Romeo Juliet
Eğer yakın zamanda kitabını okumamışsanız ya tiyatroda izlememişseniz pek çok önemli yanını unutmuşsunuzdur hikayenin…
Bir kere Romeo ilk gördüğünde Juliet’e aşık olur ama ondan önce de Rosalin’e tutkundur. Hatta ilk bölümde hayat ile bağlarını kopartmıştır, Rosalin uğruna ölmek istemektedir. Sonra karşısına Juliet çıkar. Bu kez de ona aşık olur. Gözünde hayatın değeri kalmaz. Yani Romeo aslında “ayran gönüllü”nün teki… Çoğu erkek gibi…
Romeo’nun aşık olduğu Juliet’in ise o sırada sevgilisi vardır. Genç kız yanında ona evlenme teklif etmek isteyen adam bulunur. Buna rağmen Romeo kızın peşindedir. Juliet kaçtıkça, Romeo daha fazla kovalar. Bütün erkeklerin yaptığı gibi…
Romeo ve Juliet, İtalyan şehri Verona’nın iki soylu ve düşman ailelerinden gelmedir. Bu nedenle ilişkileri yanlıştır, yasaktır. Ve yasak olan tatlı gelir iki gence. Bütün insanlar gibi…
“Peki erkeklerin hepsi ölür mü aşk uğruna?” dediğinizi duyar gibiyim. Tabi ki ölmez. Ölselerdi insan nesli binlerce yıl yürümezdi heralde. Ama odaklanmamız gereken gerçek soru şu. İdeal erkek midir Romeo?
Büyük ihtimal Romeo ile Juliet evli kalsalardı, kız adamın aklının bir karış yukarıda olmasından sıkılacaktı. Evini ihmal ettiğini söyleyecek, eskisi kadar kendisine özen göstermediğinden yakınacaktı. Zaten Romeo da bir süre sonra “o destansı aşkını” bir başka Veronalı kıza verecekti…
Bu durumda hata Juliet’e kalıyor… Çünkü Romeo ile gezilir, tozulur, aşık olunur ama tek bir şey yapılmaz: EVLENİLMEZ. Zira Romeo hikayede “adam” değil “erkek” kıvamındadır henüz. Yani “evlenilecek” değil “eğlenilecek” modadır.
Bu nedenle her erkek doğuştan biraz Romeo’dur… Asıl önemli olan Romeoları değil “adam” olanları bulmaktır…
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.