açıp dışarıya çıktım. Vakit gece yarısını çoktan geçmiş, el ayak çekilmişti sokaktan.
Balkon demirlerine sıkıca tutunup mehtabı seyre daldım. Havada esen ılık rüzgâr, saçlarımı, senin narin elin gibi okşarken, geceliğimin eteklerini de gelişigüzel savuruyordu. Bir elimle eteğimi toparlamaya çalıştım. Birden, aman sende diyerek bıraktım eteğimi. Savrul savrula bildiğin kadar! Sanki sokağı seyreden benden başka birileri daha mı var ki, beni seyretsin?
Evlerin ışıkları sönmüş, hayat durmuştu sanki şehirde. Tam karşımda parlayan sokak lambası da olmasa, karanlık ve ben baş başa kalsak ne güzel olurdu. Olmadı! Sokak lambasının ışığı, beni, ayna tutulmuş gibi gösteriyordu karşı evin çatısına konmuş baykuşa! Düşüncelerimi anlar diye, baykuşla göz göze gelmekten korktum bir an.
Az ilerideki okulun bahçesinde, asırlık çınarların yaprakları hışırdıyordu gecenin sessizliğinde. Bir süre dinledim bu gizemli tınıyı. Sonra, gökyüzünde pırıldayan birkaç yıldıza baktım. Ne güzeldi hayal kurmak… Senli hayaller, senin hayalin... O masum bakan gözlerinin hayalini… Dalgasız deniz gibi bakan gözlerinde kaybolmak…
Tam karşımda parlayan aya baktım. Yine sen vardın aklımda. Ne olurdu saki, uçan halımız olsa, ta aya kadar uçup yeryüzünü kuşbakışı seyretseydik seninle. Yıldızlarla komşu olsaydık. Mutlu olsaydık. Hiç ayrılmasaydı kenetlenen ellerimiz. Olsaydık, olsaydık, olsaydık… ! Hiç bitmiyor insanoğlunun istekleri. Hele benimkiler… Kabaran duygulara gem vurmak imkânsız!
Ah sevdam ah! Sanki yıllar oldu elini tutmayalı. Sıcaklığını hissetmeyeli. Bizi ayıran yıllar mı, yoksa yollar mı hiç bilmiyorum? İçimde onarılmaz yaralar açtı ayrılık. Hasretin acısıyla yüreğim kanamakta gün güne. Gece ve ben, başbaşayız işte yine. Bir de şu çatıdaki baykuşu saymazsak.
Sevdam, yokluğunda ne geceler geçiyor, ne de hasret bitiyor. Bitsin artık şu hasret. Ben, benden geçmeden, şu zalim zamanı geçirelim elekten. Felekten güzel geceler çalalım ikimiz için. Yalnız yıldızlar şahit olsun aşkımıza.
Seni seviyorum sevdam.
25.08.2011 Emine UYSAL
YORUMLAR
İş mektuba gelince her şey değişiyor işte.Zamanlar yitip gidiyor,bütün hüzün yağmurlarını yağdırıyorsun farkında olmadan. Bütün hepsinde öyle koca bir özlem ve duygu seli vardı ki aktım gittim onlarla beraber.
Çok etkilendim ve kaldım cümlelerinizde...
Yine yazın ki tükensin bizim özlemlerimiz de...
Gönülden kutluyorum sizi.
İnsanın duygularını doğaçlama dile getirmesi, yazıya dökmesi kadar güzel ve masum bir şey var mı?
Yalnızlığın ruhumuza en yoğun biçimde çöreklendiği saattir gece. Öfkelerimiz anaç duygularımızın ipeksi yumuşaklığında eriyip giderken; aşk' a, ayrılığın örselediği yitik zamana, sıcacık bir dokunuşa, yaslanacak bir omuza, içindeki ırmakların sesini duyurmaya, paylaşılan geçmişin kırıntılarına dokunma isteğinin, hasretliğin dayanılmaz ağırlığıyla yanar kavrulur sine; maddenin anlamsızlığı içinde mânânın derinliğine kulaç açar - hafiften esen rüzgarın savruluşlarıyla- savrulan benliğimiz...
bir yüreğin içinde olduğumuzu bilme, hissetme, bir korunağa gereksinme duyma isteğinin yoğunlaştığı an, en kırılgan, en çocuksu, en susuz, üşüyen ve titreyen yanımızdır gece.
Gece bir tül gibi örterken öfkeleri, ayıpları, yanılgıları, ayrılıkları; bir yanıyla da yaralar, kanatır içimizi; aşk' a, sevgiye, dostluğa, bir sese, bir bakışa, bir sarışa hasretle, pişmanlıkla, keşkelerle, isyanla, sitemle...
Yalın ve samimi söylemlerle gerçekçi duygu esintileri yansıtılmış mektuba; okurun, içinde kendini bulduğu...
Naif kaleme saygı ve dostlukla...
RefikaDogan/YeniEdebiAkım tarafından 8/29/2011 9:02:42 PM zamanında düzenlenmiştir.
Bu secdaya şapka çıkarılır ve yazdıran yüreğe,yazan kaleme sağlık dilenir bir ömür.
Ayrılıklar en çok gece koyarmış aşıklara öyle derler. Yine güzel bir mektuptu canım benim. Tebrik ediyorum. Sevgilerimle
Emine UYSAL (EMİNE45)
kadir geceniz mübarek olsun. sevgimle
Emine UYSAL (EMİNE45)
sevgimle.
Emine UYSAL (EMİNE45)
sevgimle.
Emine UYSAL (EMİNE45)
sevgimle.
Emine Hanım, valla bu sevda mektuplarını iyi yazıyorsun ha... Devamnını fazla uzatmadan yazmaya bak.
Tebrikler.
Selam ve saygılarımla efendim.
Emine UYSAL (EMİNE45)
sevgimle.
sevda üzerine ne yazılsaaa..az işteeee!!
harikaydıııııııı..emeğine saglık..sevgimleee
Emine UYSAL (EMİNE45)
sevgimle.
Su gibiydi...Çok severek okudum ve yürekten kutladım efendim...
Selam,saygı...
Sevgili Emine'ciğim yine harikalar yaratmışsın. Tebrik ederim canım. Sevgilerimle.
Emine UYSAL (EMİNE45)
sevgimle.
Aysel AKSÜMER
Emine UYSAL (EMİNE45)
sevgimle.
Duyguların pınarı akmış geceye sessiz, sessiz. Çok güzel bir anlatımdı yine. Tebrik ederim Emine hanım...
Emine UYSAL (EMİNE45)
sevgimle.
Duygu yüklüsünüz. Çok yoğunlaşmış gördüm bugün sizi... Etkileyici ve çok hisli. Hemşerim, beğeniyle takip ediyorum sizi:)))Ekmek teknesi diye bir dizi vardı, o geldi aklıma.Mazhar Alanson sevdiği kadına "Sevdamız" diye hitap ediyordu: Sevdamız, bir tanemiz. Bırakmam sizi ta mezara kadar:)))
Tebrikler, harikaydı yine.
Emine UYSAL (EMİNE45)
sevgimle.
Emine UYSAL (EMİNE45)
sevgimle.
