- 1866 Okunma
- 5 Yorum
- 0 Beğeni
KERAMET BENDE DEĞİLMİŞ
“ Kerameti kendimizde aramak” Bu kelimenin anlamını yakın zamana kadar çok net bir şekilde anlayabilmiş değildim. Hep kelimenin başka türlü anlamlarının da olabileceğini ama bunun anlamını kendim çözemediğimi düşünür, her harfi şekilden şekle koyar, farklı bakış açısı ile anlamlandırmaya çalışırdım. Yani sizin anlayacağınız yine kendimi kandırma yolunu seçer, gerçek anlamının dışında mecazi anlamlarda yükleyerek, mutlu olmaya çalışırdım. Ne büyük bir aptallık değil mi? Şimdi kendimden özür dilesem, yüreğim bu özrümü kabul eder mi? Şimdi kendime dönüp, kendimi kandırmanın bedelinin hayal kırıklığı olarak bana geri dönüş yaptığını haykırsam tüm evrene, anlayabilirler mi beni, ben bile anlamamışken kendimi?.
"Şimdi neden takıldın bu keramet olayına" diye soracaksınız biliyorum. Soracağınız soruya, yine kendimi kandırmadan dosdoğru cevabı verebilecek miyim endişesi içindeyim. Yine de elimden geldiğince yazmaya çalışayım.
Hani deriz ya çok sevdiğimiz ve asla vazgeçemeyeceklerimizle (dost, arkadaş, akraba, sevgili, eş v.s ) “ bir gün bile birlikte olmak dünyalara bedeldir, ertele dönüşünü kal” diye. Hani deriz ya sevdiğimize “ sensiz yaşamak ölümle eş değer geliyor” diye, hani diz çöküp önünde, tutup ellerini, bakıp gözlerine “ GİTME KAL” diye. Hani umutturtur ya yârin varlığı, sevgilinin dokunuşu, dostun sohbeti, arkadaşın nefesi, eşin bakışı, işte öylesine güzel bir an içinde yaşandı bu keramet meselesi.
“ Gitme kal “ dedim sevgiye yüreğimden, "gitme kal" dedim umuda gözlerimden, "gitme kal" dedim tebessüme dudaklarımdan, "gitme kal" dedim dokunuşların tenimden, "gitme kal" dedim bir avuç güneşin hücrelerimden. Dilim değil, bakışlarımdı yalvaran. Kelimeler değil, tebessümlerdi istediklerimi anlatan. Gerek yoktu ki sözcüklere, yürektendi gözlere yerleşen her bir nazar, anlaşılmayı bekledi konuşmadan. Böylesine özeldi işte her şey son an vurulan darbeye kadar.
Keşke demeseydin be dost, bir başka talep karşısında kaldığını benimle. Keşke dökülmeseydi dilinden, keşke hep kalsaydı içinde ve ben yine kendimi kandırmaya devam etseydim bir ömür boyu. Keşke Kerametin benden değil, başkasından geldiğini anlatmasaydın bana. Belki çok daha mutlu olurdum kandırarak kendimi kim bilir bir ömür boyu. Yine de teşekkür ederim gösterdiğin için gerçeği ve uyandırdığın için beni, Yine de teşekkür ederim kendimi kandırmama çok daha fazla izin vermediğin, gerçeklerle karşılaştırdığın için beni. “KERAMET” olmasa da bende, sevgim her daim seninle unutma emi?
Türkan DİNÇER (onurumsun)
18.08.2011
Fotoğraf: Türkan DİNÇER
Yer: Sinop’da doğa bir başkadır
YORUMLAR
Sizi görmek ve kaleminizden dökülenleri okumak çok güzeldi. Teşekkürler anlamlı yazınız için. Sevgilerimle.
onurumsun
Yaprak dökümlerini hiç sevemedim...
Hele de içinde hayalkırıklığına sarılmış cümlelerin sesini duyan yaralı kalbimin bu durumlarda çaresizliğini hiç sevmedim...
Değerli kalemin sesini duymak kaleminden akan yaşamı solumak hep güzeldi...
Sevgimle...
onurumsun
Teşekkür ediyorum düşünceleriniz ve paylaşımız için. Sevgiler yüreğinize
onurumsun
ne güzel anlatımdı kutlarım canım
sevmek ve sevilmem çok güzel bir duygu
sende güzel dile getirmişsin sevgimlesin
canım sarıkız diye hikaye başladım uğrarmısın
sevinirim uğrarsan
AYSE 09 tarafından 8/24/2011 1:34:22 PM zamanında düzenlenmiştir.